“Sen değerinle ve düşüncenle, iki âleme de bedelsin, ama ne yapayım ki kendi değerini bilmiyorsun.” (Hz. Mevlana)
Bülent Arınç , yaptığı siyasi tahlillere değer verilen tecrübeli bir siyasetçi, konuşması dinlenen iyi bir hatip!..
Onu fazla tanıtmaya gerek yok, siyasî arenada onu tanımayan da yok gibidir!
Aktif siyasetteyken Ak Parti ve hükümet sözcülüğü yapıyordu…
Aktif siyaseti bıraktıktan sonra Ak Parti ve hükümet karşıtlarının sözcülüğüne namzet görüntüsü veriyor!
Ne hikmetse; “MİT TIR’ları konusunda, çok ağır suçlamalar var. Böyle bir suçtan dolayı ne tutuklanması, ne dava açılması ne de mahkemenin bir ceza kararı vermesi mümkün değil… Sadece Can Dündar ve Erdem Gül hakkında açılan davalar da değil, bugün paralelle mücadele kapsamında açılan o kadar davalar var ki üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum” gibi bir mesaj verme ihtiyacı hissediyor!
Herhalde bundan böyle malum Ak Parti ve hükümet karşıtı çevrelerin manşetinden düşmez!
Tecrübeli sözcü, yine tecrübesini konuşturmuş!..
Avukatlık cübbesiyle böyle bir konuşma yapsaydı belki bu kadar o malum çevreye hizmet vermiş olamazdı!
***
Hükümet üyesi sıfatıyla Sayın Erdoğan’a yaptığı bazı eleştirilere hak vermiş ve desteklemiş bir kişi olarak, bu sözlerinin, zamanlama ve üslup olarak Sayın Arınç’a yakışmadığını ifade etmeliyiz.
Bu sözleriyle belki bazılarının takdir ve alkışını alabilir…
Lakin yıllarca birlikte mücadele verdiği nice gönül erlerini rencide ettiğini hesaba katmalıydı!
“Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.” (Şems-i Tebrizi)
Vesselam…