Bülent Arınç diyor ki:
– İfade özgürlüğüne saygı duymalıyız, tahammül etmek zorundayız…
– O savcıya sormak istiyorum. Niye 5 yıl beklendi? 5 yıl sonra bu davanın açılması bir zorlamadır…
***
Bülent Arınç bu ifadeleri CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Sosyal Medyadaki paylaşımlarının suç teşkil ettiği iddiasıyla açılan dava ve 5 ayrı suçtan 10 yıla yakın aldığı cezasını yorumlarken yapıyor…
Arınç, sıradan bir siyasetçi değil… Konuşmaları ses getiren ve gündem oluşturan oldukça tecrübeli bir siyasetçi…
***
Sayın Arınç, Kaftancıoğlu’na dava açan savcıya “O savcıya sormak istiyorum” derken;
İmdi, bu konuşmaları karşısında (aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi (YİK) Üyesi olan) Bülent Arınç’a da sormazlar mı?
– Sizler yıllarca omuz omuza birlikte yürüdüğünüz yol arkadaşlarınız, konuşmaları ve paylaşımları sebebiyle hakarete uğrarken, hain ilan edilirken, partilerinden ihraç edilirken “onların bu sözleri ifade özgürlüğüdür, onlara tahammül etmeliyiz ve saygı duymalıyız” demeyecek, onları savunma ihtiyacı duymayıp sükût edeceksiniz, lakin müzmin siyasî muhaliflerinizin (kardeşlerinizin paylaşımlarıyla mukayese edilemeyecek derecedeki) ifadelerini “ifade özgürlüğü” kapsamında savunmaya kalkışacaksınız, öyle mi?
– “Hoşgörü, ifade hürriyeti, başkalarının fikrine tahammül” güzel şeyler ve herkese lazım… Ancak kendi kardeşlerinize göstermediğiniz hoşgörü ve ifade hürriyeti savunmasının karşı mahalle insanlarına gösterilmesinin sırrı merak edilmez mi?
– Ne demek “madem dava açılacaktı da 5 yıl neden beklendi? 5 yıl sonra bu davanın açılması bir zorlamadır..” gibi sözler? Bu sözlerinizle bu davanın hukukî değil de siyasî mi olduğunu, savcıların hukukî gerekçelerle değil de siyasetçilerin talimatıyla mı dava açtığını ve hâkimlerin de bu siyasî irade istikametinde karar verdiğini söylemek istiyorsunuz? Veya bu sözlerin böyle yorumlanmayacağını mı düşünürsünüz?
– Sizler bu ifadelerinizle kimlere mesaj vermek istiyorsunuz? Yargı mensuplarına mı, yargıya müdahale edildiğini zımnen iddia ettiğiniz siyasetçilere/siyasetçiye(!) mi?
– Nihaî yargı kararı henüz verilmemişken sizlerin YİK üyesi sıfatıyla sarf ettiği bu sözler; yargının nihaî kararı (ister onaylansın, ister bozulsun) neticesinde hem siyasette hem de yargıda derin yaraların açılmasına sebep olmaz mı?
***
Kişinin ne konuştuğundan ziyade kimin adına konuştuğu ve kimlerin ne anladığı önemlidir.
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
10 Eylül 2019 Salı / 11 Muharrem 1441