BU ARA KONUMUZ YAYLALAR YILLAR ÖNCESİNDEN ANILAR

BU ARA KONUMUZ YAYLALAR YILLAR ÖNCESİNDEN ANILAR

 

Bundan tam 27 yıl önceydi…

Ve ‘Kümbet Yayla Şenliklerinin’ ikincisiydi…

Yayla Şenliklerinin yapıldığı alan; Kümbet-Aymaç mesiresi…

O günün gazetelerinin tespitine göre alanda 15 bin katılımcı var.

Hava açık ve yaylaya özgü birazcıkta hafif bir yayla dumanı var.

İl içinden ve il dışından yüzlerce, binlerce katılımcı ‘Yayla Şenlik Programını’ izlemek için yayla çayırının üzerine doldurmuşlar…

Yıl; 1990

Ve Aymaç Çayırında hazırladığımız programı sunmaya hazırız…

Bir önceki yıllara göre sunmaya çalıştığımız programla çıtamızı daha da yukarıya çekmeye çalışıyoruz…

Ve bu nedenle de değerli eğitimci arkadaşım ve aynı zamanda Giresun’da ilk kez kendi çapalarıyla ‘Güreş Spor’un’ başlatan ve sevdiren Mesut ÖZKAYA ile birlikte ‘yayla şenliklerine’ bir yenilik katıyoruz ve katmak istediğimiz bu yenilik ise; “Yaylanın çimeninde Karakucak Güreşi” organize etmemiz…

Ve aylar öncesinden başlattığımız bu güreş organizasyonumuza;

Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin ilimizden; genç, orta yaş ve yetişkinlerden olmak üzere 62 güreşçi Kümbet Yayla Şenliklerine gelerek, herkes kendi kilosu ve kategorisinde yaylanın çayırında birbirlerine ‘yenmek’ için var güçleriyle güreşiyorlar.

Yarışma sonucu dereceye girenlere verilecek ödüller ise yine yaylaların üretim biçimine ve özelliklerine özgü ödüllerden ibaret…

Örneğin: Gençlerde 1. gelenin ödülü bir cumhuriyet altını…

Orta boyda güreşip 1. gelenin ödülü ise ‘Bir Deri’ yayla peyniri.

Orta-boy üstü birinci gelenin ödülü ise; kınalı bir yayla koçu idi…

(üç kategorinin 2.3’üncülük derecelerini elde edenlere de yine yaylaya özgü ödüllerle birlikte küçükte olsa belli hediyeler verilmişti)

Aklımda kaldığı kadarıyla ‘Birincilik’ ödülünü alan güreşçimizin birisi Ordu ilimizden katılan bir güreşçiydi. (aradan uzun yıllar geçtiği için şimdi diğerlerini pek anımsayamıyorum.)

Programımızda en beğenilen programlardan biriside yine kendi yöremizin (yük taşıyıcı ve binek hayvanlarından ve kurallarını ve koşu mesafesini kendimizin ayarladığı) At Yarışlarıydı…

Ve bu at yarışında ‘Birinci’ geleni çok iyi anımsıyorum…

Bu düzenlediğimiz ‘At Yarışlarında’ 1. gelen Uzundere köyünden Eşref TÜRKER idi…

Ve o yıl yaptığımız programın bir güzel yanı da, ilk Yayla Ağası; Atıf LARÇIN’ın yapılan ‘Yayla Ağalığı’ yarışmasında 2. Yayla Ağalığını Nevzat TARIM kazanmış ve ‘Ağalık Tespihini’ yeni Yayla Ağasına teslim ettikten sonra ‘Şampiyon Güreşçiler’ eski Yayla Ağası Atıf LARÇIN’I omuzlara alarak alanda bir ‘tur’ attırmıştı. (2. görselde görülüyor)

Aaaahhh, ah!…

Zaman nede çabuk gelip geçmiş be!

Halbuki (fotoğrafları görmesem) bana daha dün gibi geliyor…

(O günkü programların yapımcısı ve sorumluluğunu taşıyan ise belki biraz yadırgayacaksınız ama naçizane bendim. yani; Şaban Karakaya)

Ha, bu konuyu gündeme getirmek mi nereden aklıma geldi?

Onu da söyleyeyim; o sözünü ettiğim ‘Güreş Organizasyonunda’ en büyük emeği harcayanlardan birisi ve önemli ismi; Mesut ÖZKAYA ile öğretmen evinin bahçesinde otururken, söz yayla şenliklerinden ve şenliklerdeki ‘güreş organizasyonundan’ açıldı ve sevgili meslektaşım bana sohbet sırasında;

“Sende o güreş resimlerinden hiç var mı? Bendekiler kaybolmuş” deyince, bende bu gerilerde kalmış görsellere alt-metin yazarak ve aynı zamanda sizlerle birlikte paylaşmayı düşündüm…

Eh,o günlere ait güzel anıları sizlerle paylaşmayacağım da kimle paylaşacağım!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?