ATATÜRK’Ü SAYGIYLA ANIYORUM 80 YILIN RAPORUNU VERİYORUM

ATATÜRK’Ü SAYGIYLA ANIYORUM 80 YILIN RAPORUNU VERİYORUM

Ey, yüz yıl önceki emperyalistlerin büyük korkusu!
Ey, üzerinde yaşadığımız bu toprakların kurucusu…
Ey, bütün dünya ülkelerinin imrendiği büyük kahraman!
Ey, ‘bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir’ diyen insan!
Siz aramızdan ayrılalı tam 80 yıl oldu…
Ve sizler aramızdan ayrıldıktan sonra, bir bilseniz sizin makam koltuğunuza ardı-ardına kimler gelip oturdu!…
İster misiniz koltuğunuzu işgal edenlerin niteliklerini birer-birer dilimin döndüğü kadar söyleyivereyim…
Daha doğrusu sizin aramızda olmadığınız 80 yılın raporunu size vereyim.
“İsterim” dediğinizi hisseder gibiyim!
O halde fazla vakit geçirmeden konuya gireyim;
Ey, büyük insan!
Siz aramızdan ayrıldıktan sonra bir sürü insan çeşidi türedi!
Kimileri bir süre sizin yolunuzu izledi…
Kimileri ise, sizlerin aramızdan ayrıldığını fırsat belledi!
Ve bu 80 yıllık süre içerisinde bütün değerlerinizin ve ilkelerinizin üzeri küllendi!
Ve sizin değerlerinizi ve ayak izleriniz’i ortadan kaldırıp silebilmek için öylesine kurnaz planlar uygulandı ki;
Şeytanın bile aklına gelmeyeceği kurnazlıklar yapıldığı için inanın şeytan bile bu şeytanlıklara şaşa-kaldı!
Siz sağlığınızda her ne kadar;
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir” deseniz de…
Sizden sonra sizin koltuğunuza oturanlar; sizin fikirlerinizi sizinle birlikte toprak altına, büst ve heykellerinizi pazara çıkardılar!…
Yani düşüncelerinizin ve fikirlerinizin üzerine beton döktüler!…

Sizler sağlınız da ve aramızdayken, her ne kadar;
“Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür” demiş olsanız da…
Sizin aramızdan ayrılışınızdan kısa bir zaman sonra bizimkiler bunu (herhalde yanlış anlamış olacak ki) sizin dediğinizin tam tersine biz ‘ekonomik bağımsızlığımızı da, siyasi bağımsızlığımızı da, sizin geçmişte savaştığınız ülkelerin iradesine teslim ettiler!…
Siz yine sağlığınızda her ne kadar;
“Fikirler, topla tüfekle asla öldürülemez” demiş olsanız da…
Sizden sonrakiler ‘fikir ve düşünceleri’ topla, tüfekle, copla ve hatta tanklarla özgür düşünce sahiplerini susturmaya çalıştılar!
Daha olmadı işkence hanelerde çarmıha gerdiler!
Herkes uykudayken şafak vakti dar-ağaçların da ipe çektiler!
Velhasıl-kerim, yönetsel erkleri rahatsız eden düşünceler bir şekilde susturulup, öldürdüler!
Örneğin yine siz demiştiniz ki;
“sanayileşmek en büyük davalarımız arasındadır”
“Çiftçilik milletimizin hayatı, serveti kuvvetidir”
“Tüketici yaşamak iyi değildir, üretici olalım” demiştiniz…
Amaaaaa…
Ama; kusura bakmayın saygıdeğer paşam;
Biz sizden sonra ne sanayileşebildik, nede sanayileşmek için doğru-dürüst bir adım attık!
Hatta bırakın sanayileşmek adına adım atmayı; bizler sizin kurduğunuz 46 fabrika başta olmak üzere -toplumun ortak malı- adına hangi kuruluşunuz, orman ve çiftliğiniz varsa hepsini sattık.
Ve siz aramızdan ayrıldıktan sonra yalnız bir konuda çok mesafe aldığımızı söyleyebilirim…
Örneğin siz 25 Aralık 1925 yılı meclis konuşmasında demiştiniz ki; “Şeyhlik, seyyitlik, üfürükçülük,dervişlik, emirlik, büyücülük, falcılık, muskacılık gibi san ve sıfatların kullanılması ve bunlara ait özel kıyafetlerin giyilmesi ortadan kaldırılmıştı…
İşte bu konuda tam gaz ilerlediğimizi gönül rahatlığı ile söylemek isterim…
Yani şeyh ve dervişlerimizin eskisinden daha çok olduğunu!…
Falcı ve üfürükçülerin gün geçtikte çoğaldığını…
Kılık-kıyafet konusunda, yüz yılın dahada gerisine düştüğümüzü de yine gönül rahatlığı ile söyleyebilirim paşam…
Son söz olarak şunu söylemek isterim paşam;
Sizin yokluğunuz olan 80 yılın içinde köprünün altından çok sular akıp geçti…
Yani demem o ki; sizin birçok değerleriniz, ilkeleriniz akarsularla birlikte denize sürüklendi!
Ama yinede sizin gölgenizden bile çekinip korkanlar var hala!
Korkularında; haklılar da!
Korkanlar elbette korkacak…
Senin ilkelerine sahip çıkan geride bir avuç insanda kalsa; senin değerlerini sonuna kadar korkusuzca savunacak…
Onun için sen rahat uyu büyük insan…
Seni unutturmak isteyenler ne kadar güçlü olursa-olsun; asla ve alsa seni unutturma konusunda başarılı olamayacak…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?