…AĞLAMA GÖZLERİM…

…AĞLAMA GÖZLERİM…

Kara gözler bugün bulut yüklenmiş,

Ağlama gözlerim, sevme bu kadar.

Yalan Dünya günü üçe eklenmiş,

Çağlama gözlerim, sevme bu kadar!

 

Seher vaktindeki kuşların sesi,

Boşa harcama sayılı nefesi.

Açılır bir gün ömür kafesi,

Dağlama yüreğin, sevme bu kadar!

 

Çölleri aşıp ta yare gidersin,

Arş’ın gölgesini hayal edersin.

Hak’kın bir kulusun sorma ötesin,

Ağlama gözlerim, sevme bu kadar!

 

Bıraktım Dünya’yı onu sevene,

Her türlü zulüm var öne gelene.

Sardım karaları, bundan kime ne?

Bağlama gözlerim, sevme bu kadar!

 

Umut kervanıyla dağlar aşarsın,

İnsanoğlu zalim görüp şaşarsın.

İçindeki coşkun nehir taşarsın,

Çağlama gözlerim, sevme bu kadar!

 

 

 

……………….OLMADI……………………..

 

Yar desem yar tutup yar/dan atacak,

Yüzüme gülen bir tek günüm olmadı.

Katre katre aşk kokan güller açacak,

Bir kez de bana açan gülüm olmadı.

 

Bir başıma doğdum, nefessiz kaldım,

Yalnızlık kervanında takatsiz kaldım.

Yüzme bilmediğim ummana daldım,

Azraille yüzleştim, ölüm olmadı.

 

Bir sabah güneşi doğsa gönlüme

Buz tutan kalbimi sarsa iyice.

Bir damla tebessüm konsa yüzüme,

Dertler bana zevk olup, zulüm olmadı.

 

Leyl-i ahu-zar olmadım hayatta,

Rab’bimden gelene eyledim rıza.

Hayatın elinden çalmadım zorla,

Geçmişe ah edecek dünüm olmadı.

 

Petekten tatlı tatlı sızan bal gibi

Yeniden filiz veren kuru dal gibi.

Ümidi yüklendim koskoca dağ gibi,

Hak’ka şikayet eden dilim olmadı.

 

Kah fırtına rüzgar kah boranlı yolda,

Gece gündüz yürüdüm Aşk ın uğruna?

Dünya denen cennetin uçurumunda,

Elimden tutan bir elim olmadı.

 

Tutunacak bir tek dalım olmadı

 

 

…….CENNET ARAMA………

Gülümse kadere gülümse derde,

Kaybolup gider seni gördüğü yerde.

Cenneti Dünya’da önüne ser de,

Başka mekanlarda cennet arama!

 

Sevginin varlığı evreni kaplar,

Zaman mekan yoktur biter hesaplar.

An bu an/dır evvel ahiri toplar,

Başka zamanlarda cennet arama!

 

Kainat gönlünde güzellik bulur,

Onda sevgi yoksa her şey boş olur.

Gönül sarayında tahtlar kurulur,

Başka saraylarda, cennet arama!

 

GÖNÜL SEVDA YELİNDE

İnsanlarla uğraşılmaz Hatice

Seni yorar elde kalan netice

Nazlı kuşsun Giresun ‘un üstünde

Süzülürken gönül sevda yelinde

 

Dava eyle Hakk yolunda giderken

Diken batar gülü daldan ederken

Selam gönder böyle candan severken

Süzülürken gönül sevda yelinde

 

Giresun’da dağlar sırtı sırtına

Başı mavi yeşil sarık hırkanla

İçindeki binbir çeşit insanla

Süzülürken gönül sevda yelinde

 

Uzaklardan bakar seni ôzlerler

Yürek kordur onda sevda közlerler

Gurbet sıla hep yolları gözlerler

Süzülürken gönül sevda yelinde

 

Sende huzur bulur yorgun olanlar

Allah vermiş başka neyi ararlar

Birgün gelir kara toprak sararlar

Süzülürken gönül sevda yelinde

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?