Acı, her dilde aynıdır. Din, dil ve ırk ayrımı yoktur. Çığlıklar aynı; feryatlar ve ağıtlar farklıdır. Dilerim Rabbim emelleri kötü olan insanlara fırsat vermesin. Sanki alışa gelmiş bir hal aldık. Her gün bir hanede acının feryatları göklere yükselirken, tüm şehit ailelerine dua ile sabırlar dilemek kalıyor bizlere.
Acı gözlerde başlar, yürekte damla
Bir gergefe geçirilmiş bez misali
Kanata kanata işlenir,
Sonrasın da zamanla geçer diye avutulur…
Geçen sadece gün olur, ay olur adına zaman konulur…
Unutulan bir şey olur ki!
Gün gelir ağzına attığın her lokmada
Boğazına dizilir düğüm düğüm
Diyordum ki! aklına açlığın gelir
Bir domates, yanında kuru ekmek…
Yerken gözünden akan yaşlar;
Çimen olur, ağaç olur, sel olur,
Olursa olsun bize ne demeyin,
Sonrasında birikir…
Ateş olur, rüzgâr olur, fırtına olur,
Yer yerinden oynar,
Ardından,
Felaket olur…
Acı işte;
Söz dinlemez arsız;
Yaradana sığınır,
Olmayan yare sığınır…
Göz yaşlarının sığınağına sığınır…
Adı zaman olur…
Derler ki sarılacaktır yaralar…
Kim sarar bir çocuğun yarasını
En şefkatlisinden, anası gibi,
Babası gibi, kim sarar?
Kin sarar,öfke sarar,acı sarar…
Sarar da sarar…
Bir yumak gibi her gelen sarar.
Elim de bir sihirli değneğim olsaydı eğer; yapacak olduğum tek şey Dünya’yı ağızlarından salyalar akan şirketler gurubu insanlarının yüreklerine sevgi tohumları ekerdim. Onlara paranın yenmeyeceğini ve her birinin vakti geldiğinde öleceğini anlatırdım. Ölünce hiç bir insandan farklı olmayacaklarını, sadece belki biraz daha kalabalık ve zengin insanlar olacaktır cenazelerinde. Hiçbirinin kara toprağın altına giderken yanlarında para götüremeyeceklerini anlatırdım. Şimdi tam bu dizeleri okurken güldüğünüzü hissedebiliyorum. Çünkü ben de yazarken gülüyorum. Yüzünüzden gülümsemelerin eksik olmayacağı güzel bir hafta sonu dilerim. Saygı ve sevgilerimle.