Giresun ve Doğu Karadeniz’in yegâne geçim kaynağı olan milli ürünümüz fındığın başkentinde fındık tarımı yaparak ayakta kalmaya çalışan çiftçileriz. Doğası gereği bağlı olduğumuz çiftçi kuruluşumuz olan Giresun Ziraat Odası’nın üyesiyiz.

Giresun Ziraat Odası’nın görevi, üretiminde katkısı olmamasına karşın, pazarlama sefasında… Çiftçinin 2016 yılında daha önce hiç bu denli etkili olmamasına karşın dikkate aldığımız Giresun Ziraat Odası’nın; ‘Ürününüzü pazara getirmeyin, satmayın ve emanete vermeyin’ söylemini dikkate alarak 15 TL’ye kadar çıkan ürünü satmayan çiftçimiz 10 TL’ye satmak zorunda kalmıştır.

Giresun Ziraat Odası bize karşı yükümlülüğünü yerine getirememiştir. Çiftçiye; ‘Fındığı emanete vermeyin’, ‘Pazara getirmeyin’ diyen Giresun Ziraat Odası Başkanı’nın ise kendi fındığını Fiskobirlik’in yan kuruluşu olan EFİT A.Ş.’ye emanete bırakmış ve 15 TL’ye fındığını satarak üreticiyi yüz üstü bırakmıştır.

16.03.2016 tarihinde Kanal 28’de Sayın Giresun Milletvekilimiz Cemal Öztürk üreticiyi yanıltanlara gerekli cevabı vererek; Giresun Ziraat Odası’nın parasıyla üreticiyi yanlış yönlendirenleri; çiftçinin fındığını 15 TL’den almaya davet etmiştir.

Sayın Tarım Bakanımız Faruk Çelik’in dediği üzere üretimde yanımızda olması gereken Giresun Ziraat Odası’nın üretimde yanımızda yokken pazarlama, akçe işlerinde borsa görevini üstlenerek biz çiftçilerimizi kiloda 5 TL zarara uğratmıştır. Biz çiftçiler bu durumda ne yapabiliriz?

Giresun Ziraat Odası’nı eleştirmeye kalksak aklımıza ‘Muaviye, Hz. Ali ve Deve’ hikâyesi gelmekte:

“Bir gün Hz. Ali’nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe’den bir Arap; devesiyle Şam’a gelmiş. Şam sokaklarından dolaşırken biri ona yanaşmış:

‘Ver o dişi deveyi bana!’ demiş. Tartışma büyümüş.

Küfe’den gelen adam; ‘Bu deve benimdir. Üstelik dişi değil; erkektir’ diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar.

Konu bölgenin Emiri Muaviye’ye yansımış. Halk meydanda toplanmış. Muaviye; Küfe’den gelenle, Şam’da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra kararını açıklamış:

‘Bu dişi deve Şamlınındır!’ Sonra toplananlara dönmüş sormuş: ‘Ey cemaat. Bu dişi deve kimindir?’ Cemaat hep birlikte bağırmış: ‘Şamlınındır!’

Küfeli şaşkın bir vaziyetle devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış: ‘Ey Küfeli, dinle! Sen de, ben de biliyoruz ki; bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki; ‘Ey Ali; Muaviye’nin dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen ve Muaviye ne derse, evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!’ der.

10 binin üzerinde üyesi olan Giresun Ziraat Odası’nın bir an önce asli görevine dönmesi gerekmektedir. Giresun Ziraat Odası’nın; çiftçimizin gübreleme, toprak analizi, ürün çeşitliliği, bahçe budama ve toprağının başında en iyi imkânlarla hayatını devam ettirmesine yardımcı olmasını bekleriz.

Pazarlama kısmını da Giresun Ticaret Borsası’na bırakmasını bekleriz. Öte yandan; ‘Ürününüzü emanete vermeyin’ diyen Giresun Ziraat Odası’nın lisanslı depolar oluşturarak; çiftçinin ürününü garanti altına alması gerekirken, lisanslı depoculuk işine ise Giresun Ticaret Odası’nın talip olması ise ayrı bir tartışma konusudur.

Velhasıl Giresun Ziraat Odası’nın yapması gereken işlere Giresun Ticaret Borsası talip olmuş; buna mukabil Giresun Ticaret Borsası’nın yapması gereken işlere Giresun Ziraat Odası talip olmuştur. Ne diyelim neticede 10 bin üyesi olan bir Giresun Ziraat Odamız, ne derse doğrudur… Ne yaparsa yeridir… Vesselam.