Espiye Kent Ormanı, bundan yıllar önce, Orman Bakanlığı’nın yapmış olduğu bir güzel çalışma idi. Her ne yana dönseniz hayranlıktan içiniz gider, ah! çekersiniz. Doğası, güzelliği, mis gibi havası. manzarası şahane!..aramakla bulunamayacak kadar güzellikte ve de konumda olan bir yer. Sahilden yaklaşık (6) km kadar yukarıda bol şuları olan ve  şelalelere döndürülebilecek  bir yer.yaklaşık 1200– 1300 rakımlı,

Tüm Karadeniz sanki ayaklarınızın altındadır. Elinizi uzatsanız göklere dokunacak. seslenseniz sesinizi Rusya’ya duyuracak kadar yakınsınız sanki!.

VE GERÇEKTEN BOZULMAMIŞ, BAKİR BİR DOĞA VARDIR KARŞINIZDA.

Anlatmakla bitmez güzellikleri… Orman Bakanlığı yapmış… Yürüş yolları, dinlenme bankları, gezinti alanları, hatta konaklama yeri de başlatılmış.

Tam tepeye hakim, püfür püfür denizin karşısında bir bina yapımı başlanmış ve öylece karkas halde bekletilmiş.

İnternetten,  geçmiş tanıtım resimlerine ve videolarına baktığınızda,  bugünkü durumunu da görünce durumun içler acısı olduğunu farkedeceksiniz. ..Onca hesaplar hepsi çöpe atılmış. Sanki birileri bu güzellikleri yaşatmak istememiş ve sihirli değneğiyle yaşanmaz, ölü hale döndürmüşler.

Önceki Valimiz Dursun Ali Şahin Bey’in zamanında başlatılan çalışmaların beklediği, hala asfaltlanacağı söylenen yolun aynı şekilde bekletildiği görülmektedir.

Zamanında güzel bir amaca hizmet amaçlı düşünülen bu çalışmaların, neden bugün atıl halde olduğunun hesabını kime sormalı bilemiyorum?

Neden böylesine güzel bir hizmetin önü kesiliyor anlamış değilim?

Burası, Giresun Turizmine katkı sağlayabilecek gerçek güzel bir proje ile yeniden hayata geçirilmeli ve hizmete sunulmalıdır.

……AYRILIK ŞIMARMASIN

Yaz, yaz da bu sabah, hasret pınarı çağlamasın,

Bülbülden haber ver de kızıl güller ağlamasın.

Ayrılık oku çıkıp gönülleri dağlamasın,

Yaz, yaz da bu sabah, AYRILIK ŞIMARMASIN!..

İzin vermez karlı dağlar aşıp ta varamazsın,

Şefkatli kollarınla ah! kavuşup, saramazsın.

Evrende bir başına sen, onsuz duramazsın,

Yaz, yaz da bu sabah AYRILIK ŞIMARMASIN!..

Eşini yitirmiş kuğu, sakın boyun bükmesin,

Anadan ayrı kuzular, bakıp acı çekmesin,

Dağların ardında kalan, gözyaşların dökmesin,

Yaz, yaz da bu sabah AYRILIK ŞIMARMASIN!..

Yakılan ateşler bak Mecnun’u çöl eyledi,

Ferhat’a dağ deldirip, Kerem’i kül eyledi.

Aşka düşen gönlü, gözyaşları göl eyledi,

Yaz, yaz da bu sabah AYRILIK ŞIMARMASIN!..

Anaya evladı, vatana mehmed’i can yapar,

Aşk öyle bir şey ki seni yaşatır, kan yapar.

Gülleri rengarenk ki bülbülü perişan yapar,

Yaz, yaz da bu sabah AYRILIK ŞIMARMASIN!..