Ne yazık ki ülkemizde neredeyse tüm kurallar adım adım yok edildi.
Yerine demokrasinin geleneklerine uymayan yeni kurallar konulmaktadır.
TBMM’nde vekil sayısı artırılmış ama işlevsizleştirilmiştir. Adeta ‘Millet Kıraathanesine’ dönüştürülmüştür.
Kararnamelerle, tek imza ile ülke yönetilir hale gelmiştir.
***
Ülke, iktidarın hatalı politikaları sonucunda ekonomik krize doğru hızla sürükleniyor.
Gıda ürünlerine, akaryakıta, elektrik fiyatlarına, doğal gaza vb gelen zamlar, dar gelirli vatandaşlar için ciddi zorluklar yaratmaktadır.
Kriz derinleştikçe bu zorluk daha da artacaktır.
Hele bir kış gelsin. Kömür ve doğal gaz fiyatları halkın cebini daha da yakacaktır.
***
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ‘Enflasyonla Topyekûn Mücadele Paketi’ adı altında bir program açıkladı.
Açıklanan programa bakıldığında temel amacın, kamuoyunda ‘enflasyon düşüyor’ psikolojik algısını yaratmak olduğu görülecektir.
Bu algı iki amaç için yaratılmak isteniyor.
* Ocak ayında asgari ücretliye, memura ve emekliye daha düşük maaş zammı yapmak…
* Yerel seçimler için bu algı ile kamuoyu desteği sağlamak.
Dikkat ederseniz %10 indirim 50 üründe olacak.
Ve bu ürünler içinde enflasyon sepetinde yer alan tüm ürünler de yer almaktadır.
Geçtiğimiz günlerde TÜİK’de bir atama gerçekleştirildi. Enflasyon hesaplamalarından sorumlu Başkan yardımcısı Enver Taştı görevden alındı. (Bu ay açıklanan yüksek enflasyonun kurbanı mı oldu?)
Yerine Enerji Bakanlığı döneminde Bakan Berat Albayrak ile birlikte çalışan yakın arkadaşı Yinal Yağan atandı.
Bu atama ve açıklanan paket birlikte değerlendirildiğinde asıl amaç kolayca anlaşılıyor.
Enflasyonu talimatla düşürmek!
Bu yolla Ocak zamlarını ve yerel seçimleri atlatmak.
***
Halk, ekonomik krizin etkisi ile geçim sıkıntısı yaşıyor. Tasarruf etmeye çalışıyor. Temmuz ayında aldığı maaş zamları çoktan erimiş.
Buna rağmen ‘Lale Devri’ yaşamı sürdürenler dikkat çekiyor.
30 Ağustos resepsiyonunda servis edilen yiyecek ve içecekler bunun göstergesidir.
Lüks araçlar ve kurulan uçak filoları da…
Örnekler çoğaltılabilir…
Bir de danışılmayan danışmanlar konusu var.
TBMM işlevsizleştirildi demiştim.
Bakanlar meclis dışından ve sarayda görev yapıyorlar. Her bakanın üç-dört de yardımcısı var.
Bunun yanı sıra bir de ABD tarzı ofisler var. O ofislerde de yüksek ücretle çalışanlar var.
Ayrıca son kararname ile kurulan kurullar ve bu kurullara yapılan atamalar dikkat çekti.
Örneğin “Kültür Sanat Kurulu” var.
Aynı görevi yapacak Kültür Bakanlığı da var!. Üç de yardımcısı ve illerde teşkilatı da var.
Örneğin ‘Milli Eğitim Kurulu’ var.
Bir de Milli Eğitim Bakanlığı var. Üç de yardımcı atandı. Merkez teşkilatı var. İllerde ve ilçelerde teşkilatı da var.
Peki, bakanlık varken kurul ne iş yapacak?
Yoksa bakanlar sadece ‘bakan’ olacak da, işler bu kurullar aracılığı ile mi yürütülecek?
Bu kurulların kararlarına göre mi bakanlar çalışacak?
Soru çok… Yanıt yok…
***
Dikkat çeken bir konu daha var. Ülke ekonomik olarak zor günler yaşıyor. Kriz giderek derinleşiyor.
Son kararname ile kurulan kurullara tam 76 kişi atandı.
İşin ilginci kurul üyelerine her ay 11. 794TL’de maaş ödeyeceğiz. Yıllık gideri siz hesaplayın.
Oh ne ala memleket.
Kuralları yok edersen, kurullar ile ülkeyi yönetmeye kalkarsan olacağı budur.
Vergilerle ve zamlarla halkın cebine el at.
Halk geçim sıkıntısı altında inim inim inlesin.
Fakat danışılmayacak olan danışmanlar ayda 11. 794 TL maaş alsın.
Yandaş müteahhitler iş üstüne iş alsın.
Buna ‘Lale Devri’ denmez de ne denir?