Giresun Spor Lisesi (benim yerel basın ve sosyal medyadan) takip ettiğim kadarıyla her yıl faklı dallarda katıldığı spor müsabakalarında mutlaka bir başarının altına imza atıyorlar…

Tıpkı geçtiğimiz haftalarda bir başarının altına imza attıkları gibi…

Geçtiğimiz günlerde yarım kalan bir çalışmamı tamamlamak için masamın başına geçip, bilgisayarımı açtıktan sonra her zaman yaptığı gibi önce gelen posta iletilerine bakınca karşımdaki ‘Sosyal Paylaşım Sayfasında’ takım halinde bir fotoğraf gözüme ilişiverdi…

Fotoğrafı paylaşan; Mustafa Bayraktar yazıyor ve kız öğrencilerden oluşan takım fotoğrafının sol tarafında Beden Eğitimi öğretmenlerimizden Caner Akdağ ve sporcu öğrencilerin arka plan ayakta duran öğretmeni yakinen tanımıyorum ama bir göz aşinalığım var…

Her neyse…

Fotoğrafın altında özet yazıda şunlar gözüme çarpıyor;

GİRESUN: 7 ARTVİN: 0

GİRESUN: 6 SAMSUN: 4

GİRESUN:5 TRABZON: 2

Biçiminde bir not düşülmüş…

Ne yalan söyleyeyim, hangi okulun öğrencisi olursa-olsun, bir başarının altına imza attı mı, benim o günkü mutluluğuma ve keyfime diyecek yoktur!

Caner Akdağ’ın, Giresun Lisesindeyken de birçok başarıların altına imza attığını bildiğim için bu kez Giresun Spor Lisesi- Kızlar Futsal Takımının başında görünce, telefonumla; “Caner’ciğim, hayırdır bu neyin nesi?” diye sorunca Caner öğretmen; “Şaban hocam, ben Giresun lisesinden-Giresun Spor Lisesine atandım. Şimdi buradayım ve o fotoğrafta gördüğün takımsa Kızlar Futsal Takımı ve onların üzerinde en büyük emeği olan insanda Murat Bayraktar. Benim bu başarıda şimdilik pek katkım yok.”

Ben bu spor dalına biraz yabancı olduğum için soruyorum; “Bu spor yanılmıyorsam, salon sporu” deyince, Caner öğretmen de; “Evet, salon sporu ve öğrencilerimiz. Kızlarda “Bölge Şampiyonu” erkekler ise ‘ikinci’ oldular ve kızlar –Türkiye Yarı Finaline Katılma- hakkı kazandılar.” Dedikten sonra karşılıklı olarak telefonlarımızı kapattık…

***

Şimdi düşünüyorum da…

Bizde ‘Beden Eğitimi’ dersine, hep oldum-olası angarya olarak bakılmıştır.

Hani müfredatlara yerleştirilmiştir yerleştirilmesine de, ama hep olsa da-olur, olmasa da-olur mukabilinden bakılmıştır!

Bu ilkokuldan başlayarak, lise sona kadar hep böyle değerlendirilmiştir…

Halbuki (bana göre) Beden Eğitimi dersi, önem sırasına göre sıralayacak olursak, öteki derslerin en önünde yer almalı…

Gerekçesi gayet açık ve net…

Çünkü Beden Eğitimi Dersi: hem fiziksel, hem de tinsel terbiyeyi, değişimi aynı anda ve birbirinden soyutlamayarak verirde onun için önemlidir…

Aklımıza gelenleri şöyle kısaca sıralayacak olursak;

Beden Eğitimi; insanın bedensel ve fiziksel gelişimini sağlar…

İskelet sistemini geliştirir…

Ruhsal konsantrasyonu düzenler ve sağlıklı düşünmeyi besler…

Ve kısacası Beden Eğitimi dersi eğer özüne uygun ve inanılarak yapılacak olursa, insan sağlığını ön plana çıkardığı gibi tüm insanlar arasında düşmanlığı ve kin duygularını öteleyerek ‘barış köprüsü’ de kurma görevini üstlenir…

Tıpkı Olimpiyatın simgesi olan 5 halkanın renk, dil, din farkı gözetmeksizin beş kıtanın insanına da barış, kardeşlik ve dostluk çerçevesinde baktığını ifade ettiği gibi…

Onu için bende (eski bir eğitimci olarak) başta Beden Eğitimi dersi olmak üzere, Resim, Müzik ve Sanat içerikli dersleri, sıralamada en önde olması gereken dersler olarak görüyorum…

Hani sizlerde çok iyi bilirsiniz ki; bizde çok hareketli ve kabına sığmaz genç ve çocuklara en kestirme yoldan “Yaramaz” denir ve öyle değerlendirilir…

Halbuki o çocuğun veya gencin ‘enerji fazlalığı’ hiç mi hiç akla getirilmez…

Bu fazla enerjinin nerede ve hangi olumlu alanlarda tüketilmesi gerektiği hiç mi hiç üzerinde hesap-kitap yapılmaz…

Az öncede söylediğim gibi adına ‘yaramaz’ deyip işin içinden çıkmak daha kolay olurda, herhalde bunun için böyle davranırız…

Hatta bu tür genç veya çocuklara “yahu otur oturduğu yerde, bir yerine bir şey mi battı!” diye de kendimizce alay ederiz…

Halbuki bu enerji fazlalığı kendini olumlu alanda tüketecek bir alan, bir yer arıyor…

Tıpkı Giresun Spor Lisesi Beden Eğitimi Öğretmenlerinin, öğrencilerindeki bu fazla enerjiyi tespit edip, öğrencisinin ve çevresinin mutlu olacağı alanlarda etkinliklere sokup, mücadelelerini başarıyla taçlandırdıkları gibi…

Üstelik bu mutluluğu sadece kendileri değil, temsil ettiği okul başta olmak üzere, mülki olarak ait olduğu il’e de böyle bir şampiyonluk armağan etmeleri ayrıca alkışlanacak bir olaydır…

Onun için bende kişisel ve eski bir eğitimci olarak, bu başarılarından dolayı Giresun Spor Lisesi- Kızlar Futsal Takımını yürekten kutluyor, avuçlarımın için çatlayıncaya kadar alkışlıyorum…

Bravo çocuklar…

Sizlere bu ortamı hazırlayan Okul idarecilerinizi ve emeği geçin bütün öğretmenlerinizi yürekten kutluyor, başarılarınızın kesintisiz devam etmesini diliyorum…