Giresun Üniversitesinde Şubat ayında rektörlük seçimleri var. Rektörler dört yıl için görev yaparlar. Görev süresi sona eren rektör yeniden aday olabilir. İki dönem görev yapan rektör, yeniden aday olamaz.

Rektör Aygün ATTAR’ da sanırım ikinci dönem için yine aday. Buda onun en doğal ve yasal hakkıdır. Vakti zamanı gelince üniversitenin akademisyenli adaylar arasından tercihlerini yaparlar.

Yasa gereği YÖK adaylar arasından üç ismi Cumhurbaşkanına ataması için sunar. Cumhurbaşkanı da, üç isimden birisini dört yıl için atar.

Bir süredir işin bu doğal mecrasına müdahaleler var.

Müdahalelerin, ilimizin önemli bir siyasetçisi tarafından yönlendirildiğini düşünüyorum. Bu müdahaleler sonucu, konu doğal sürecinin dışında seyreder olmuştur.

Bu durum ilimiz açısından da, üniversitemiz açısından da doğru bir davranış değildir.  Ancak ne yazık ki uzunca bir süredir de bu tartışma sürdürülmektedir.

Hatta giderek de dozu artırılacak gibidir!

Çünkü odak noktasındaki siyasetçi gemileri yakmışa benziyor. Kendisi susuyor ama etkilediği medya ve kamuoyunda etkisi olabilecek oda, borsa ve kulüp yöneticileri aracılığı ile eleştirilerini dolaylı olarak sürdürüyor!

Böylece kamuoyunda rektör ve yönetimindeki üniversite için olumsuz bir algı oluşturmaya çalışıyor.

Sanırım o medya haberlerini, basın açıklamalarını dosyalatıyordur!

Yarın Cumhurbaşkanına;

“Bak ilimdeki medya, ilimdeki bir sendika başkanı, ilimdeki spor kulübünün başkanı, ilimdeki oda ve borsa başkanları bu isimden memnun değil” demek için!

O nedenle bu açıklama-eleştirme kampanyası bilinçli olarak yapılmaktadır.

Kamuoyunda olumsuz algı yaratmak amaçlı bu ‘karalama’ kampanyası ile doğal olarak bir savunma mekanizması da oluşmuşa benziyor.

Yeni AKİT Gazetesinde, önce Hasan Karakaya, sonra da Serdar Arseven’in yazılarını bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.

Onay makamı cumhurbaşkanında; olumsuz kanaat oluşturmak isteyenlere karşı olumlu kanaat amaçlı çabalar…

Ayrıca duyarlı olan ilimizin kimi isimleri ve gazetecileri de bu ‘olumsuz algı’ oluşturmak için yapılan ‘karalamalara’ karşı çıkmaktadır.

Özetle üniversite ve rektörlük üzerinden bir cepheleşme yaşanmaktadır.

Bunun kaybedeni üniversite olur!

Karşıtlığı bir ‘kelle alma’ hırsına büründüren siyasetçi yanlış yapıyor. Onun etkisi altındaki medya yanlış yapıyor.

Sendika, kulüp ve oda başkanları da yanlış yapıyor.

Bırakın üniversite rektörlük seçimini kendi içinde konuşsun. Tartışsın ve zamanı gelince de adaylarla ilgili tercihini belirtsin.

YÖK Yasası zaten gayrı hukukidir.

Cumhurbaşkanı istediği ismi atayabiliyor.

Hal böyle iken uzun süredir yapılan bu ‘karalama’ ve olumsuz algı yaratma çabalarının hiç gereği yoktur.

Akademik değildir.

Bilimsel değildir.

Kişiseldir…

Odaktaki siyasinin hırsındandır.

Ülkede var olan ‘tek adamlık’ hırsının ilimizdeki yansıması olarak, her şey benim istediğim gibi olacak tavrındandır…

Üniversitemize yazık ediliyor. Yazık!

***

Giresun Limanında  “Sultan Palas” adlı restoran gemi, uzun süredir demirli bekliyor. Faaliyete geçmesi için gereken izinler bir türlü verilmiyor.

Acaba sahibini adı ‘Devrim’ olduğu için mi?

Sanmıyorum…

İşin içinde başka hesaplar olabilir…

“Sultan Palas” için gerekli onay çıkmıyor ama bir başka gemi liman ile ada arasında tur düzenliyor.

“Altın Post” için yol açık. Ama “Sultan Palas” için kapalı.

Bu çelişkiyi de doğru dürüst bilen yok.

“Sultan Palas” sorunu çözemez ise başka limanlara yol alacaktır.

Çözeceğini de sanmıyorum!

Ama “Altın Post” için çözüm her zaman var.

Liman içine Giresun Gümrük Müdürlüğü Hizmet Binası yapılıyor. Bu bina nedeniyle “Altın Post” için yeni bir yere ihtiyaç duyuldu.

Eskisi gibi limandan kalkması olanaklı görülmüyordu.

Çözüm düşünüldü. Üç kayalar Balıkçı Barınağı bunun için biçilmiş kaftandı. Hem Giresun Adasında da daha yakındı.

Devreye DOKAP girdi. İl Özel İdaresi girdi…

Proje hazırlandı. İhale edildi.

Üç Kayalarda yıllardır balıkçılık yapan ve geçimini sağlayan insanların elinden orası alınacakmış.

Oraya sosyal donatı alanları ile birlikte “Altın Post” için liman yapılacakmış. Bu proje kapsamında da adaya botanik bahçesi yapılacakmış.

Ada turizme açılıp, botanik bahçesi ile cazip hale de getirilince ilimiz için iyi olur!

“Altın Post” daha yüksek kapasite de çalışır.

Acaba artan bu yolcu trafiğinde “Sultan Palas” da hizmet sunsa ne olur?

Ya Üçkayalar’da yıllardır balıkçılık yapanlar ne olacak?

Resmi kayıtlara göre 60 teknelik barınakta 128 tekne bulunmaktadır.  128 balıkçı teknesi sahibini de düşünmek gerekiyor…

Gerekmiyor mu?

128 balıkçı tedirgin bir bekleyiş içindedirler.