Aradan kocaman bir yaz tatili geçti

Aile ve çocuklar okul için hazırlıklarını tamamladılar.

Yıllardır uygulanan sistem bir anda, okullar açıldığında değişecek denildi.

Üstelik, ilgili bakan dahil kimsenin haberi olmadan.

Ve, Cumhurbaşkanının,“TEOG kalkacak…” talimatı üzerinden bir ay geçti.

“ Eğitimde ‘devrim’ yaptık, iktidarımızın en başarılı olduğu alan eğitim…” diyen ilgili bakan ortalarda görünmemekte.

Cumhurbaşkanının, “…iktidarımız döneminde eğitim ve kültür alanında istenilen başarıyı gösteremedik, başarısız olduk..” sözünden sonra kendini saklayan, gelişmeleri seyrettiği anlaşılan bakandan ses çıkmamakta.

Öğrenci ve aileler ise kaygılı bir bekleyiş içerisinde.

Liselere geçiş sistemi olan TEOG kaldırıldı ama ne olacak? bilinmemekte.

Bırakınız öğretmen, okul müdürü ve diğer üst düzey yöneticilerini, nasıl bir uygulama geleceğine ilişkin bakanın dahi bilgisi yok.

Mevcut sistem kaldırılmadan önce hiçbir çalışma yapılmadığı kesin.

İktidarın görsel ve yazılı medyadaki kalemşorları, ne olduğu belirsiz sistemi anlamadan, bilmeden överlerken, kendilerine verilen görevi yerine getirmeye çalışmaktalar.

Belirsizlik öğrenci ve veliyi umutsuzluğa sürüklemekte.

En yakın okul, her okulun yaptığı sınavla öğrenci alması ve öğrencinin not ortalaması ile sınav gibi seçenekler ortaya atıldı.

Sonuçta mutlaka sınav yapılacak.

Sınavsız mümkün değil.

Ancak bu kadar belirsizlik niye? Nereye kadar sürecek?

Hiç bir hazırlık yapmadan niçin ortaya çıktınız?

Değişikliğe gidecek yol çocuk oyununa dönüştürülmüş durumda.

Ortada gözleri bağlı bir bakan, etrafında diğer yöneticiler, hep birlikte çocukların oynadığı ‘sobe’ oyununu oynama görüntüsü vermekteler.

Ne yapılacağı belirsiz ve karar verilemiyor

Sistem çökmüş, işin çivisi çıkmış, dikiş tutmamakta.

Eğitim,  yokuş aşağı inerken lastiği patlayan kamyona dönüştürüldü.

Fren tutmamakta, kaptan yarı yolda bırakmış görüntüsünde.

Sınama, yanılma yöntemi ile ülkenin geleceği ile oynanmakta.

Sorun sınavlarda değil.

Liyakatten yoksun, düşünce üretemeyen, kendilerini bulundukları makama getirenlere hizmet etme anlayışı ile temsil ettiği makamın içinde yok olup giden yöneticilerde.

Eğitimin biriken sorunlarını çözmek, niteliğini geliştirmek kimseyi ilgilendirmemekte.

Varsa yoksa imam hatiplerin öğrenci sayısını artırmak.

Her yolun çıkışını bu okullara bağlamak.

Sınavlar o kadar konuşuldu ki okullar unutuldu.

Eğitim sınavların gerisinde kaldı.

TEOG yerine gelecek sistemin ayrıntılarına yönelik ipuçları çıkmaya başladı.

Basına yansıdığı kadarıyla yeni değişikliğin adı ‘Milli İzleme Sınavı (MİS)’ imiş.

Bu sistemde yapılacak sınavda Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri derslerinden açık uçlu sorular yer alacakmış.

AKP döneminde LGS, OKS, SBS ve TEOG adıyla değişikliğe uğrayan lise geçiş sınavının son adı ise “MİS” olacakmış.

Dört kez ‘devrim’ yapan AKP iktidarının beşinci devrimi ‘MİS’ gibi.

Yaratıcı düşüncelerinize sağlık. “MİS…MİS”

Asıl, mis olma durumu, liyakatten yoksun mevcut yöneticilerin hızla değiştirilmesi, öğretmenlerin hizmet içi eğitime alınması olmalıdır.

Yaşamı boyunca iki kitap okumadan spordan siyasete, ekonomiden yönetime değin her şeyi bildiğini zanneden veliler; bu alanda da duyarlı davranarak gelişmeleri izleyiniz

Ülkemizin geleceği olan öğrenciler; sonuçta mutlaka sınav olacak. Çalışma sisteminizi değiştirmeyiniz, rahat ve kaygılardan uzak olunuz.