Referandumun en ilginç kampanyası “TOPLU AÇILIŞ TÖRENİ” adı altında yapılan açık hava mitingleri oluyor.Bu uygulama bugün cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan’a ait.Buluşunu her seçim ve referandumlarda uygulayan Sayın Erdoğan’a , 16 Nisan referandumunda Sayın Başbakan Binali Yıldırım da eşlik ediyor.

Toplu Açılış Törenleri hangi ilde yapılacaksa; günler öncesinden yandaş kanallarda,yandaş basında tanıtıcı ilanları yayınlanıyor.Resmi daireler memurlarını, okullar öğrencilerini o gün izinli sayarak; resmi görevlendirme yazışmalarını yapıyor.Resmi araçlar yardımı ile şehrin bütün cadde ve sokaklarına afiş ve pankartlar asılıyor.Belediyeler miting alanlarına,sivil yurttaşları taşımak için, elinde bulunan toplu taşıma araçlarını miting emrine veriyor.

Kurulan kürsünün arkasında hangi ilde yapılıyorsa, o ilin toplu açılış töreninin ismi yazılıyor.Ama hangi tesislerin açıldığı yazmıyor.

Son beş yılda yapılan üç genel seçim,bir mahalli seçim,bir cumhurbaşkanlığı seçimi ve son yapılacak referandum seçimlerinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı üst üste “Toplu Açılış Törenleri” mitingleri yaptılar.Beş yılda,toplumu ilgilendiren beş büyük seçim yapılmış.Her seçimde,her yörede yüzlerce tesis açılmış.Bu açılışlardan başka bazı özel günlerde,hafızalarda kalan Marmaray,Yavuz Sultan Selim Köprüsü,Marmara Körfez Geçiş Köprüsü,3. Hava alanı projeleri de var.Ancak bu tesislerin ne olduğu halkımız tarafından biliniyor ve takdirle karşılanıyor.Ama şu referandum esnasında yapılan toplu açılışların nelerden oluştuğunu bir anlayabilsek…

Yüklü açılışlara bakılırsa ülke her yıl fersah fersah büyümüş.Yılda TÜİK e göre % 2.9 büyüyen Türkiye,bu tören ve açılışlara bakılırsa çoktan uçmuş…

Sadece açılış törenleri ile kalsa başım üstüne.Sözlü medyanın tüm kanalları bu Törenleri canlı yayınlıyor.Aynı kanallarca “Evet içerikli”reklamlar her saat başı yayınlanıyor.Yazılı basın tam sayfa haber ve reklamlarını basıyor.

İşin ilginç tarafı yapılan törenlerin masrafları devlet bütçesinden karşılanıyor.İktidarı elinde tutanlar, bakanlar dahil yaptıkları harcamaları milletin vergilerinden karşılıyor.

Ergi elinde tutanların karşısında olan CHP referandum dolayısı ile devletten bir kuruş yardım almadık diyor.Zaten parti olarak görkemli mitingler yapamıyorlar.Sayın Kılıçtaroğlu açık hava mitingleri yerine,kapalı alanlarda sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarla salon toplantıları yapıp; bilgilendirmeler yapıyor.Çok nadir de olsa medya kanallarına çıkıyor.CHP de Sayın Deniz Baykal,Sayın Muharrem İnce gibi aktifler il ilçe dolaşarak; halka ulaşmaya çalışıyor.

MHP lideri Sayın Bahçeli birer hafta ara ile, bir ile uğrayıp,alanlara dolan AKP li seçmene, neden “evet” demek zorunda kaldıklarını izaha çalışıyor.Tabanından kopmuş,kendi geleceği olmayan bir çalışma yapıyor.

MHP de muhalif kanat olarak “Milliyetçi Muhalif Cephe” adında bir dayanışma birliği oluşturan Sayın Meral Akşener,Sayın Sinan Oğan,Sayın,Ümit Özdağlar,Sayın Koray Aydın 81 ilde salon ,fırsat buldukça da açık hava mitingleri yapıyor.Çoğu ilde valilikçe engellemelere ve saldırılara aldırmadan gece gündüz çalışıyorlar.Bu gurubun tüm toplantı masrafları sevenlerince karşılanıyor.

Hayır cephesinde yer alan Saadet Partililer de yaptıkları kampanyalarını cepten harcayarak gerçekleştiriyorlar.

Bunun yanında STK olarak hayır cephesindeki ;Barolar Birliği Başkanı Turhan Fevzioğlu,İstanbul eski Baro Başkanı Ümit Kocasakal gibi hukukçular,2010-2015 yılında Silivri’de kumpas adına boşu boşuna yatan komutanlar,geçmişte TBMM de görev almış 550 vekil,BBP nin merkezinin kararını dinlemeyen seçmenler,Vatan Partisi yöneticileri il il kampanya yapıyorlar.Hiç biri, bir kuruş devlet yardımı alamıyor.

Devletin her türlü imkanları kullanarak,aslı referandumda oylanacak 18 maddelik yeni Anayasa teklifine “evet” oyu toplamak olan, “Toplu Açılış Törenleri” ne rağmen;16 Nisan akşamı “HAYIR “oyları “EVET” oylarını geçer,bu teklif de halk oylamasından geçemezse;devletçe yapılan bunca masraf nasıl izah edilecek.

Sınırsız referandum harcamaları yapanlar, adil ve eşit olmayan bu kampanyalara karşı milletimize ne diyecekler.