Oruç Sabrın Yarısı Mağfiret Ayı Ramazan

Oruç Sabrın Yarısı Mağfiret Ayı Ramazan

Dünyanın dört bir yanından milyonlarca Müslüman’ın oruç tuttuğu Ramazan ayı başladı.
5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece ilk sahur yapıldı.
6 Mayıs günü ilk iftar yapılacak.
3 Haziran Pazartesi ise Ramazan Bayramı arifesidir.4 Haziran Bayram.
“Şükürler olsun sana Ya rabbim,
Yine mübarek Ramazan’ a erdik
Yine senin lütfunla bereketlenecek, tüm ümmet…
Hoş geldin, Ya şehri Ramazan”
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (asm) “Oruç sabrın yarısıdır, sabır da imanın yarısıdır” sözünün ilk kısmını, Ramazan’da idrak etmek nasip olacak.
Oruç tutmakla beraber nefsânî kudretimizin mecâli azalır.
O zaman esas bu nefsi harekete geçiren ruh ortaya çıkmaya başlar.
11 Ayın sultanı Ramazan için bu akşam ilk iftar.
Pazartesi günü oruçluyuz,Bunun için; Yüce Mevla’ya hamlediyor, şükrediyoruz.
Mübarek üç ayların sonuncusu olan 11 ayın sultan ramazan ayı için hazırlıklar tamamlandı.
Ayların sultanı “Ramazan” hoş geldin.
Geldin de ne iyi ettin. Merhaba sana, selam sana…
Hanelerimize, İslam alemine Ülkemize, ilimize hoş geldin, sefalar getirdin…
Gönüllerin tatlı bir ahenk içinde Cenab-ı Hakk’a yöneldiği rahmet, merhamet ve mağfiret ayı ramazana bizleri kavuşturan rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. Bizlere saadet yollarını yaşayarak öğreten, yolumuzu aydınlatıp bize her hususta rehberlik eden sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.s.) salat ve selam olsun.
İnsanı manevi eğitimden geçiren orucu; evlerimizi, mabetlerimizi ve gönüllerimizi nurlandıran mukabelesi,
Ruhumuzu dinlendiren teravihi, sevincimizi artıran iftarı, hanelerimizin bereketini artıran sahuru ve kalplerimizi arındırıp manevi zenginliğimizi artıran itikâfı ile paslanan yüreklerin arındığı bir aydır ramazan.
Ramazan Ayı “Sabır” ayıdır. Oruç sabretmektir. Açlığa, susuzluğa, teknolojinin baş döndürücü çağında olası günlük sorunlara-sıkıntılara göğüs gerebilmektir.
Gül’e sormuşlar: Sen niye bu kadar güzelsin ve niye bu kadar güzel kokuyorsun? diye. Gül cevaben: Dikenlerin ağrısına sabrettiğim için, demiş.
Hayat su misali akıp giderken, bize kalan,
-Bunca nimete karşılık bir Vefa,
-Bir Selam,
-Hoş bir seda,
-Bir’de yapılan samimi ve hayırlı bir duadır. Sesini değil sözünü yükseltmeli insan, çünkü gök gürültüsü değil, yağmurlardır yaprakları yaşartan. Efendimiz (SAV)’in mübarek sözleriyle bitirelim:
“Oruç kalkandır (perdedir). Biriniz oruçlu iken kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birileri kendisine (oruçluya) yakışıksız laf edecek veya sataşacak olursa, ona
“Ben Oruçluyum!” desin (ve ona bulaşmasın.)
“Kim yalan söylemeyi, onunla amel etmeyi ve cehli bırakmazsa, Allah’ın onun yiyip içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur.”
Oruçla hassaslaşan ruhlar, Kur’ân’la yücelir ve semâlara kanat açarlar. Kur’ân ve oruç, birbiriyle el ele verir; mü’min kalbi, mü’min toplumu dokur, tezyin eder, arındırır.
Ramazan gelip geçtiğinde, artık o toplumun kalpleri yıkanmış, sokakları temizlenmiş, zengin ve fakir birbiriyle kucaklaşmış, akrabalar kaynaşmış olur. Ramazan, bir dahaki yıl tekrar gelinceye kadar ümitle, hasretle beklenir; kapılarda gelişi özlenir. Çünkü her Ramazan, bizi biz yapan, bizi insan yapan büyük bir fırsattır; tabiî değerlendirebilene…
Ramazan Ayının; bize, ailemize, ilimize ülkemize milletimize islam alemine hayırlar getirmesini, inananların birliğine dirliğine ve dünya mazlumlarının kurtuluşuna vesile olmasını Yüce Mevla’dan niyaz ederim. .

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?