Merhaba sevgili dostlarım,
Saygıdeğer sayfa arkadaşlarım…
Bugünkü sohbetimiz;
Kitap ve kitap okuma alışkanlığı üzerine olsun istedim.
Böyle olmasını istememin nedeni de;
İlimizde yeni açılan bir kitap evin’den esinlendim…
Üstelik sizlerinde birer ‘kitap kurdu’ ve ‘kitap sever’ olduğunuzu bildiğim için böyle bir sohbet konusunu tercih ettim…
Sevgili dostlarım,
Sohbetimizin ‘üst başlığında’da belirttiğim gibi (hangi il ve ilçede olursa olsun)
Kitapla ilgili nerede bir ‘kütüphane’ veya ‘Kitap- Evi’ açılıverse; benim birdenbire gönül bahçemde kurumaya yüz tutmuş güllerim ve umutlarım yeşermeye yüz-tutuyor!
Örneğin 22 Aralık cumartesi günü ilimizin Debboy mevkisi- (eski) Fen-Eğitim Fakültesi yerleşkesinin tam ‘giriş kapısının’ karşısında açılan “Çalıkuşu Kültür ve Kitap Evinin’ açılışının yapılarak,diğer kitapçılarla birlikte yola çıktığı gibi…
Giresun Üniversitesi bünyesinde Yüksek Okullarında bulunduğu ve adına ‘Gazipaşa Yerleşkesi’ denilen semtte açılan Çalıkuşu Kültür ve Kitap Evinin, ticari imtiyaz sahibi ise; Bülent Baş ve eşi Pınar (Tek) Baş…
Sizlerinde çok iyi bildiği üzere, kitap ve kültür içerikli açılışların kitlesel kalabalığı, kahvehane açılışları kadar ilgi görmediği için, küçük bir katılımla ve Giresun Belediye Başkanı; Kerim Aksu’nun kısa bir konuşmasıyla birlikte açılış kurdelesi kesilerek hizmete açıldı…
Sevgili dostlarım,
Saygıdeğer sayfa arkadaşlarım;
Bu sayfanın sohbet ortakları olarak, sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki; bizim ülkemizde kitap okuma yüzdesi yüzde 3’le 4 arasında…
Yani yüz kişiden ancak dört kişinin kitap okuma alışkanlığı var…
Yine sizlerinde çok iyi bildiği gibi;
Azerbaycan’ın nüfusu 9 milyon 800 bin dolaylarında…
Onlarda bir kitap basılınca en az 100 bin dolaylarında basılırken;
Bizde -taş çatlasa- 10 bin ile 20 bin arasında baskı yapıyor…
Örneğin yine Japonya’nın nüfusu 126-127 bin dolaylarında…
Onlarda yılda toplam kitap baskısı ortalama 4 milyar 200 bin kitap basılıyormuş…
Bizim nüfusumuz 81 milyon…
Yılda ortalama baskısı yapılan kitap sayısı 23 milyon dolayında.
Yani (bırakın Japonya gibi milyarı) küsuru olan 200 bin dolayında kitap baskısı bile yapamadığımız gün gibi aşikar öyle değil mi?
Bu son tespiti yaparken birdenbire aklıma 19. yüzyılın önemli şairlerinden Alman şair; Heinrich Heine’nin sözü geliverdi…
Ünlü Alman şairi şöyle diyor kitap konusunda;
“Kitapların yakıldığı yerde, insanlarda yakılır” diyor…
Bu anlamlı ve güzel tespitten sonra sizin aklınıza neler geliyor onu bilemem aba; benim aklıma ister-istemez şunlar geliveriyor;
“12 Eylül faşizminde kitapların beline kelepçe bağlanarak hem tutuklanması ve hemde meydanlarda üst-üste yığılarak yakılması aklıma geliveriyor…
Eeeeeeee?
E’si, şu; Alman şairin dediği gibi kitapların yakılmasının normal sayıldığı bir ülkede, haliyle 2 Temmuz 1993 yılında Ozanlar ve şairler otağı Sivas’ta aydınların yakılması da bir hayli normal ve sıradan olay sayıldı bu benim kitapların yakıldığı güzel ülkemde…
Tıpkı 1971 yılındaki 12 Mart faşizminin önce kitapları yaktırdığı ve ardından da 19 Aralık 1978 yılında Kahramanmaraş’da cayır cayır evlerle birlikte insanların katledilip yakıldığı gibi…
Tıpkı, 29 Mayıs 1980 yılında Çorum’da insanların katledilip ve acımasızca kitap okumasını seven ve düşünmesini bilen aydın ve devrimcilerin evlerinin ve kitap gibi değerlerinin yakıldığı gibi!
Her neyse bu kadar örnek yeter diye düşünüyorum…
Konfüçyüs diyor ki;
“Tanrım bana kitap dolusu bir evle, çiçek dolusu bir bahçe ver.”
Biz bir ev dolusu kitap istemiyoruz…
Ayda-bir kitap okuyacak kadar ‘kitap okuma alışkanlığımız’ olsa bize yeterde artar bile…
Özetleyerek demek isterim ki;
Bu güzel sohbet konumuza vesile olan ‘Çalıkuşu Kültür ve Kitap Evinin’ açılışına sevindiğimi belirterek, kendilerine iyi kültürel ve arzularına uygun yolculuklar dilerken;
Bu yeni yılda ‘yılbaşı hediyelerimiz’ kitap olsun isterim…
Ve bu son cümleyle de, hepinize iyi günler dilerim…