Futbolumuzda inişler çıkışlar hepsi ama hepsi bizler için. Sorunlu bir kulübüz. Bu sorunların getirdiği zorluklardan ders aldığımızda pek söylenemez.
Nasıl oluyorsa artık bilmiyorum ama bir şeyler ters mi gidiyor? Zaman geliyor iki ucu pisli değnek misali herkes kendini kurtarmak adına bir şeyler yapıyor. Artık bu saatten sonra bulutların dağılması gerek…Yağmurun yağmasını karın gelmesini beklerseniz zamanın bizim aleyhimize daha uzun süreceğini bilin.
Yani bizim kendimizden başka dostumuzun olmadığını, kendimizin kendimize yeteceğini bilmelisiniz. Çaresizlik hiç bir zaman umut olamaz. Kararlar net olmalı. Giresunspor’da tekrar başa dönmek olmamalı.
Ben maçın bitiş düdüğünden sonra şunu yazayım da kişiler okusun, hak versin diye yazılarımı yazmıyorum. Sadece bu şehrin bir takımını koruma adına yazılarımı yazıyorum. Yoksa A kişi almış, B kişi almış benim umurumda değil. Bizim sevdamız kişilere değil, Giresunspor’a.
Ben şeytanın avukatlığını da yapmıyorum. Şu siyasi ortam olduktan sonra bir kaç aydır nelere şahit oldum anlatamam. Kimsenin Giresunspor umurunda değil. Herkes bir taşı kaldırmak için uğraşıyor. Verilen sözler, iş konumları, yapılan projeler şehrin her tarafında yayınlanırken bakın birisi bile Giresun spordan bahsediyor mu?
Evet sahip çıkma adına söylemler var. Eyvallah da gerisi ne olacak? Bu şehirde dostluk, arkadaşlıklar arkadan vurulmuş sanki. Dik duranın ensesine biniyoruz. Yönetimi övme veya şunu yapıyorlar bile demeyeceğim. Her şey ortada ki işini gücünü bırakıp bir şeylere parmak basmak istiyorlar.
Lakin bazı duyumlar var. Karıştırılmaması gerekenler. Onlara bu fırsatı vermeyin. Dışardan ahkam kesmelerini önleyin. Şimdi anladınız mı şeytanın avukatının neden çoğaldığını. Benim sporun dışında yazacağım çok şeyler olmaz. Bu şehrin iki evladı çıkmış meydana şehrin belediyesini yönetmek için çalışmalar yapıyorlar.
İki adaya da saygı göstermeliyiz. Bu şehri kim yönetecek, kim başarılı olacaksa hepimiz O’na destek vermeliyiz. Kazanan Giresun olacak. Esen kalın.