Bir sandık başkanı okumuş,hak ve hukuka saygılı,teknolojiyi tanıyan çağın adamı olmalı.
Benim zamanımda yani 70,80,90 lı yıllarda yapılan genel ve mahalli seçimlerde sandık kurulu başkanı öğretmenler olurdu. Öğretmen bulunmazsa,yerlerine merkezdeki devlet kurumlarında çalışan torpilli ve paracı memurlardan da görevli başkanlar olabilirdi. Köy ve şehir sandıklarının başında bulunan sandık kurulu ekibinin de bir kısmı o yörede çalışan öğretmen ve memurlarca oluşturulurdu.Onlara ilaveten yanlarında her partinin de birer temsilcisi vardı.
Onlar bir savcı ve hakim gibi konuya hakimdiler. Oyun hangi partiye atıldığını görür görmez karar verirler,birde oy pusulasını açarak orada hazır bulunan seçmenlere gösterirlerdi.
Ben hep böyle yaptım. Şüpheli oyları ayırırdım. En sonunda ittifakla hangi partiye yakınsa,o tarafın hanesine sayıp,torbanın içine doldurup teslim ederdim.
Bu işlemleri işini bilen başkan ve sandık kurulu üyeleri için çok basittir. Öyle arkanda şaibe dolaşacak bir tasarrufta bulunmayacaksın.
Başta İstanbul olmak üzere, bir çok il ve ilçelerde hatalı oy pusulaları için bir haftadır sayım ve dökümler tekrar yapılıyor.
İstanbul’da kullanılan 10 milyon oyun 350 bini iptal edilmiş Ya halk oy kullanmasını bilmiyor veya sandık kurul üyelerinin ihmali var. Bu derece oyun iptal edilmesi akla ziyan. Bu seçmenin ne kusuru var. Ama gerçekten hatalı ve kusurlu bir mühür varsa amenna. Ama oluşturulan yeni heyet sayım yapıyor en az 20 bin oyun sayılmadığını veya iptal edildiğini saptıyor.
Sandık kurulu başkanları bu işin eğitimini alıyor. Yanında yoldaş olarak birde kitapçık bulunuyor. Nizami kullanılan bir pusulada hala hatalı oylar çıkıyorsa bu kusur o sandık kurulu başkanına ait olmalı.Bu işte art niyet aranmalıdır.
Sayımı tamamlanmayan, hatta yenilenmesi bile gündeme gelen İstanbul seçimlerinin; İstanbul halkına, Türk Milletine yaşattığı stres ve heyecan sorumluluğunu kime mal edeceğiz. Sayın Binali Yıldırım’ın,Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ve oy kullanmış seçmenin sekiz günlük bekleyişlerini etkilerini düşündünüz mü ? Buna can mı dayanır.
Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi sayım ve dökümlerin kontrol edilmesi hukuki bir süreçtir.Ama hem tüm sandık başkanlarını sen görevlendirecek, hem de arada on binlerce oy farkına rağmen, tekrar sayım yapacaksın. Mantığa uygun değil. Hemde atadığın görevliye inat, 10 milyon oyu baştan saymaya kalkacaksın.
Ağam bundan sonraki seçimlerde kendine görev yapacak kişi bulamazsın.
Şu inattan vazgeç. İki kişiden birini seç. Halk ne dediyse,o meyanda mazbatasını ver. Artık işinin başına geç.