Gündem Gazetesi’nden Muhabir Özlem Özsoy,Tabiat ve Kültür Varlıkları İle Zeytinlik Semti Ve Evleri Koruma Derneği Başkan Yardımcısı, Avukat Nurcan Kayış ile makamında görüştü.
Oldukça samimi geçen görüşmede doğa sevdalısı ve avukat kimlikli Kayış, önemli mesajlar verdi.
ÖZEL HABER
ÖZLEM ÖZSOY
Ahmet Coşkun başkanlığındaki Tabiat ve Kültür Varlıkları İle Zeytinlik Semti Ve Evleri Koruma Derneği yaklaşık 10 yıldır çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Başkan Coşkun ve başkan yardımcısı Kayış,çıktıkları köylerde kimi zaman ekibiyle beraber çöpleri bizzat topluyorlar.
Tabiat ve Kültür Varlıkları İle Zeytinlik Semti Ve Evleri Koruma Derneği’nin kuruluşundan bu güne çalışmalarını titizlikle yürüttüğüne dikkati çeken Başkan yardımcısı Kayış, “Dünyanın herhangi bir parçasında yaşayan hayvan türleri bitkiler ormanlar su ve kara parçaları çevreyi oluşturan doğal unsurlardır. Bu parçalar bir düzen içindedir ve birbirine bağlıdır birinin zarar görmesi zincirleme olarak diğerlerine de zarar verir” görüşünü savunuyor.
“ÇEVRE KİRLİLİĞİ BAŞLICA GÜNÜMÜZ DÜNYA SORUNLARININ BAŞINDA GELİR”
Giresun’u Türkiye’nin değil dünyanın en şanslı bölgesi olduğuna işaret eden Avukat Nurcan Kayış, Giresun sahilinin ve şehrin muhtelif yerlerinin çöp deryası içinde olduğunu söyledi.Bundan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Kayış sözlerine şöyle devam etti:
“Canlıları etkileyen tüm dış etkenleri kapsayan çevre yine canlıların tehdidi altındadır. Çevre kirliliği başlıca günümüz dünya sorunlarındandır. Gürültü hava toprak su kirliliği ve başka birçok olumsuz etken canlı düzen ve dengesini sağlayan çevrenin kirlenmesine bozulmasına neden olur. Çevrenin korunması ve çevre sorunlarının çözümünde insan önemli rol oynar.Hayatın devamlılığı sağlıklı yaşanabilir bir ortam için yakın çevreden uzak çevreye, her adımda duyarlı olunmalı ve alınacak küçük önlemler ile çevre korunmalıdır. Çevre kirliliği dünyadaki tüm canlıları etkiler ve insan sağlığı kadar tüm canlıların sağlığını, yaşamını tehdit eder.
Çevre kirliliği; canlıların yaşamlarını olumsuz etkileyen ve cansız objelerin yapısına zarar veren maddelerin hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışmasıdır. Doğal çevrenin kirlenmesi tüm ülkelerin yani dünyanın ortak sorunudur. Çevre kirliliği herkesin günlük hayatını da etkileyen bir olaydır. Uygarlığın gelişmesiyle birlikte yaşanan endüstrileşme, fabrikalarda insan gücüne gereksinimi arttırmıştır. Kırsaldan kente göç başladı ve doğal çevrede yaşayan bireyler kentlere göçtü. Kent nüfusunun birdenbire böyle artması sonucunda ise, çevre kirliliği oldukça arttı” diye konuştu.
Çevre kirliliğinin pek çok çeşidi olduğunu anımsatan Kayış bunların; toprak kirliliği, hava kirliliği, su kirliliği, ambalaj atıkları, ses kirliliği, radyoaktif kirlenme, ışık kirliliği olduğunu söyledi. Kayış, sözlerini şöyle noktaladı.
“TOPLUMUN SORUNUNU KENDİME DERT EDİNEN BİR İNSANIM”
“Toplumsal duyarlılığı, toplumun sorununu kendine dert eden bir insanım. Çünkü mutsuz oluyorum toplumda bir sorun gördüğümde veya karşılaştığımda. Giresun problemli bir kent benim gözlemlediğim kadarıyla. Sahaya yada yürüyüşe çıktığımda Giresun sahilinde,sahilin kenarlarında çöpleri görüyorsunuz. O çöplerin içinde yürümek insanı mutlu etmiyor.Ben bir yürüyüşe çıktığımda niye çıkıyorum; mutlu olmak,oksijen almak, temiz hava almak,kendimi rahatlatmak dinlenmek için çıkıyorum. Ancaķ dinlenmek için çıktığım yürüyüş esnasında ayaklarımın altında ya da yolun kenarlarında atılmış poşetler,cam şiseler, ped şişeler, veya buna benzer kimyasal içerikli çöple karşılaştığımda bunların içinde yürüyüş yapmak amacına ulaşmıyor!.O hazzı alamıyorsunuz.
Dolayısıyla ne yapabilirim sorusunu sordum ve kendim mücadele etmeye karar verdim. En azından kendi yürüdüğüm, kendi yaşadığım mahallenin etrafındaki gözlemlediğim alanları temizlemeye ve kamusal alanları ağaçlandırmaya karar verdim ve işçi tuttum.Oturduğum Gedikkaya Mahallesi’nde başladım ilk olarak. Çöplerini temizledim ,tekrar çöp atıyorlar,diktiğimiz fidanları koparıyorlar,tekrar dikip tekrar temizledim, halk bilinçsiz.Giresun halkı olarak duyarlılığımız yok,heralde ağaç kendiliğinden yetişiyor fikri hakim.
Hatta diktiğim ağaçların ücretini bile kendim karşıladım. Sonrasında köyümde kendime ait bir bahçem var,köy yolunda giderken yine oralarda sahilden farksız. Oraları da toplayayım dedim ,50 çuval çöp topladım, bu benim toplayabildiğim. Toplayamadıklarımız ağaçların sonbaharda yapraklarını dökmesiyle toprağa karışıyor. Köklerine kadar bu zararlı naylon, pet vs. atıkları işliyor.Önümüzdeki yıllarda bu ağaçlar kurumaya yüz tutacak.Tedbiri ne zaman şimdi almayacağız da ne zaman alacağız”ifadelerini kullandı.
NURCAN KAYIŞ KİMDİR KISACA TANIYALIM
İste şimdi bireysel olarak çevre kirliliğine savaş açmış bir hanımı tanıyacağız. Avukat Nurcan Kayış,1969 Giresun merkez barça köyünde doğdu.1988 yılında Bolu sağlık meslek lisesini bitirdi.2001 yılına kadar hemşire olarak çalıştı. Bu arada kendi çabalarıyla dershaneye gitmeden bir yandan hemşirelik mesleği öbür yandan ev hanımlığı ve çocuklarının sorumluluğu sürdürdü. Kazandığı 9 Eylül Hukuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı.Sadece sınavlarına girerek dışarıdan 2003 yılında bitirip stajını da tamamladıktan sonra avukatlık mesleğine adım attı. O günden beri avukatlık mesleğini Giresun merkez de sürdürmektedir.