İslam Dininin yenmesini haram kıldığı domuzdan, doğrudan veya dolaylı işlenerek elde edilen katkı maddelerinin kod numaraları ve isimleri yiyecek içecek maddelerinin üzerlerinde bulunmaktadır.

Açıktan açığa ”Bu üründe domuz ürünleri veya katkıları bulunmamaktadır’ ya da ‘yoktur’ gibi ifadeler kullanılmakla beraber, esasında kod numaraları ile de var olduğunun belirtilmiş olması firmanın tüzüğüne uygun olması açısından bulunmaktadır.

Batılı üreticiler ve ülkemizdeki onların temsilcileri tarafından piyasadaki birçok üründe bu katkı maddelerini kullanmaktadırlar. Aldığınız ürünlerin üzerindeki ihtiva maddelerinin kısmını aşağıdaki listeyle karşılaştırınız. Eğer isim ve kodlar yazılı ise kesinlikle domuz jelatini ve yağı olarak bu mamulde yerini almış, kullanılmıştır.

DOMUZ YAĞI KODLARI:

E-102 E-103 E-110 E-111

E-120 E-123 E-125 E-126 E-128

E-140 E-141 E-142

E-152 E-153

E-210 E-213 E-214 E-216

E-234

E-252 E-254

E-270 E-280

E-325 E-327

E-334 E-335 E-336 E-337

E-420

E-430 E-431 E-432 E-433 E-434 E-435 E-43 E-442

E-470 E-471 E-472 E-473 E-474 E-475 E-476 E-477 E-478

E-480 E-481 E-482 E-483 E-488 E-489

E-491 E-492 E-493 E-494 E-495

E-542 E-550 E-570 E-572 E-591

E-631 E-632 E-633 E-635

E-904

.DOMUZ YAĞI — DOMUZ YAN ÜRÜNLERİ İHTİVA EDEN MADDELERİN KOD NUMARALARI

Graise animale jelatin (gelatine), rennet, (cheese), giycine, lausine, osysrearin, spermaceti, giycerol, pepelinE-100 E-142 E-334 E-471 E-492E-102 E-152 E-335 E-472 E-493E-103 E-163 E-336 E-473 E-494E-110 E-210 E-337 E-474 E-495E-120 E-213 E-420 E-475 E-542E-214 E-430 E-476 E-491 E-550 E-123 E-226 E-431 E-477 E-570E-124 E-234 E-432 E-478 E-572E-125 E-252 E-433 E-480 E-591E-126 E-270 E-434 E-481 E-631E-127 E-280 E-435 E-482 E-632E-128 E-325 E-436 E-483 E-633E-040 E-326 E-442 E-488 E-635E-141 E-327 E-470 E-489 E-904

Neden bu konuyu ele aldığım konusuna gelince?

Son günlerde iyice açığa çıkmış olan toplumsal sorunlara dış göz olarak baktığımda aklıma biraz ironik olarak bu konu geldi ister istemez ağzımdan şu sözcükler döküldü..

Yediğimiz içtiğimiz her şeyde domuz katkı maddeleri kullanıldı ve bizler de iyiden iyiye domuz mu olduk acaba?

Her nereye baksam bir tuhaflık oluştu. Her ne yana dönsek iyice tadı tuzu kaçmış olaylarla karşılaşır olduk.

Çocuklarımızı emanet ettiğimiz insanlar tarafından tecavüze uğradıklarını, eşlerini emanet edip Allah rızası için Hac’ca gönderenlerin eşlerinin ya götürenlerden kanı bozuk olanlar tarafından sanki haşa ‘ Allah rızası için Hacca değil de Allah rızası için tacize, tecavüze uğrayarak’ geri döndürüldüğünü ve hatta garibanların ellerinden mallarının zorbalar tarafından alındığını, iç edildiğini,insanların sürekli öldürüldüğünü, sürekli savaş çıkarılma duygusuna empoze edildiğini, iyiliğin ve güzelliğin yayılmasına vesile olacak insanların yokedilmeye çalışıldığını,vb. bir sürü konuları gördükçe istemediğim bir cümle ağzımdan çıkıverdi.

‘TABİİ, DOMUZ ÜRÜNLERİNİN KATKILARINI YİYEREK OLDUK DOMUZ GİBİ!’ dedim Daha artık, ne kıskanıyoruz, ne gerçek sevgiyi taşıyoruz, ne yarınları düşünüyoruz, anlık heves, arzu ve mal derdi ile, paraya tapar halde kadın erkek sınıflarını oluşturuyoruz.

Oysa bu sözü söyleyerek aslında kendime de kızdım. Çünkü asıl suçlu Domuz muydu sizce? Yabancıların çok kullandığı bir yiyecek ve dinimizce de yasaklanmış.bu konular tartışılır ancak, esas suçluya bakmak gerek . Daha yeni bir haberde Posta Gazetesi’nde ve hemen hemen her gün duyabileceğimiz türden bir haber; hastanede evladına refakatçilik eden anneye tecavüze kalkan sapık haberi, gözleri bantlı ismi yazılmamış gizlenmiş bir şahıs. Kravatlı tk elbise giyince de iyi halden serbest kalabiliyor ise Allahım! diyor insan. Bir de ödüllendirilme olur gibi bir sonuç… Adalet nerede kalıyor şaşırıyorsunuz ..Eğer bu kişiler devlet memuru iseler işinden atılıp cezalandırılmak yerine ödül gibi emekliliğe sevk ediliyorlar ve bu tacize tecavüze uğrayan kadın ya da çocuklara psikolojik hasta dedikodusu yaydırılarak ta işin içinden çıkılıyor bir anlamda..İyi vallahi’!!

Fakat insan bilmeli ki Allah adildir. İnsanlar istedikleri kadar adil olmasın varsın.

Elbetteki iyi insanları temiz insanları tenzih ederek bu sözü söyledim …

O kadar söz var ki söylenecek..En şunu söyleyerek sözlerimi kapatıyorum …

MEVLANA CELALEDDİN’İ RUMİ ne güzel demiş:’Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme. Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme.’

Allah tertemiz yiyeceklerden yemeyi, güzel insanlar ile bir arada yaşayabilmeyi, güzel ülkemde güzel yarınlara doğru yol almayı nasip etsin.