GİRESUN (AA) – GÜLTEKİN YETGİN – Emekli olmasının ardından özlem duyduğu memleketi Giresun'a dönen Ekrem Halaç, dedesinin 50 yıldır atıl haldeki körüklü demir ocağını çalıştırmaya başladı.
İstanbul'da kardeşleriyle makine ekipmanları imalatı yaptıkları iş yerinden emeklilik dolayısıyla ayrılan 52 yaşındaki sıcak demir ustası Halaç, Alucra ilçesinin Akçiçek köyüne dönüş yaptı.
Halaç, buradaki evinin yanında bulunan dedesinden kalma yaklaşık 150 yıllık demir ocağını tekrar faaliyete geçirdi. Kamyon makasından balta yapan Halaç, hem üreterek stres atıyor hem de köylünün ihtiyaçlarını karşılıyor.
– "Ocak, 50 yıl önce nasılsa aynı o şekilde duruyor"
Ekrem Halaç, AA muhabirine, geçmişte körüklü ocakların yaygın olduğunu belirterek, teknolojinin gelişmesiyle ocak sayısının da azaldığını söyledi.
Çocukluktan bu yana demir ile uğraştığını ifade eden Halaç, "Bu demirin tozunu biz bir kere almışız, almadan da yaşayamıyoruz. Çalışmak iyidir, çalışan demir pas tutmaz derler, bizim de mesleğimiz bu." dedi.
Halaç, memleketine döndüğü için mutlu olduğunu dile getirerek, "Alucra'ya döndüm, bu ocağı da tüttürmek istedim, burada vakit geçiriyorum. Ocakta herhangi bir tadilat da yapmadım. Şu kapıyı açtım, 50 yıl önce nasılsa ocak aynı o şekilde duruyor." diye konuştu.
Balta yapımında kamyon makası kullanmayı tercih ettiği belirten Halaç, şöyle devam etti:
"Ham demirden kesici aletler olmaz. Kamyon makası ve tren rayından yapılırsa hem iyi oluyor hem de ağzı dönmüyor. Yaptıran ikinci bir ustaya götürmeye ihtiyaç duymuyor, demirin suyunu iyi verdiğin zaman, ağzını bileylediğin zaman bu balta çok iyi olur. Bu köyde de neredeyse her evde rahmetli dedemin bir baltası vardır çünkü dedem meşhur bir adammış, ona bu civarda 'Keserci Mevlüt' derlermiş."
– "Gün gelecek herkes memleketini arayacak"
Maddi beklentisinin olmadığını kaydeden Halaç, "Burada çalıştığımda stres atıyorum, şu ocağın tütmesi köydeki herkesi de memnun eder. Bizi de severler, ihtiyaçlarını gelip buradan karşılarlar." dedi.
Halaç, İstanbul'a dönmek istemediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İstanbul çok kalabalık, milyon verseler gitmem, burada çam ağaçlarının içindesiniz. Her şey organik, kendi beslediğin ineğin veya keçinin sütünü alıp yoğurt yapıyorsun. Sağlıklı bir şekilde geçinip gidiyoruz, bir ihtiyacımız yok, şükürler olsun. Şimdi memleketten herkes kaçıyor, gün gelecek herkes memleketini arayacak, hayat burada da devam ediyor nitekim, sıkıntı yok."