BOP, “Arap Baharı” vb Amerikan planları ülkemizi de yangın yerine çevirdi.
Her zaman söylüyorum. Aman dikkat final Diyarbakır Ofis Meydanı olmasın diye…
The Washington Post’ta yer alan Demirtaş’ın sözleri, üzerinde durulacak sözlerdir.
“Yaza kadar PKK ile hükümet arasındaki gerginlik artabilir. Birçok Kürt ve Türk ölebilir ve bu etnik bir iç savaşı tetikleyebilir”
bu sözler terörün bahar aylarında daha da artacağına yönelik açıklamadır.
TBMM’ye dokunulmazlık tezkerelerinin gelmesinin zamanlaması da anlamlıdır.
HDP’li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılabilir… Tutuklanabilirler… Bu bölgede gerilimi artırmaya, Demirtaş’ın “bölgede ve Türkiye’de süreç hızlanabilir” sözüne geçerlilik kazandırmaya hizmet edebilir.
Hatta tutuklamalar ile PKK-HDP çizgisine yönelik var olan gizli-örtülü dış destek, daha da açık ve büyük olmaya başlayabilir.
Bölgedeki Sur ve Cizre benzeri görüntüler, daha önce Diyarbakır ve bölgede toplanan, BM ye teslim edilen imzaların gereğinin yapılması için, destekçi devletler girişimde bulunabilir…
Bu ortamda Erdoğan’ın “illa da başkanlık” dayatması, AYM kararını tanımama konusundaki çıkışları ve yeni anayasa baskısı ile ülkede iç siyasette de gerilim artacaktır…
Hatta Erdoğan’ın Haziran ayına doğru bir referandum planı vardır. Bu olmazsa baskın bir erken seçim de olabilir!
Ateşkes sonrası Suriye de emperyal devletler, aralarında anlaşacakları belli bir çözümü, yaz başına kadar gerçekleştirmek istemektedirler.
Bölgemiz karışık…
Güneydoğu karışık..
Ülke içinde iç siyaset karışık…
Ekonomi bozuk…
Partilerin içi karışık…
TBMM olması gereken gücünden uzak ve işlevsizleştirilmiş…
BOP planı ortada..
“Arap Baharı” ortada…
Final Diyarbakır’da Ofis Meydanında oynanmak isteniyor!
Demirtaş, The Washington Post Gazetesine, “bölgede ve Türkiye’de süreç hızlanabilir” diyor.
Bahar aylarından kaygılıyım…
Hem de çookk…
O nedenle ülkeyi yönetenleri de, siyasi partileri de, halkımızı da uyarma gereği hissediyorum.
AKP’nin başkanlık üzerinden bir planı var. Erdoğan bu amaçla iktidar partisini de TBMM’yi de zorluyor.
MHP, kongre ve iç tartışmalar ile uğraşıyor.
HDP, 7 Haziran sonrası terörle arasına mesafe koyamadı ve sıkıntılı bir sürece doğru yol alıyor.
Böyle bir ortamda; CHP ‘ye büyük bir sorumluluk düştüğünü görüyorum.
Hem iç politikada, hem dış politikada hem de terör konusunda…
Ancak Henüz o sorumluluğunu yaptığı söylenemez.
Ama yapmalı… Kurduğu Cumhuriyeti koruma adına adımlar atmalıdır…
Cumhurbaşkanına açık bir çağrı yapabilir…
Başbakan ile görüşebilir…
Bahçeli ve Demirtaş ile görüşebilir..
Halka ve kamuoyuna ciddi bir bildirge yayınlayabilir…
Avrupa, ABD ve Rusya ziyaretlerine çıkabilir.
İran ziyareti yapabilir…
Ülkemize yönelik küresel güçlerin oyunu mutlaka bozulmalıdır.
Siyasi partilerde, yurttaşlarda, Emperyal oyunun değirmenine su taşımamak için daha aklı başında, daha mantıklı ve daha sorumluluk sahibi olmak zorundadır.
Cumhurbaşkanı da..
Başbakan’da…
Kılıçdaroğlu’da
Demirtaş’ta,
Bahçeli’de…
TBMM üyeleri de…
Vatandaşlar da…
Ülkemizi başkanlık ve bölünme baskısı altında tutmaktan lütfen uzak kalınız…
Kuklacılara kukla olmayınız…
Ayrılıklarımızı değil, ortak yönlerimizi öne çıkaralım. Alt kültürler ve kimlikler üzerinden siyaset yapmayalım.
Din ve mezhep üzerinden de siyaset yapmayalım.
Yugoslavya olma değirmenine su taşımamaya dikkat edelim!
Çok dikkat edelim…
Akıl, mantık ve sorumluluk lütfen!