Yazı uzasa da devam edecek.
Öylese:
“XVlll. YÜZ YILIN İLK YARISINDA GÖRELE(4)
Bu olaylardan sonra Görele yöresinden 600 hane, Sandıklı başta olmak üzere yurdun değişik yerlerine dağıtıldığını daha önceki yazılarımda paylaşmıştım.
Devam edelim:
‘ Görele Kazası’nda Çavuş Karyesi’nden İkizoğlu Hacı Osman ve oğlu Mehmet nam şakiler, Çepni tarifesini tahrik ettiklerinden yakalanıp cezalarının verilmesi, Espiye Madeni tarafına firar edenlerin de Maden Emini Ebubekir tarafından yakalanması istendiği hatırlatılarak, Trabzon Mütesellimi’nin de eşkıyayı teftişine memur olduğu Mart 1733 tarihli yeni bir hükümle bildirilmiştir.'(Sayfa: 191-192)
Espiye Maden Emini Ebubekir görevini hakkıyla yapamamış olmalı ki, bu görev Erzurum Valisi İsmail Paşa’ya verilmiş görünüyor.
İşte belgesi:
‘ Çepni tarifesinin eşkıyalığın ın önlenmesi ve iskanları, mahalli yetkililer tarafından gerçekleştirilemeyince Erzurum Valisi İsmail Paşa, Müfettiş olarak görevlendirilmiştir.’ (Sayfa: 192)
O zamanın eşkıyaları da yaman eşkıyaymış anlaşılan!
Acaba eşkıyalarla işbirliği yapan görevliler de mi vardı?
Eşkıyalık o yüzden mi önlenemiyordu?
Okuyalım:
‘Darphane Nazırı Sadullah arzuhal gönderip, halen Görele Voyvodası ve Tonya zeameti zaptına memur olan (Üçüncü)oğlu Ömer cesur ve güçlü olmasından dolayı, Gümüşhane ve Espiye madenlerini eşkıya dan korunması ve maden nakli vazifesini başarıyla ifa etmektedir.
Yeniden Görele ve Tonya zeametlerinin uhdesine verilmesini ister.
Bu talep hizmetinin devamı şartıyla kabul edilmiştir.
Eşkıyanın üstüne kararlılıkla gidilmiş olacak ki bir kaç yıl zarfında haklarında şikayete rastlanmıyor.’ (Sayfa:192)
Görele eşkıyalar tarafından basıldığında, Görerele Voyvodası(Kaymakamı) Üçüncüzade Ömer Paşa’nın yeğeni Üçüncüzade Mehmed’dir.
Yazının sonuna geliyoruz, ara vermeden devam edelim:
‘ Sancağında(Trabzon Sancağı) türeyen eşkıyayı karşı sert tedbirler alan Mutassarrıf Üçüncü oğlu Ömer Paşa, eşkıya ve eşkıya hamisi nüfuzlu kimselerin de husumetini kazanmıştı.
Denizli Bölgesi’nde zuhur eden Sarıbeyoğlu Mustafa’nın tedibi ile görevlendirilen Üçüncüzade Ömer Paşa’nın, sancaktarı uzaklaşmasını fırsat bilen hasımları harekete geçerler.
Ser-i cemiyet olan şakilerden Göreleli Yavaşça Mehmet, Sipahioğlu Ahmet, Hacı Bayraktar, Hacı İbrahim, Dalavereoğlu Süleyman vs. eşkıya Ömer Paşa’dan intikam almak kastıyla bundan önce Canik’e Varıp şer ve şekavete cesaret etmekten başka, bu defa üç binden fazla eşkıya ile Üçüncüzade Ömer Paşa’nın hanesini basıp yağmalama, cami ve medreseyi tahrip, müftünün eşya ve kitaplarına zarar ver ekten başka, nice bakire kız ve kadınların ırzları tecavüzde bulunan eşkıyanın bertaraf edilmesi hususu muhassıla ve yakın sancakların yetkililerine yazılır.
1739 yılı itibariyle Sarıbeyoğlu(Denizli Bölgesi’nde) da ortadan kaldırılmış, Üçüncüzade Ömer Paşa’nın da, sancağına(Trabzon) avdet etmekte olduğu haber verilerek gereken ihtimamın gösterilmesi bildirilmiştir.
Muhtemelen Üçüncüzade Ömer Paşa’nın dönüşüyle eşkıyanın cemiyeti dağıtılıp, bir kısmı ortadan kaldırılırken, bazıları da hapsedilmiştir.
Belgenin derkenarında hadisenin ileri gelenlerinden Hacı İbrahim’in Kırım Hanı’nın iltimasıyla Ocak 1741 tarihinde serbest bırakıldığı kaydı bu görüşümüzü teyid etmektedir.’ (Sayfa: 275)
Başta adını verdiğim kitaptan aldığım notlar burada bitiyor.
Yazının başında, aldığım notları yazarken, yazıyı fazla uzatmamak için, araya girmemeye çalışacağımı söylemiştim.
Sözümü tutmaya çalıştım…
Burada paylaştığım belgeler, yöre tarihine ışık tutacak bilgiler içeriyor.
Umarım arkadaşlar tarafından değerlendirilir.
Görev ilgi duyan genç arkadaşlara düşüyor.
Yazıyı güzel bir dörtlükle bağlamak istiyorum;
‘Uzaktan gelmişim yorgunum hancı,
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş.
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş.’
Bekir Sıtkı Erdoğan”
Bütün bu önlemlere karşın önü alınamayan eşkıyalık olaylarına son vermek için, 1729 yılında padişah 1. Mahmud’un fermanı ile eşkıyaların üssü durumundaki Görele Kalesi, denizden topa tutularak yıkılıyor ve eşıyalığa katılan veya destek olan yöre halkından(Bunların tamamına yakını, belgelerde yazılanlara göre Çepni Kızılbaşları.) 600 hane, Afyon Sandıklı başta olmak üzere yurdun değişik yörelerine sürgün edilmişler ve yöre 70-80 yıl yerleşim kapatılmıştır.
Bir süre sonra, göçenlerden bazıları, kaçak göçek geri dönüp Ağasar ve Elegü Deresi ağızlarında yerleşmeye başlamışlardır…
Zamanla Elegü Deresi ağzının doğu tarafında nüfus artınca, 1748 Yılı’nda, Daylı Köyü’nün kır pazarı olan Elegü, Görele adı altında kasaba yapılmış ve voyvadoluğuna da, isyanlarda devlet güçlerine yardım etmiş olan Kuğuzade İbrahim Ağa(Bir suçundan dolayı afedilerek.) getirilmiştir.
Haftaya, çok daha ilginç bir konu olan Tuzcuoğları İsyanları ile devam edeceğiz.