BAŞARMAK İÇİN…

BAŞARMAK İÇİN…

Hangi yaş grubunda olursa olsun “başarmak istiyor musun?” sorusunun yanıtı, “elbette istiyorum, bu da sorulur mu?” olacaktır.

Bireylerin çoğunluğu başarmak isteğinde olduğunu zanneder ama çok da istekli değillerdir.

Sadece görüntü verirler.

Başarmak istiyor musun? sorusunun yanıtını öğrencilerin neler yapması gerektiği üzerinde durarak arayacağız.

Konu sadece öğrenci ve aileleri ilgilendirmekte.

Başarmak isteyen, amacının belirlenen hedeflere ulaşıp, başarılı olması olduğunu söyleyenlerin olmazsa olmazı “hedefini doğru seçmek” olmalı.

İlk öncelik, hedeflerin ne olduğunun bilinmesidir.

Yani, önce bir hedef belirlenecek.

Bu durum ortaokul ikinci sınıftan itibaren şekillenmeye başlar, zamanla değişikliğe uğraması doğaldır.

Ancak, lise birinci sınıfa gelindiğinde olgunlaşır,  üçüncü sınıftan itibaren hızla kesinleşir.

Bu hedef kişiye ait olmalı.

Hangi alanda eğitim alacağı öğrenci, öğretmen ve aile tarafından ortaklaşa belirlenir.

Hedef belirlemede bir başkası aracı olmaya kalkışırsa, o hedef çocuğa ait olmayacak, bu durumda başarılı olması zorlaşacaktır.

Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, çok fazla hedef koyulmamasıdır. En önemlisi gözden kaçabilir.

İnsanların farklı zeka alanları bulunur.

Bu alanların kullanılması kişiden kişiye değişiklik gösterir.

Çocuğun hangi zeka türüne sahip olduğu ilkokuldan itibaren netleşmeye başlar.

Bu nedenle, lisedeki alan belirlemelerde çok dikkatli olunmalıdır.

Çoklu zeka kuramı adı altında sınıflandırılan zeka türlerinden hangisine sahip olduğu bilindiğinde, hedef belirleme daha da kolaylaşacaktır.

Geçici olabilecek özenti ve hevesler hedef kabul edilmemeli.

Hedefler belirlenirken öğrenci kendi haline bırakılmamalı, öğretmenler ve aileden destek alınmalıdır.

Verilen karar kısmen değişebilir olsa da, bugünden yarına, ertesi güne vazgeçtim denilmeyecek, aynı alan içersinde olabilirliğine dikkat edilmeli.

Başarıyı, hedefleri yakalamanın yolunun kararlı ve azimli olmadan geçtiği bilinmeli.

Erken pes ederek basit bahanelere sığınıp, “bu iş olmuyor, başarmak zor, acaba geriye dönsem mi? “ diye düşünülmemeli.

En önemlisi belirli bir program çerçevesinde, neyi, nasıl yapacağını bilerek planlı olarak çalışılmalı.

Daha birkaç ay, hatta yıl, epey zamanım var deyip bugünü yarına aktarmamalı.

Çalışmadan ardında bıraktığı her günün aleyhine işlediğinin farkında olunmalı.

Gözünde büyüttüğü ay ve yılın tez geçtiği bilinmeli.

Hedefe ulaşmak için çok çalışılmalı, çalışmaktan usanmamalı.

Başarıyı yakalamada, on binlerce rakip arasından ipi göğüslemek zorunluluğu bulunduğu bilinmeli.

Fırsatçı olunmamalı, başkasının yanlış yapması beklenmemeli.

Fırsatı kendisi yaratmalı.

Öğrenci olmanın sadece ders çalışmak olmadığı, sosyal, sportif, kültürel etkinliklere katılmanın başarıyı artırdığı bilinmeli.

Özellikle bağımlılık yapan ve başarıya giden yolda engel yaratan ekranların (TV, telefon, internet) esiri olmaktan kaçınılmalı.

Ders dışı zamanlarını çok iyi eleyerek seçtiği arkadaş gruplarıyla değerlendirmeli.

Başarmak için harekete geçmek, inanmak ve vazgeçmemek ön koşul olduğu unutulmamalı.

Başarıya ulaşmak için iyi bir başlangıç yapmak,  sorumluluk almak, planlı çalışmak, asla vazgeçmemek, ertelememek, istekli, kararlı, güvenli ve cesaretli olmak gerekir.

Açıklama: Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sunulan 05.11.2015 sayılı dilekçemize yanıt verilmemekte. Yetkililerin, “Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun” un 7. Maddesini okumaları önerilir. Olumlu ya da olumsuz yanıt bekliyoruz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?