MHP lideri Bahçeli, kritik zamanlarda attığı adımlarla ülke siyasetinde etkili olmuştur. Bu güne kadar ‘etki’li adımlarından üçü oldukça kritiktir. Şimdi dördüncü adımı atmaktadır.
Bahçeli, ilk kritik adımını 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde “ 3 Kasım’da erken seçim” çağrısı ile yapmıştır.
Birileri Bahçeli’nin kulağına, ‘Almanya, Ecevit ile Mesut Yılmaz’ın MHP’yi dışlayarak yeni bir hükümet kurması için çaba harcıyor. Aydın Doğan’da işin içinde’ sözlerini üflediler.
Bunun üzerine Bahçeli, Bursa Kocayayla Türkmen Şenliklerinde, o tarihi açıklamayı yaptı. Ecevit, Bahçeli’nin “ 3 Kasım’da seçim” çağrısına “intihar ediyoruz” demesine rağmen Bahçeli, seçim inadını sürdürdü ve 3 Kasım seçimleri ile AKP iktidarı kuruldu.
Bahçeli, ikinci önemli adımını 2007 yılında Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildiği TBMM oturumuna katılmakla yaptı.
Böylece 367 sayısı aşıldı…
Üçüncü kritik adımı ise, 7 Haziran gecesi yaptı. Seçimlerde AKP tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu elde edememişti.
MHP kilit parti konumundaydı.
Bahçeli, seçim gecesi yaptığı açıklama ile AKP’nin elini rahatlattı. Tüm koalisyon formüllerine “hayır” dedi.
Bu açıklaması, AKP’nin ülkeyi 1 Kasım seçimlerine götürmesi için fırsat yarattı. AKP, 1 Kasım seçimleri ile %49,5 oy oranı ile yeniden tek başına iktidar oldu. Bahçeli, AKP’nin yoluna devam etmesini sağladı!
***
MHP Lideri Bahçeli şimdi yeni bir tarihi adım(!) daha atıyor. Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada; “AKP’ye hukuki desteğe hazırız” dedi.
Ne demek istiyordu?
AKP’nin ne gibi hukuki desteğe ihtiyacı vardı?
Bahçeli, gurup toplantısında sözlerine açıklık getirdi. “Terörle mücadele kesintisiz devam etmesi şartıyla hükümete mecliste her türlü desteğe hazırız” dedi.
Terörle mücadelenin ön şart olduğunu söyledi.
Ve sözlerine, “Eğer gerek duyulursa Türkiye’de düne kadar hükümete verdiğimiz fiili destek hukuki bir boyut alabilecek ve MHP her türlü sorumluluğu almaya hazır olacaktır. Bu destek bir hükümet mantığı içinde ele alınmalıdır” diye devam etti…
“Hükümet mantığı içinde ele alınmalıdır” sözüne de açıklık getirdi.
“ AK Parti’nin olağanüstü kurultayı sonrasında terörle mücadele zaafa uğrarsa TBMM’de her türlü desteği vermekten çekinmeyiz.”
“…Bu aşamada anayasal çalışmalar kendi mecrasında akacaktır.” Sözleri de Bahçeli’ye aittir.
MHP Lideri gurupta bu sözleri ettiği gün, AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, AKP’nin ‘B planını’ açıkladı.
Canikli, yeni Anayasa çalışmalarının bekletileceğini belirterek, “Daha dar kapsamlı değişiklik içeren 4-5 maddelik bir anayasa değişiklik teklifini getirmeyi düşünüyoruz. Mevcut sistem, yarı başkanlık sisteminin yüzde 70-80 özelliğini taşıyor. Bizim getireceğimiz sistem partili başkanlık” açıklamasını yaptı.
Bu konuda yaklaşık 10 madde üzerinde değişiklik yapılması planlanıyor.
En önemlisi ise 101. Madde… Bu madde, “Cumhurbaşkanının niteliği ve tarafsızlığı” başlığını taşımaktadır.
Bu maddede yer alan, “…Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile olan ilişkisi kesilir” cümlesi anayasadan çıkarılmak istenmektedir.
Canikli’de buna işaret eden bir açıklama yapmıştır.
AKP’nin ‘B planı’,başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin karışımı bir sistemdir. Belki de “Türk tipi başkanlık” derken de bu sistem ifade edilmektedir!
Bu sistemde, cumhurbaşkanını halk seçiyor ama seçilen partili cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin liderliğine devam edebiliyor.
Davutoğlu’nun azli sonrasında “düşük profilli” başbakan arayışları da, amaçlanan anayasa değişikliğine kadar geçici bir başbakan arayışı olarak değerlendirilebilir.
***
MHP Lideri Bahçeli’nin “hukuki destek” açıklaması ve AKP Grup Başkanvekilini ‘B Planını’ açıklaması birlikte değerlendirildiğinde şu söylenebilir.
AKP, MHP’den gelen mesajı doğru okumuştur!
Bahçeli böylece 4. kritik adımı atmıştır. Karşılığında ise ‘kazan kazan’ mantığı ile sanırım belli sözler almıştır!
Bu sözler kongre ve genel başkanlıkla ilgili olabilir!
Misyon adamı olan Bahçeli, daha önce attığı 3 kritik adımla ülkemizin siyasetinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır.
Şimdi de 4. Adımı atıyor.
“Türk tipi başkanlığa” ‘evet’ adımıdır bu…