2015 yılında Davos’da yapılan Dünya Ekonomi Forumu gündemine 4.0 sanayi çağı girince, daha çok ilgi çeker oldu. Birinci Sanayi çağı (1784) buhar gücüne dayalı üretimdi. İkinci Sanayi çağı (1870) elektrik enerjisi kullanımı başlattı. Elektronik ve bilişim teknolojileri (1969) üçüncü çağın öncüsü oldu. Şimdilerde başladığı varsayılan dördüncü çağın gelecek on yılın sanayisini şekillendireceği söyleniyor 4.0, Sanayi konusundaki çalışmalara Alman sanayiciler öncülük ediyor. Almanya, ABD ve Japonya başta olmak üzere değişik ülkelerde sanayicilerin, bilişimcilerin oluşturdukları sivil toplum kuruluşları çalışmalara katkı sağlıyor. Kendi çevrelerinde sanayi kuruluşları bu yeni döneme hazır.
Bizim girişimcilerimiz, bilişimcilerimiz bu gelişmelerin uzun süredir farkında. Türkiye’de bilişimdeki gelişmelerden sanayi üretiminin yararlanması için çaba gösterenlerin (ENOSAD) “Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği” isimli dernekleri var. Dernek Başkanı Sedat Sami Ömeroğlu, Türkiye’de makinelerin akıllı hale getirilmesini sağlıyoruz. Hem devlette hem üretim sektöründe akıllı fabrikalar yapmamızın gerekliliği konusunda farkındalık yaratmak mecburiyetindeyiz“ diyor. En gelişmiş sanayi üretim birimlerinde (fabrikalarda) akıllı makineleri birbiriyle konuşturmaya henüz başlayamadık. Ar-Ge, teknoloji, yenilikçilik, yüksek katma değer, verimlilik teknolojiyi sanayide bilişimin daha fazla ve etkin kullanmamızı gerektiriyor. 1)Bunun bir ihtiyaç, olmazsa olmaz olduğunun anlaşılması, 2) Bunu yapacak elemanların şirketlerin sanayi kesimine hizmet verecek güçte olmasıyla mümkün olabilecektir. Sonunda iş dönüp dolaşıp eğitime, iyi yetişmiş insan gücüne dayanıyor. Sanayide Dördüncü Dönem: “Sanayi Endüstri 4.0, şirketlerin birbirine bağlı kurumlar olmalarına imkân sağlayacak. Tedarikçiden fabrikalara, dağıtımcıdan üretilen ürüne imalat sürecinin her aktörü, ürünü ve makinesi teknoloji sayesinde birbiriyle sürekli iletişim kuran siber fiziksel bir sistem olacak. Böylece endüstriyel şirketler üretim süreçlerini daha iyi ölçebilmekle kalmayacak, tedarik zincirlerinin yönetimini de daha kolay yapacak. Firmaların son kullanıcıların taleplerini daha doğru ölçerek kişiselleşen ürünler üretmesi de daha az maliyet ortaya çıkaracak. Örneğin bir ürün arızalandığı anda müşteri hizmetlerine durumu raporlayacak ve son kullanıcıların daha iyi hizmet alabilmesi kolaylaşacak. Bütünleşik bir endüstrinin inşa edilmesi için endüstriyel altyapı çalışması yapan şirketler arasında işbirliğinin devamlılığının sağlanması gerekiyor
Bu bağlamda Avrupa’dan Almanya, İngiltere ve Finlandiya’nın yanı sıra ABD dede ve Japonya’da öncü ulusal programlar yürütülüyor. Almanya’nın Endüstri 4.0 programına Finlandiya’nın inovasyon ve teknoloji mali destek ajansı Tekes tarafından yürütülen Ar-Ge programı ve İngiltere’nin Yüksek Değerli Üretim programı eklenince toplam 800 milyar Avroluk bir bütçe, endüstrinin geleceğine yatırılacak. Bu programların ortak gündemi 2025 yılında devasa ölçekte olması beklenen küresel orta sınıfın refahını sağlayacak endüstriyel atılıma hazırlık sağlamak. Dördüncü Sanayi çağında makinelerin makinelerle konuşur ve kendi kendilerini yönetir hale gelmesi, insanın üretime katkısını azaltıyor. Üretimde insana ihtiyaç nerede ise yok oluyor.. Bunun sonucu verimlilik ve üretim artarken, işsizlik sorunu önem kazanıyor. Halbuki bugüne kadar üretim artışı daha çok insana iş ve aş sağlıyordu. Şimdi tam tersi bir olasılık ortaya çıkmış durumda. Verimlilik ve üretim artacak da artan verimliliğin ve üretimin sonunda piyasaya çıkacak mal ve hizmetleri kimler satın alabilecek? İnsanlar neyi üreterek para kazanabilecek gibi sorular cevap bekliyor.
Çağı yakalamak zor ötesi ama imkânsız değil! Yasa ve destek iktidardan, ülkeyi uçuracak atılımlar gençlerden!. Endüstri 4.0 ile birlikte yeni meslekler (iletişim halinde olan makineler arasındaki anlaşmazlığı çözen makine avukatlığı gibi) ortaya çıkacağı öngörülse bile artan dünya nüfusu nedeniyle bu durum işsizliğe çare olamayacaktır. Robotların üretimi devralmasıyla insan gücüne duyulan ihtiyaç azalacak ve robotlar bir anlamda insanları işlerinden kovacaktır. Bu durum sadece fabrikalardaki mavi yakalılar için değil beyaz yakalılar içinde bir risktir çünkü yapay zeka ile robotları kodlayabilen robotlar ve tasarım yapabilen robotlar, üretimi devralacaktır. Endüstri 4.0’ın sahip olduğu güzel yanlarının dışında, hayatımızı zorlaştıracak olumsuz yanları da mevcuttur.
İşsizlik hem bireysel hem de toplumsal bir takım sonuçlar doğurur. Bireysel sonuçlarının en önemlilerini kişinin psikolojik açıdan rahatsız hissetmesi, özgüven kaybı, ailesine karşı olan sorumluluğunu yerine getirememenin verdiği huzursuzluk şeklinde sıralayabiliriz. Toplumsal sonuçlar ise bireyin üstündeki negatif etkilerinden dolayı tahmin edilebileceği üzere kötüdür. Toplumda sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı bağımlılıkların artması ile işsizlik arasında bir ilişki olduğunu gösteren pek çok aştırma vardır. Ayrıca işsizlik oranı yüksek toplumlarda suç işleme ve intihar gibi davranış bozukluklarının görülme oranı da yüksek seyretmektedir. Çözüm olarak 3.0. ve 4.0. sanayi çağlarını birlikte yürütüp, toplumun refah seviyesini dengelemek gerekir.