SİS DAĞINDA KAR

SİS DAĞINDA KAR

Ben sahil çocuğuyum.
Evim Karadeniz’e kuş uçumu bin, dolambaçlı gidersen üç kilometredir. Orta sona kadar Eynesil’de, son 45 yılımı Giresun merkezde geçirdim.
Sahile, bizim köye, Ören Beldesine, Giresun Merkez Çimşir Köyüne, Giresun Merkez Sayca Köylerine kar nasıl yağar bilirim. Uzunca yıllar, yazın olduğu gibi kışları bu mekanlarda kaldım.
Önce yağmurlar yağar. Ardından sulu sepken; derken lapa lapa kar, çok soğuksa dolu veya tipi şeklinde düşer. İsterse iki metre yağsın …
26 Ekim Perşembe günü öğleden üzeri kar seyretmek, karda yaşamak, karlı havada gecelemek, yüksek dağlarda kar nasıl yağar, gözlemlemek için Sis dağına çıktım.
Yaylaya çıkışta, Eynesil’den itibaren yağmur yağıyordu. Tabi ki yaylada da çiseli ve nispeten ılık bir ortam vardı. Bu hali görünce içimden “Meteoroloji beni yine aldatacak” dedim.
Bu sene Eylül ve Ekim aylarında Meteorolojinin bültenlerine aldanıp, işi gücü bırakıp yaylaya çıktım. Anlayacağınız iki kez aldandım.
Neyse ki; yaylanın merkezinde bulunan kahve ve lokanta açıktı. İçeride yirmiye yakın yaylacı ile çay içip, sohbete koyulduk. Ortada güp güp yanan kömür sobasının başında sandalyelerimize gömülüp, arkamıza yaslandık. Ara sıra dışarı çıkıyor havaya bakıyor, durum değerlendirmesi yapıp geri dönüyordum. Bu arkadaşların bir kısmı da kar görmeye gelmişler.
Sulu kar saat 15 den başladı. Eve yollandım. Asıl zevki yanan kuzinemizin başında, ve sararmış çimenli bahçemin içinde gezinerek tatmak istedim.
Saat 16 da lapa lapa kar taneleri uçuşarak; Çilekli tepeden sürüler halinde; arka arkaya inmeye başladığında; bu anı resimlemeye çalıştım.
Saat 18 de yağışın şekli değişti. Önce tipi, sonra kepek benzeri veya ince tuz gibi bir şeye dönüştü. Aynı halde sabaha kadar değişmeden yağdı. Halen devam ediyor.
Gece boyu her yarım saatte bir gözlemler yaptım. Dışarı çıktım. Etrafı gezdim. Kepekli ve tozlu kar bir türlü değişmedi. Bazen esen yelle toza dumana karıştı. Alimallah bu şekli ile insanı tek başına dağ başında yakalasa; boğar atar. Tek gezmemek lazım.
Bir tekme atıyorum. Toz olup havaya kalkıyor. Billur buz gibi şekli var.
Elli santim olmuş, bir metre olmalıymış hiç umurunda değil. O bir usul tutturmuş. Sabırla düşmeye devam ediyor.
Anladım ki; yüksek rakımlı dağların karı başka oluyor. Bektaş, Gavurdağı, Kümbet, Sisdağı gibi yaylaların karı bir başka yağıyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?