“EĞİTİM YOĞUN BAKIMDA”

“EĞİTİM YOĞUN BAKIMDA”

Tanınan bir eğitimcinin milli eğitim bakanlığına getirilmesi, toplumun her kesiminden büyük destek görmüş, yıllar sonra ilk kez eğitimin sorunları çözülecek umudu belirmişti.
AKP iktidarı döneminde değişen altı bakan da eğitim adına hiçbir varlık gösteremedi.
Sadece makam işgal edilerek eğitim karmaşaya sürüklendi, ‘yap/boz’a dönüştürüldü.
Yıllardır çözülemeyen sorunlar yığınla birikerek bugünlere gelindi.
Karma eğitim karşıtı uygulamalar, örgün eğitim dışına çıkan çocukların hızla artması, dini cemaat, vakıf ve derneklerin eğitim içerisinde giderek güçlenmesi ve sistemin parçası haline getirilmesi, okullar arasındaki nitelik uçurumu, liyakatten yoksun yetersiz yönetici atamaları, öğretmenlerin niteliğinin tartışılması yanında sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye ayrılmaları, imam hatip okullarına öncelik ve ayrıcalık tanınma çabaları, eğitimde erişebilirlik, bilimden kaçış, ders programların yetersizliği, öğretimin öğeleri arasındaki çatışma ve daha yığınla biriken onlarcası.
Bu ve benzeri sorunların çözülmesinde başarı sağlanacak mı?
Eğitimin yol haritasını belirlemek amacıyla düzenlenen, ‘2023 Eğitim Vizyon Belgesi’ sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı.
‘İktidarımız döneminde eğitim alanında başarılı olamadık..’ diyen cumhurbaşkanının katılımı ile sarayda yapılan açıklamada, ‘..eğitim programlarının yeniden düzenleneceği, ders saatlerinin azaltılacağı, sınav yapısı, pedagojik formasyonun değişeceği…’ belirtildi.
Sonuçta, büyük beklenti içerisinde bulunanlar hayal kırıklığı yaşadı.
Bazı dini vakıf, cemaat ve derneklerle yapılan işbirliği gündemde yok.
Eğitimin dibe vurmasında en büyük etken olan 4+4+4 uygulaması devam etmekte.
Veli ve öğrenciler tarafından tercih edilmeyen imam hatiplerin, sistemin merkezine oturtulmasında ısrarcı olunacağı, model olarak ortaya çıkarılmakta olduğu, akademik eğitim yapılan fen liseleri ve diğerlerinin ikinci plana atılacağı anlaşılmakta.
‘…bizim eğitimde kıyamet koparmamız lazım…’ diyerek işe başlayan bakanın açıkladığı 2023 hedeflerinde, çığ gibi büyüyen sorun ve çözüm önerilerini dile getirmede beklentilere yanıt verilemediği görülmekte.
A’dan Z’ye, sistemin yapısal sorunlarının yenilenmeye gereksinimi bulunmakta.
Bir üstten gelen emirleri yerine getirmeyi görev zanneden liyakatten yoksun yönetici ve eğitimin yükünü kaldıramayacak durumdaki öğretmenlerle sorunların çözülmesi olası değil.
Açıklanan vizyon belgesi umutları boşa çıkardı.
Eleştirilere yanıt veren bakan, ‘…önce yoğun bakımdan çıkalım, nekahat dönemi başlasın..’ diyerek eğitimdeki çöküşü dile getirdi.
Ülkenin geleceği olan eğitimi, ‘yoğun bakıma’ yatıran AKP iktidarının değiştirilen altı bakanı da, görevlerinin gereğini yerine getirme gururu içersinde olmalı.
Bazı tarikat, cemaat, vakıf ve diyanet ile yapılan, ‘Okullarda Eğitim Etkinlikleri…’ protokolü iptal edilmediği sürece eğitimde başarı beklemek hayal olacaktır.
Rüyada peygamberimizi gösteren terlik ile yanmaz kefen icat edip pazarlayan, ‘…okul öncesi çocuklarına Kuran öğretmedikten sonra eğitim neye yarar?..’ diyen, ilkokul diploması bulunmayan Cüppeli Ahmet gibiler eğitime yön vermeye kalkmakta.
Biz bu filmi, bir zamanlar AKP’liler tarafından, ‘son bin yılın en ünlü Türk büyüğü’ olarak alkışlanan, ‘Muhterem Fetullah Hocaefendi Hazretleri’ diye önünde diz çömülerek saygılar sunulan, ilkokulu dışarıdan bitiren şahsın uygulamasında izlemiştik.
En yetkili kişi tarafından konulan, ‘..eğitim yoğun bakımda..’ tanısı tam isabet ancak, reçetede yazılan ilaçlar yeterli olmadığından, bu koşullarda iyileşmesi olanaksız görünmekte.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?