KİBİR VİRÜSÜ

KİBİR VİRÜSÜ

İnsan insandan üstün değildir. Irkı, teni ne olursa olsun bütün insanlar ve insanların onurları eşittir.
“Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır” diyor Hz. Peygamber veda hutbesinde.
Biz ise birbirimize yukarıdan bakıyor, birbirimizi küçümsüyor, KİBİR VİRÜSÜNE yakalanıyoruz.
Hâlbuki Allah, kibirlenenleri sevmez. Kibir insanı yüceltmez.
Kibirli insan yalnızdır. Etrafı kalabalık olsa da yalnızdır. Kibirli insan bulunduğu yerlerde hep dışlanır.
Şeytanı da bu duruma sokan kibir değil miydi? Şeytan da kibir denizinde boğulup dışlanmamış mıydı?
Allah, Bakara Suresi 34. ayette, “Ve meleklere: ‘Adem’e secde edin’ dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu” diyor.
Şeytanı insana secde ettirmeyen işte bu KİBİR VİRÜSÜ’ydü.
Hâlbuki tevazu öyle değildir. Tevazu göstermek insana yakışan en güzel aksesuardır.
Hz. Peygamber tam bir tevazu örneğiydi. Bir ortama girdiğinde kendine gösterilen yere oturmaz, boş bulduğu yere otururdu. Kimsenin rahatı bozulsun istemezdi. “Beni gördüğünüz zaman ayağa kalkmayın” diye söylerdi sahabesine.
Şimdi durum böyle mi?
Kibir denizinde boğulan bir insanlık var günümüzde.
Oysa hayat boyunca tevazu sahibi olmak gerek. Yapılan işlerde mütevazı olmak gerek. Çünkü tevazu, insan olmanın bir gereğidir. Ama ne yazık ki günümüzde mütevazı olmak değersiz oldu.
“Bizde mütevazılık hiçbir zaman gerçek bir üst değer olmamıştır. Bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı azalmaya başlar” diyor Nuri Bilge Ceylan.
Her şeye rağmen biz yine de mütevazı olmaktan, insan olmaktan vazgeçmeyelim.
“Şüphe yok ki Allah, kendini beğenen, çok övünen kimseleri sevmez.” (Nisa Suresi, 36)

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?