AGD Giresun “Masonluk ve Siyonizm ” Konulu Konferansı Düzenledi
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Giresun Şubesi “Günümüzdeki Gelişmeler Işığında Masonluk ve Siyonizm” konulu konferans düzenledi.
Kur’an tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasında Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Giresun Şubesi Başkanı Murat Yüksel “ülkemizdeki, bölgemizdeki hatta dünyamızdaki olaylara farklı bir açıdan ışık tutmayı, olayların perde arkasını göstermeyi düşündüklerini bu nedenle bu konferansı düzenlediklerini” kaydetti.
Bangladeş’te Cemaat-i İslami Partisi’nin lideri Motiur Rahman Nizami’nin idam edilmesine de değinen Başkan Yüksel , Rahman Nizami’nin “Bir araya geldiklerinde sadece aynı anda ayaklarını yere vursalar dünyayı sallayacak kalabalıktaki sizler, kardeşlerim. Sizin gözünüzün önünde yürüyeceğim ipe” sözlerini hatırlatarak müslüman kamuoyundaki sessizliğe tepki gösterdi.
Açılış konuşmasının ardında kürsüye gelen tecrübeli gazeteci, Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz dünyamızda gerçekleşen hiç bir olayın tesadüf olmadığını, bir çok olayın arkasında Siyonizm ve onların işbirlikçisi Masonların olduğunu söyledi.
Siyonizmin amacının Merkezinde Arz-ı Mevud (Fırat ve Nil nehri arasında) üzerinde kurulmuş Büyük İsrail devletinin yer aldığı bir dünya krallığı kurmak, Masonluğun ise bulunduğu herülkede yerli işbirlikçiler devşirerek Siyonizmin İsrail hedefine hizmet etmek olduğunu belirten gazeteci Yılmaz, bunlar şu üç şeyi mutlaka konrolder; para bilgi ve medya” diye konuştu.
Mustafa Yılmaz, bu ülkede Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş’un uçak, General Nuri Killigil’in silah ve Erbakan’ın girişimleri olan Devrim otomobilinin yapılmasına hep aynı şekilde belli odakların engel olunduğunu vurguladı.
Ülkemizde ve dünyada medyanın bu güçler tarafından kontol edildiğini ifade eden Yılmaz “Türk dizileri ile Haham Hayim Nahum planına hizmet etmektedir. Hayim Nahum planına göre Türkleri kontrol etmek için ‘aç bırakacaksın, borca esiredeceksin, kendi karihine, inancına ve değerlerine yabacılaştıracaksın’ ” dedi.
Yılmaz Türk dizilerindeki şu ortak özeklliklere dikkat çekti; “Mutlaka içki sahnesi vardır. Mutlaka gayrimeşru bir ilişki vardır. Mutlaka eşcinsel bir karakter vardır. Başı açık modern patron-başı kapalı üçkağıtçı ve hizmetçidir. Genllikle imamlar sahtekardır.”
“Parayı, bilgiyi ve medyayı kontrol edenler bize ne yapıyorlar ?” diye soran Mustafa Yılmaz şunları söyledi: “Mazlumu zalim, zalimi mazlum gösteriyorlar; Kızılderili Red-Kit örneğinde olduğu gibi. Zalim gösterilen kızılderililer bugün soyu tükenmekle karşı karşıya. Ama beyaz adam dünyanın baş yerlerindeki yeni kafa kesen zalimlere (!) karşı mücadele ediyor. Kahramanı korsan, korsanı kahraman gösteriyorlar. Normali anormal, anormali normal gösteriyorlar. Gerçeği yalan, yalanı gerçek gösteriyorlar.”
Tarihi kuru kalabalıkların değil, hayallerine inanmış toplulukların değiştirdiğini vurgulayan Yılmaz sözlerini şöyle bitirdi. “Peki biz ne yapmalıyız ? Onların gösterdiklerine aldanmadan onlar faiz dedikçe zekata, onlar Galile dedikçe Biruni’ye, onlar Theodor Herzl vb. gibileri kahramanlaştırdıkça tarihimizdeki gerçek kahramanları ve Erbakan gibi dava adamlarına, onlar Die Welt vb. gazeteler dedikçe Milli Gazete’ye sarılmalıyız. Onlar uyu dedikçe biz uyanmalı ve uyarmalıyız. Tüm bunları teşkilatlı bir şekilde yaparsak başarılı oluruz.”
Konferanstan sonra katılımcılarla hasbihal eden tecrübeli gazeteci Mustafa Yılmaz konuyla ilgili “Dul Kadının Oğulları” adlı kitabını okurları için imzaladı.