AK Parti İl Başkanı Yılmaz,Taşbaşı Parkı konusunda yaşanan gerilimle ilgili önemli mesajlarda bulundu
AK Parti Giresun İl Başkanı Mete Bahadır Yılmaz Taşbaşı tartışmalarına açıklık getirdi.Yılmaz “Ben şahsen Taşbaşı’na cami yapılmasına karşı olanların genelde camiye karşı olduklarını düşünmüyorum. Yaptıkları eylem ve söylemleri, kendi bakış açılarına göre Giresun’un Tarihi ve Kültür Varlıkları ile kendi anılarına sahip çıkma refleksi olarak değerlendiriyorum. Bu konunun “yumruklarımızı sıkarak” karşıtlık düşüncesi içinde değerlendirilmesini de doğru bulmuyorum.”dedi.
Yılmaz “
Bir süredir Giresun mahalli basını ve sosyal medyada Taşbaşı Parkının Belediyenin Mülkiyetinden alınması, Cami ve külliye yapılmasıyla ilgili haberler çıkmaktadır. Konuyla ilgili Siyasi Partiler ve Sivil Toplum Kuruluşları kendi bakış açılarına göre görüş belirtmektedirler.
Bilindiği gibi Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han, han olmadan önce şehzadeliği döneminde 1489 -1511 yılları arasında Trabzon’da valilik yapmıştır. Bu dönemde bu bölgeye cami, han ve köprülerden oluşan birçok eserler kazandırmıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğünden aldığımız bilgilere göre bunlardan bir tanesi de Giresun Taşbaşı mevkiinde bulunan “Hazreti Hüdavendigar Camii “medrese, mektep, hamam ve imarethaneden oluşan külliyedir. Bu camii ve külliyesinin “Sultan Selim Hanı Evvel Bin Bayezit Hanı-ı Sanı Vakfı “olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında tescilli olduğu yine Genel Müdürlükçe belirtilmektedir. Ayrıca yapılan araştırmalarda, dönemin vergi ve nüfus kayıtların da bu bilgileri doğrulamaktadır.
Bu sebeple vakfın bulunduğu mahalleye de Kurucusuna izafen “Sultan Selim” mahallesi adı verilmiştir. 1930 yıllarına kadar var olan bu camii ve külliyesi çeşitli sebeplerden dolayı yıkılarak Minaresinin Şeyh Keramettin Camiine, Şadırvanının Hacı Hüseyin Camiine ve Revaklarını da Çınarlar Camii ana giriş kapısına taşındığı ve halen de kullanılmakta olduğu biliyoruz.”dedi
Yılmaz şöyle konuştu
“Sultan Selim Hanı Evvel Bin Bayezit Hanı-ı Sanı Vakfı” Osmanlı Sultanları ve aileleri adına kurulmuş vakıftır. Şu anda yöneticisi ve mütevelli Heyeti olmadığı için mazbut vakıftır. Türk Medeni Kanun’un kabulünden önce var olan bütün mazbut vakıflar gibi 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. Maddesi hükümleri gereği mülkiyeti ve yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçmiştir. Yine aynı kanunun 77. Maddesi gereği de vakıf malları, devlet malı sayıldığından belediyenin borçları için konulmuş olan SGK haczi kalkmıştır.
Gerekliydi değildi, cemaati olurdu olmazdı, yakınlarında cami vardı, yakın camilerin cemaati azalırdı, gibi tartışmaları saygıyla karşılıyorum ama Sonuçta yapılmak istenilen kötü bir şey değil ki cami. Üstelik Vakıf arazisi! Evveliyatında da ecdadımızın cami ve külliyesinin olduğu bu yere benzer bir caminin yapılması ve tarihimizin yaşatılmasının mahsuru ne? “On binlerce kişiyle” Buna karşı çıkmanın, ne gereği var?
Burası Şehir İmar Planına Park olarak işlenmiş bir kamusal alandır. Bu durumda “Taşbaşı Parkı yok sayılmamalı”söylemlerini de anlamıyorum! Mülkiyetin Belediyede veya Vakıflar Genel müdürlüğünde olması kamusal alan olma özelliğini değiştirmiyor. Daha önce buraları kimler kullanıyorsa şimdi de aynı kişiler kullanacak. İnsanlara, bundan sonra buralara giriş çıkışlarda sanki Pasaport sorulacakmış duygusu enjekte etmek son derece anlamsızdır.
Bir zamanlar Taşbaşı parkında içinde kırmızı benekli balıkların olduğu büyük bir havuz, etrafı çiçeklerle donatılmış çay ve nargile masaları vardı. Giresun limanının yolcu limanı da olması nedeniyle İnsanlar yakınlarını burada karşılar ve buradan uğurlarmış. Taşbaşı parkı artık canlı müziğin yapıldığı, çay ve kahveleri içildiği temiz bir mesire yeri değil. Uzun bir süredir park olarak hizmet vermediğini kelimenin tam anlamıyla metruk bir vaziyette olduğunu herkes biliyor.
Giresun Limanı da artık yolcu değil konteyner limanıdır. Bu gerçekten hareketle bir daha eski günlere dönülemeyeceği de göz ardı edilmemelidir. Hal böyle iken bunu bir siyasi çekişme unsuru haline getirip “karşı kaleye gol atma” yarışına dönüştürmek anlamsız olduğu gibi boşuna enerji harcamaktır. Sonuçta “…ne park çalınmaktadır, ne de Kılıf hazırlanmaktadır… ne de
“Taşbaşı Parkı yok “ sayılmaktadır
Eğer gerçekleşir ise Güzel ilimize eski günleri de anımsatacak ve üst geçidi de olan bir Millet Bahçesi daha kazandırılacaktır diye düşünülmelidir.
Mülkiyet değişimi kesinleşse bile buranın yine insanların hayatına dokunan İlimizin Kültür ve Turizmine hizmet edecek bir park olarak kullanılmasına mâni bir durum da yoktu. Şu anda buranın neresine ne yapılacağı ve nasıl yapılacağı belirlenmiş değildir. Şimdilik sadece mülkiyet değişmiştir. Bütün bunlara rağmen yapılanlarda ve yapılmak istenilenlerde bir hukuksuzluk olduğu iddiası var ise çözümü de hukuk içinde olmalıdır. İnsanları kamplara ayırarak Taşbaşı Meydan Savaşı başlatmanın Giresun’a bir yararı yoktur. Siyasi görüş ve değerlendirmelerimiz farklı da olsa sonuçta “aynı tavanın balığıyız.”
Hacı Hüseyin Mahallesinde, Hacı Hüseyin Camii var,
Şeyh Keramettin Mahallesinde, Şeyh Keramettin Camii var,
Hacımiktad Mahallesinde, Hacımiktad Camii var,
Kale Mahallesinde, Kale camii var,
Çınarlar Mahallesinde, çınarlar Camii var,
Sultan Selim Mahallesinde de Fotoğraflarda görüldüğü gibi Taşbaşı mevkiinde ecdat yadigârı Yavuz Sultan Camii ve külliyesi varmış. Şimdide yapılmak istenen anılarımızla birlikte tarihimize sahip çıkıp kültürel varlıklarımızı korumaktır.”Haber:Mustafa Cici