Anayasamız gereği milletvekilleri yemin ederek göreve başlarlar.
Yemin metni yine Anayasa’da vardır.
Şu an TBMM’de bulunan 550 vekil de yemin ettiler. Ancak birisi hariç!
HDP’li vekil Leyla Zana’nın ettiği yemin, en yaşlı üye sıfatıyla oturumu yöneten Deniz Baykal tarafından metne sadık kalınmadığı gerekçesiyle kabul edilmedi.
Leyla Zana’da yeniden yemin etmeyi kabul etmedi. Yemin etmediği içinde göreve başlamamış sayılıyor!
Yasama çalışmalarına katılamıyor.
TBMM de Genel Kurul’da söz alıp konuşamıyor.
Yasa teklifi veremiyor.
Yazılı, sözlü soru önergesi ve diğer önergeleri de veremiyor.
Ancak vekillerin özlük haklarından yararlanabiliyor.
Maaşını alıyor!
Yemin etmediği için yoklamalarda da yer almıyor. Devam zorunluluğu da yok. Anlayacağınız ‘bankamatik vekili’…
Hiçbir yetkilide kendisine ‘yemin et’ demiyor.
Oh ne âlâ memleket!
***
Cumhurbaşkanları da seçildikten sonra, TBMM’de yemin ederek göreve başlarlar.
Yemin metni, Anayasamızın 103. maddesinde yer alır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda, 103. Madde’de yer alan yemini ederek görevine başladı.
“…Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye…” bağlı kalacağını söyledi…
Yine Anayasamızın 101. Maddesi Cumhurbaşkanının “Nitelikleri ve tarafsızlığı” başlığını taşır.
Bizde partili cumhurbaşkanı olmuyor.
Seçildiği zaman varsa partisi ile ilişiği kesiliyor. Tarafsız görev yapması gerekiyor.
Anayasa böyle diyor ama pratikte durum böyle midir?
8 Temmuz 2014 tarihinde, daha seçilmeden partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, “Seçilirsem tarafsız Cumhurbaşkanı olmayacağım” dedi!
Peşin peşin fikrini ilan etti.
Seçildikten ve yemin ederek göreve başladıktan sonra, katıldığı ASKON 9. Olağan Genel Kurulu’nda söz alan Erdoğan;
“Ben alışılmış Cumhurbaşkanı değilim. Olmadım, olmayacağım” sözleri salondan alkış aldı!
7 Haziran seçimleri öncesi ‘Toplu Açılış’ törenleri düzenleyerek seçmenle buluşan Erdoğan, 5 Mayıs 2015 günü Tekirdağ ‘Toplu Açılış’ töreninde yaptığı konuşmada da;
“… Ben tarafsız bir cumhurbaşkanı olmayacağımı demiştim” anımsatmasında bulundu.
Seçildiği günden bugüne kadar geçen sürede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın , “tarafsız olmayacağım” sözüne uygun hareket ettiğini gördük.
Verdiği sözü tutuyor!
Diyeceksiniz ki; ‘efendim Anayasa’nın 101. Maddesi var, Anayasa’ya uyacağına yemin etti, tarafsız olması gerekiyor.’
O zaman şu sözlerini anımsamak gerekiyor.
16 Ağustos 2015 tarihinde ne demişti Erdoğan;
“…10 Ağustos 2014 sonrası Türkiye’de yönetim sistemi bir anlamda değişmiştir. Yapılması gereken bu fiili durumun Anayasal olarak kesinleştirilmesidir.”
Bana uygun bir Anayasa yapın diyor…
Kurduğum partinin başına geçeyim ve partili, taraflı bir ‘Başkan’ olarak görev yapayım istiyor.
Bundandır ki kurucuları arasında olduğu partinin liderliğini düşük profilli tutuyor.
Yeri geldi mi de ‘ayar veriyor’
3 Nisan günü Başbakan Davutoğlu ne demişti? “ PKK 2013 Mayıs ayına dönerse barış süreci yeniden başlayabilir.”
Aynı Davutoğlu iki gün sonra ne dedi?
“Terör örgütünü asla muhatap almayacağız.”
Ne değişti 2 günde?
4 Nisan günü Erdoğan, “ PKK ve HDP bir daha asla muhatabımız olmayacak” diye Davutoğlu’nun bir gün önceki açıklamasına ‘ayar’ vermişti!
***
Karaman’da yaşanan ahlak ve edep dışı taciz olayı sonrası tartışmalar devam ediyor.
Bir yandan adı geçen vakfı ‘koruma ve kollama’ çabaları var. Öte yandan olayın üzerinin örtülmemesi için çabalar var!
Kılıçdaroğlu’nun “önüne yatmak” sözüne farklı anlamlar yüklenerek ‘hücum borusu’ çalınıyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan da hücuma geçenler arasında yer alıyor.
9 Nisan günü Zeytinburnu’nda katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada;
“Artık bizim için Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanlık koltuğu boştur. Bizim için bu zat yok hükmündedir. Aynı zamanda bir seçmen bir vatandaş Erdoğan  olarak konuşuyorum. Kendisi cezai ehliyet sahibi olmaktan çıktığı için ne söylerse söylesin ne yaparsa yapsın bizim açımızdan mazurdur. Bu şahsın durumu siyasetin konusu olmaktan çıkmış tıbbın konusu olmuştur. Dedim ya, siyasi sapık. Artık malum zatı kendi haline bırakalım. İçinde bulunduğu çukurda debelenip dursun.”
Bu sözleri ben Cumhurbaşkanı’na yakıştıramadım.
Tarafsız olmayacağınızı defalarca söylediniz.  Yönetim sistemi değişmiştir. Filli durum oluştu, Anayasa’yı buna göre yapınız dediniz…
Ettiğiniz yemini bir kenara bıraktınız.
Siyasi nezaket bari devam etsin!
Etmelidir…