ÜNLÜ TİYATROCU BAŞAR SABUNCU

ÜNLÜ TİYATROCU BAŞAR SABUNCU

 

Doğru.

Bu toprakların; toplumcu düşünceye sahip insanlar yetiştirdiği çok doğru…

Hemde öyle yakın tarihten bu yana falanda değil; Cumhuriyet dönemi öncesi ve yıllar ötesinden gelir bu toprakların;

Toplumcu düşünceye sahip,

Emekten ve ezilenden yana olan,

Doğar-doğmaz kulağına yurt sevgisi okunan!

Baskıcı ve egemen güçlerin zulmüne başkaldıran insanlar doğurup, yetiştirdiği bu toprakların!…

Onun içinde ‘Suçlanma Yaftası’ boynundan hiç eksik olmamıştır!

Ya kovulmuştur, ya sürülmüştür, yada bir şekilde cezalandırılmıştır!

Siz egemen ve yönetsel güçlerin buralara;”neden yan gözle bakıyor” sanıyorsunuz; bu tür insanlar yetiştirip,ülkenin dört-bir yanına salıyorlar da onun için yan gözle bakıyorlar!

Adı: Başar

Soyadı: Sabuncu

Doğum Tarihi: 1943

Baba Ocağı: Giresun

İlçesi: Şebinkarahisar

Mesleği: Tiyatro Oyuncusu- Oyun Yazarı- Senarist ve Yönetmen

Felsefesi;Bütün Dünya İnsanlarının Barış içinde yaşaması

Yaşam biçimi: Yazmak, üretmek ve düşündüğünü pratiğe taşımak ve birde zaman-zaman kovulmak ve malum yerlere (içeriye) tıkılmak!

Bu değerli sanat adamının adı; Başar SABUNCU…

Tıpkı; Aziz Nesin, Kemal Tahir ve diğerlerinin babaları gibi geçerli bir gerekçeyle gurbet ellere göç eden Şebinkarahisarlı babanın çocuğu.

Yani Tamzaralı!

Yani Avutmuş’lu, Biroğul’lu!

Yani Şebinkarahisar-Bülbül Mahallesinin çocuğu!

Bahar geldi mi; Şebinkarahisar Kalesine çıkan…

Dutlar kaynatılıp, bezlerin üzerine dökülünce ‘Pestil Bezine’ basan!

Ve tatil bitiminde de tekrar gurbete dönen bir ailenin çocuğu Başar SABUNCU…

Tiyatro tutkusu ilkokul yıllarında başlayan ve Liseyi bitirene kadar bir amatör olarak tiyatro tutkusunu sürdürmüş ve liseyi bitirdikten sonra bir süre Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesine devam etmiş ve bir süre sonra bu okulu yarım bırakarak tekrar İstanbul’a dönerek; İstanbul Üniversitesi Fransız Dil ve Edebiyatı Bölümüne devam etmiş. Ancak tiyatro sevdası ağır bastığı için bu okuluda yarım bırakarak; kendini tamamen tiyatro ortamına bırakmıştır…

Tiyatro yeteneği doğuştan gelen Başar Sabuncu’nun 19 yaşında ilk yazdığı oyunun adı; “KARGALAR” isimli bir oyun olup, 1962 yılında beğenilerek Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenir.

1964 ile 1969 yılları arasında TRT Ankara Radyosu Tiyatro Bölümün de görev yapan Başar Sabuncu “İlyada” “Donkişot” “Goriot Baba” gibi klasik başyapıtları ve buna benzer 100’ün üzerinde ünlü klasik eserleri oyunlaştırarak Radyo Oyunu olarak oyunlaştırıp, dinleyiciyle buluşturur…

Devrimci ve toplumcu bir düşünceye sahip olan Başar Sabuncu aynı zamanda 68 kuşağının eylemleri içinde aktif olarak görev aldığı için de 12 Mart 1971 Muhtırasında tutuklanarak içeri tıkılır!

Dışarıya bırakıldıktan sonra da, bu kez Başar Sabuncu Fransa’ya gidip, bilimsel anlamda batı tiyatro sanatını araştırmalarına başlar.

Muhsin Ertuğru’un çağrısı üzerine Türkiye’ye dönen Başar Sabuncu, 1974 yılında İstanbul Şehir Tiyatrolarına katılır ve burada da rahat durmaz ve bu kezde tiyatroların bir merkezden değil, bulunduğu adresten, yani “Yerinden Yönetim” uygulamalarının hayata geçirilip uygulanması için öncülük eder.

Ve o tarihlerde kimselerin cesaret edip sahneleyemediği Nazım Hikmet’in tiyatro oyunlarını Üsküdar ve Fatih Sahneleri başta olmak üzere sahnelemeye başlar.

1980 Yılına gelinmiştir.

12 Eylül Darbesi yapılmıştır.

Bu kez Başar Sabuncu’nun kapısı 1402’liksin diye çalınmıştır!

Ve görevinden alınmıştır…

1982 yılında Engin Cezzar Tiyatrosu ile çalışmaya başlar “Kaldırım Serçesi” oyununu sahneler.

1983 yılında Şan Tiyatrosunda ünlü yazar Brecht’in “Şvayk Hitler’e Karşı” ve Merimee’nin “Kan ve Gül -karmen-” müzikal oyununun yönetmenliğini yaparak sahneler.

Ve bu dönemlerde “Aydınlar Dilekçesine” imza attığı için yine Askeri Mahkemelerde yargılanır.

1985 yılından sonra ise bu kes sinema sanatına ağırlık verip, önemli senaryolar yazmaya başlar ve önemli filmlerin senaryolarını yazar.

ve aradan üç yıl geçtikten sonra tekrar Şehir Tiyatrolarına geri döner ve 30’un üzerinde oyunun sahnelenmesini ve yönetmenliğini yapar.

Fakat bu dönemlerde de rahat durmayan Başar Sabuncu, Şehir Tiyatrosunun, İstanbul Belediyesi ile sanatın bağımsız olmasını ve “Sanatsal Bağımsızlığı” savunduğu için yönetimle anlaşamayarak ve bu kez emeklilik yaşını da beklemeden 2004 yılında emekli olur.

(Yönettiği oyunları ve aldığı ödüllerin listesi çok uzun olduğu için ve çok alan kaplayacağı için buraya yazmayarak özetliyorum)

24 Önemli ödülün sahibi olan;Başar Sabuncu’nun yönettiği oyunların bazıları şunlardır;

“Nafile Dünya” -Oktay Arayıcı’nın- (İstanbul şehir Tiyatrosu)

“Ferhat ile Şirin” -Nazım Hikmet’in (İstanbul Şehir Tiyatroları)

“Murtaza” -Orhan Kemal’in- (İzmir Devlet Tiyatrosu)

“Şvayk Hitler’e Karşı” -B.Brecht- (Şan Tiyatrosu)

(Bunların dışında yönettiği 30’un üzerinde oyun daha var)

Senaryosunu yazdığı filmlerden bazıları;

“Şöhret Budalası”

“Adak”

“Talihli Amele”

“Şalvar Davası”

“Namuslu”

“Çıplak Vatandaş”

“Asılacak Kadın”

Yaşamının her kesitini toplumsal çalışmalara ayıran Başar Sabuncu, bir yıl önce 17 Haziran-2015 tarihinde bu dünyadaki görevini alnının akı ile yerine getirerek aramızdan ayrıldı.

Bir başka Giresunlu ile tanışmak ve sohbet etmek umuduyla…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?