UMUDUMUZ FINDIK

UMUDUMUZ FINDIK

Fındık ederi beklentilerin epey altında açıklanınca yakınmalar başladı.

10 TL sınırında olan fiyatlara tepkiler sürmekte.

Maliyetini bile karşılamıyormuş.

Yerel basın ve sosyal paylaşım sitelerinde fındık üzerine her gün yazılar çıkmakta.

Yıllardır umutla başlanan fındık piyasası, hep hüsranla sonuçlandı.

Sıkıntıyı üreticiler çekti ama hiç ders alınmadı.

Bazıları, ‘Fındığınızı satmayın, ocak ayından sonra 15 TL olacak’ diye gerçeklerden tamamen uzak, öngörüden yoksun söylemlerle üreticileri beklentiye sokmaya başladılar.

Siyasetten, spora, ekonomiden ülke yönetimine değin her alanda bilgi sahibi olan üretici üzerinde hep oyun oynandı.

“Cambaza bak” deyip elinde olanları “kaşla göz arasında” alan aracılara her yıl kandı.

Vatandaşa olan borcunu ödemekten aciz, üreticinin hiçbir derdine çare olamamış, beklentileri karşılamaktan tamamen uzak Fiskobirlik ise iyice sinmiş durumda.

Fındık ihracatçıları ve serbest piyasada fiyatı belirleyenlerin de sesleri çıkmamakta.

Onlar verilen fiyattan elbette memnunlar.

Özellikle Karadeniz bölgesine hayat veren ürün olarak bilinen fındığın değeri, her yıl sorun olarak üreticinin karşısına çıkmakta.

Ülkemiz, dünya fındık üretiminin yüzde 70-75’ini karşılamakta.

Tarım ürünleri içersinde en önemli dış satım fındıkta olmakta.

Yaklaşık 500 bin çiftçi ailesine ekonomik girdi sağlayan fındık, sanayi ve dışsatımı ile ülkemizin en önemli ekonomik değerini oluşturmakta.

‘Milli, stratejik ürün’ denilen fındıkta, en büyük üretici ve dış satımda çok önemli payımızın olmasına karşın, belirleyici rol üstlenemediğimiz gibi, söz hakkımız da yok

İlginç olanı ise, fındık üreticisi olmayan bazı AB ülkelerinin (Almanya, Fransa, Hollanda…gibi), dışalım yaptıkları fındığı farklı şekillerde işleyerek çok yüksek fiyatlardan başka ülkelere satmaları.

Özellikle AB kıstasları, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü kuşatması altında bulunan Türk tarımı, bunların istekleri doğrultusunda yeniden yapılanırken, küresel piyasada ülkemiz tarımına biçilen rol fındık ürününü de olumsuz yönde etkilemekte.

İç ve dış piyasada fındık alım ve satımında belirleyici rol üstlenmesi gereken, tek işi fındık olan üreticinin kuruluşu Fiskobirlik neredeyse devreden çıkmış.

Mevcut yapılanması ve stratejisi ile fındık üreticisini desteklemesi, piyasa düzenleyici işlevini görmesi mümkün değil.

Yıllardır iyi yönetilmeyen, hızla değişen dünya gerçeğinden habersiz, devamlı  iktidarlardan yana tavır alarak üreticiye katkı sağlamayan, sorunlara çözüm bulamayan Fiskobirlik’in bu duruma gelmesinde, yönetim ve bunları seçen delegelerin payı büyük.

Fındıkta izlenmesi gereken politika üretmeleri, üretici yararı ve emekten yana ortam hazırlamaları olası değildir.

Bu kuruluş, özel sektör gibi hareket edip, piyasada istek ve sunum dengesinin kurulmasında etkin rol alarak fiyatın oluşmasında etkili olmalıydı.

Üreticiler;

Hak etmeden aldığınız doğrudan gelir desteğini amacına uygun harcama yapmazken memnun olup, sesiniz çıkmamakta.

Tüm bedeninizle siyasetin içinde yer almasını bilirsiniz.

Öncelikle kendinize,

Sizleri hep aldatan, kandıran tüccar ve siyasetçilere,

Ardından Fiskobirlik, ziraat odaları ve ilgililere bu nedir? Demesini öğrenin.

Daha sonra, sıra İtalyan şirketine gelsin.

Öyle görünüyor ki,

Böyle devam ederse, şimdilik tepki gösterilen İtalyan şirketinin sahibi Ferrero’yu omuzlara alıp “Fındık üreticileri seninle gurur duyuyor, iyi ki varsınız..” denilecek.

‘Üretici isyanda’ söylemleri gerçek değil.

Ufacık tepki dışında, üreticiler verilen fiyat ve yaşamından memnun gibiler.

Tıpkı memurlar, emekliler, asgari ücretle çalışanlar, taşeron işçiler, alın terini toprağa döküp karşılığını asla alamayan üreticiler gibi.

 

 

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?