TMO ve Lisanslı Depo fındık alımlarında neyi ne kadar biliyoruz?..

Gittim, gördüm, konuştum, uyguladım!..
Fındık alım mahallinden tespitler:
1) Hem TMO, hem de GİFLİDAŞ (Ticaret Borsası Lisanslı Depo) Giresun Ticaret Borsası tesislerinde aynı personelle alım yapıyor.. TMO, internet ortamında alınan randevu sistemiyle alım yaparken Lisanslı Depo’ya emanete bırakılacak ürünler için önceden randevu almaya gerek yok…
2) Lisanslı Depo üzerinden satılan ürün bedeli 1 gün sonra üreticinin banka hesabına yatırılıyor. Üreticinin daha önce banka hesapları olsa bile ödeme yapılabilmesi için bankalarda yeni yatırım hesabı açtırmak zorunlu. Vatandaş istediği bankada hesap açtırabilir. Borsa ofis binasında da iki banka (biri özel, biri devlet bankası) hesap açmak üzere hizmet veriyor.
3) Sırası gelen üreticinin fındığından tartıdan önce rutubeti ölçmek için numune alıyor. (Üretici 60 gün içinde talep edecek olursa alınan bu numune bedeli kendine ödenecekmiş!)
4) Tartı esnasında randıman için (nem için alınan numunenin haricinde) ikinci bir numune daha alınıyor. Nedense randıman için alınan numune de tartılan fındıktan değil tartılmayan fındıktan alınıyor!
5) Randıman ölçümü, üreticinin bilgisi dışında yapılıyor. Randıman, tamamen güvene dayanıyor!..
6) Lisanslı Depo’ya alınan fındıklar tartı esnasında ayrıca kabuk, koruk ve tozdan arındırılıyor.
7) Fındık tesliminde hamaliye ücreti üreticiden peşin alınıyor. Kredi kartı kabul edilmiyor, hesaptan mahsuba da gidilmiyor!
***
Bu tespitlerden sonra sorgulaması gereken ve merak edilen hususlar:
-Ticaret Borsasında hizmet veren bu iki banka (biri özel, diğeri devlet bankası) nasıl seçildi, neden başkaları değil de sadece onlar, onu bilmiyoruz!
-Tatil gününde (C.tesi) devlet bankası personele bulunmazken, özel banka hizmet sunuyor… Özel banka personeli nöbette, lakin devlet bankası personeli tatilde!..Devlet bankası yetkilileri acaba bunu nasıl izah edecekler?
-Güven, her kurum ve müessesede önemli olduğu gibi tabii ki burada da önemli. Ancak randıman ölçümünün üreticinin bilgisi dışında yapılması (hiçbir olumsuz duyum almadığımız için mevcut personeli tenzih ederek söylüyoruz) suistimale açık bir uygulama değil midir? Ki üreticiler bu durumdan fevkalade rahatsız!
-Ticarette, alım-satım esnasında alıcının alım mahallinde boşaltma hamaliyesinin satıcıdan alındığı (TMO ve GİFLİDAŞ’dan başka) acaba bir müessese ve uygulama örneği daha var mıdır, bilmiyoruz!
-Hamaliyenin hesaptan mahsup edilmemesinin, kredi kartının dahi kabul edilmeyip peşin tahsil edilmesinin arkasında acaba ince bir düşünce (hukuki açıdan izahı güç bir mesele) olabilir mi, onu da bilmiyoruz!
-Randıman ve nem ölçümü için alınan numunelerin tartıya dâhil edilmemesi neticesinde (her gün muhtemelen 150-200 sıra verildiği düşünülürse, takriben 2 kg. hesabıyla) bir günde (ortalama 160 üretici x 2 kg. x 17,00) 5.000 TL’lik elde edilmesi muhtemel haksız kazanç kimin hesabına geçirilmektedir? Bunun izahı nasıl yapılmaktadır?..
***
Hâsılı kelam:
-Üretici yeterince bilgilendirilmemektedir.
-Lisanslı Depo tanıtımında yeterince bilgilendirilme yapılmadığı görülmektedir.
-Bırakınız daha önceden bilgi verilmeyişini, ürün teslimi esnasında dahi TMO’ya mı, Lisanslı Depo’ya mı ürün teslim edileceğine dair (sorulmadan) bilgi vermek ihtiyacı duyulmamaktadır!
-Yukarıda sıraladığımız sınırlı tespitler, gaflet veya ihmal neticesi mi, yoksa acziyet eseri midir, bilmiyoruz!
-Âcizane bizlerin tespit ettiği bu hususları bugüne kadar gören, duyan, üreticileri dinleyen siyasetçi ve bürokrat olmamış mıdır, hayret ediyoruz!
Alımla görevli bütün personelin satıcılarla olan ikili münasebetinde şikâyet edilecek, kayda değer herhangi bir olumsuz tavır şimdilik görülmemektedir.
***
Gayemiz bağcı dövmek değil… Üzüm yemek. Ancak herkesin eşit şartlar altında, mağdur olmadan üzüm yemesine katkı sağlamaktır.
***
Özellikle hamaliye meselesinde, randıman numunelerinin tartıya dâhil edilip edilmediği ve tartıya dâhil edilmiyorsa buradan doğan katma değerlerin nerede nasıl kullanıldığı hususunda kurum yetkililerinden kamuoyuna tatmin edici açıklama yapılmasını bekliyoruz.
***
Anlaşılan o ki, bu mesele burada bitmeyecek!.. Soruşturmaya ve sorgulamaya devam edeceğiz!
***
“Canım elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emredip kötülükten sakındırırsınız ya da (bunu yapmamanız hâlinde) Allah size bir ceza gönderiverir de O’na dua edersiniz ama O, duanızı kabul etmez.” (Tirmizî, Fiten, 9)