Saadet Partisi İl Başkanlığı Geleneksel Yayla Şenliği Pazar Günü Kümbet Yaylası – Aymaç mevkiinde yapıldı.
Saadet Partisi İl ve İlçe Teşkilatlarının yoğun bir katılım gösterdiği şenliğe ayrıca GİK üyesi ve İl Sorumlusu Bekir Demirkaya’da katıldı.
Şenlikte bir konuşma yapan İl Başkanı Ömer Öztürk, 15 Temmuz darbe girişimi ile alakalı olarak, bu tür hareketleri parti olarak asla kabul etmeyeceklerini söyleyerek; “Halkımız Milli İrade ve Demokrasiye sahip çıkmıştır. Demokrasi bizler için vazgeçilmez bir unsurdur. Darbelerden çok çekmiş bir hareketin mensupları olarak şunları söylüyoruz. ‘Gerekçesi ne olursa olsun hiçbir darbe girişimi kabul edilemez.’ Halkımızın demokrasi ve sağduyu ile çözülemeyecek hiçbir problemi yoktur. Bu darbe girişiminde bizim teşkilatımızdan 15 kişi şehit olmuştur. Halkımız darbe girişiminin arkasında kimlerin ve hangi ülkelerin olduğunu gayet iyi bilmektedir. Geleceğine, çocuklarına, ülkesine sahip çıkmış ve darbecilere esaslı bir ders vermiştir.” dedi.
GİK üyesi Bekir Demirkaya’da bir konuşma yaparak, konuşmasında 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyerek, birlik beraberlik mesajı verdi.
15 Temmuz’daki olayın tam bir çete katliamı olduğunun tanımını yapan Demirkaya, her kesimden insanın, hani görüşte olduğuna bakmaksızın bu çete katliamına müdahale ettiğini söyleyerek; “O gece orda bulunan her kesimden insana teşekkür ediyoruz. Bu halkımızın bir ve beraberlik içinde neler yapabileceğinin en önemli göstergesiydi. Ayrıca Genel Başkanımız Mustafa Kamalak’ta, Meclis bombalandığı sırada, meclise yürüyerek çok önemli bir mesaj vermiştir. Bu çok önemli bir olaydır. Milli Görüş, bütün mücadelenin önünde mücadele eden olarak, kendini ispatlamış, görevini yapmış ve bundan sonra da yapmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu
15 Temmuzdan çıkarılması gereken en önemli şeyin birlik beraberliğin gücü olduğunu belirten Demirkaya; “Bu yaşadığımız olaylar bize birlik ve beraberliğin gücünün ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Her şeyimizle birlik beraberlik içinde olursak, Giresun’da Hakkın Hâkimiyeti, Türkiye’nin ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ olması, daha sonra da ‘Yeniden Büyük Türkiye’ olması. İşte ‘Yeni bir Dünya’yı belirleyecek olan Türkiye’nin ‘Yeniden Büyük Türkiye’ olmasıdır. Türkiye ‘Büyük Bir Türkiye’ olsaydı Suriye bu durumda olur muydu? 40 milyonluk Irak 3’e bölünür müydü? Libya bu durumlara düşer miydi? Siyonizm’in karşına dikilip durum bakalım deseydi bu durumlar şimdi yaşanır mıydı? Arap Baharı denilen safsatanın aslında bir kış olduğu ortaya çıkmaz mıydı? İşte bundan dolayıdır ki birlik ve beraberliğimizle atlattığımız 15 Temmuz olayından sonra her şey değişecek. Artık bundan sonra seçtiklerimizin yaptıkları eleştirilmez değil, hiçbir yönetici hatadan münezzeh değil ve de olmayacak. Hata yapabilir ama artık bundan sonra halkımız o yöneticiyi, siyasetçiyi yukardan aşağı düzeltme yoluna gidecek ve artık ben varım diyecek. Artık bundan sonra işin asıl sahibi yani halk ortaya çıkmıştır. Artık bundan sonra yapılan hiçbir hizmet kutsal olmayacak. Halk bundan sonra benim adıma ordasınız ve bundan sonra yaptığınız her adımı her saniye denetleyeceğim diyecek. Artık bundan sonra kimse yanılma hakkına hatta 15 sene sonra yanıldım deme hakkına sahip değil.” Dedi.