Rektör Coşkun İlgi Odağı Oldu

Rektör Coşkun İlgi Odağı Oldu

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli mesajlar verdi.

Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Coşkun, “İslam Ülkeleri Rektörleri Forumu”na Katıldı.

Rektör  Prof. Dr. Cevdet Coşkun, Bologna sürecinden kopmadan İslam ülkeleri arasında işbirliklerinin kurumsal anlamda başlaması, güçlü bir ağ oluşturulması ve araştırma alanı kurulması amacıyla 26-27 Temmuz 2017 tarihlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Yükseköğretim Kurulu tarafından düzenlenen “İslam Dünyası Yükseköğretim Alanı Rektörler Forumu”na katıldı.Toplantıda Rektör Coşkun’a akademik çevrelerin sıcak ve samimi ilgi ve alakası gözlerdfen kaçmadı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Bakanlar ve Kamu Kuruluşlarının Yöneticileri, İslam Ülkelerinin Türkiye Büyükelçileri, YÖK Üyeleri, İslam coğrafyasında yer alan 30’un üstünde ülkeden 120 üniversite rektörü ile ülkemizdeki devlet ve vakıf üniversitelerinin rektörlerinin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen açılış oturumuyla başlayan forumda ilk olarak YÖK Başkanı Saraç bir konuşma yaptı.

“Büyük Türkiye’nin uluslararası alanda gösterdiği belirleyici aktör olma başarısının, ülkenin tüm kurumları ile de desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle YÖK, uluslararası alanda etkin ve verimli olma amacını -ülkemizin bilim tarihini de dikkate alarak- ‘İslam dünyasında bir yükseköğretim alanı oluşturma’ başlığıyla desteklemeye karar vermiştir.” diyerek sözlerine başlayan Saraç, oluşturulacak ortak yüksek öğretim alanı ile pek çok imkân ve fırsatın doğacağını vurgulayarak, İslam dünyasında baş gösteren krizlerin çözümüne bu yakın işbirliklerinin de önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.

İslam dünyasının rektörlerinin tartışacağı konular arasında; ortak mezun yeterlilikleri çerçevesi, ortak kalite güvence sistemi, ortak kredi sistemi, yeterliliklerin ve diplomaların tanınırlığı konularının yer aldığını söyleyen YÖK Başkanı Saraç konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu şekilde oluşturulacak İslam ülkeleri ortak yükseköğretim sistemi ile öğrenci ve mezunlarımızın hareketliliği mümkün olabilecek, öğrencilerimiz, eğitimlerinin belli dönemlerini yıl kaybı olmadan farklı bir İslam ülkesindeki üniversitemizde geçirebilecektir. Bu da başta akademik ve kültürel olmak üzere birçok açıdan önemli kazanımlar sağlayacaktır.

Bu kapsamda hareketliliğin bir üst aşaması olan ortak diploma programları da bu forumda ele alınacak ve tartışılacak konular arasındadır. Bu konu, YÖK’ün öncelikleri arasında yer almaktadır. Bu programlar sayesinde öğrencilerimiz, aynı eğitim süresi içerisinde iki hatta üç diploma sahibi olabileceklerdir. Bu şekilde başlatılacak girişimler, sadece öğrenci değişimi ve eğitim süreçleri ile sınırlı kalmayacak, öğretim üyesi ve araştırmacıların değişimi de bu şekilde işbirliklerinin arttırılması süreçlerine katkıda bulunacaktır. Bu da İslam dünyasının bilim alanındaki gücüne katkı sağlayacaktır.”

İslam dünyasındaki üniversitelerin Batıdaki üniversiteler ile birçok ortak araştırma çalışması yaparken, maalesef kendi aralarındaki işbirliği ile yapılan araştırmaların sayısının çok sınırlı olduğunu belirten Saraç,  “Bu tekeller, İslam ülkelerinin bilim ve teknoloji üretimi alanında öncü olmalarının önüne bilinçli bir şekilde çıkarılan engellerdir. Ülkelerin milli gelirleri ile üniversitelerinin sıralamalardaki yeri doğrudan ilişkilidir. İslam dünyası, dünya nüfusunun %16’sını oluştururken, bilimsel eser çıktılarında bu oran ne yazık ki % 6.9, yüksek teknoloji ürünlerindeki ihracatta ise %3.3’dür” dedi.

Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konferansın medeniyet coğrafyasındaki yükseköğretim sorunlarının tartışıldığı, yeni iş birliği imkanlarının geliştirildiği sürecin kapılarını aralayacağına inandığını dile getirerek, İslam medeniyetinin özünün kardeşlik, dayanışma, bir duvarı oluşturan tuğlalar gibi kenetlenme olduğunu ifade etti.

Müslümanların kardeş olduğunu belirten ve sınırların aramıza girmesine, mesafelerin bizi birbirimizden koparmasına asla izin vermeyeceklerini sözlerine ekleyen Erdoğan, “Bu açıdan yaklaştığımızda kültürel, siyasi, mezhebi veya etnik farklılıklarımız bizim handikabımız değil en büyük zenginliğimiz, en önemli imkânımızdır.” diye konuştu.

“Eskiler, ‘Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar’ yani hakikat kıvılcımının fikirlerin çarpışmasıyla doğacağını, ortaya çıkacağını söylerlerdi.” diyen Erdoğan, bu sözün asıl muhatabının aslında üniversiteler ve akademi dünyası olduğunu ifade etti.

İlk emri “ikra” yani “oku” olan İslam dininin cehaleti emretmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, OECD ülkelerinde milli gelirden eğitime ayrılan payın ortalamasının yüzde 5,2 iken, bu oranın İslam dünyasında yüzde 1’i dahi bulmadığına dikkati çekerek, bu tabloyu değiştirmek için 15 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğunu devraldıklarında, önceliklerinin en başına eğitimi, daha sonra sağlık, adalet ve emniyeti koyduklarını söyledi.

Bütçeden ayrılan payda da eğitimi ilk sıraya çıkardıklarını yineleyen Erdoğan, derslikten öğretmene, üniversitelerden yurtlara, burslara, desteklere kadar her alanda güçlü bir eğitim öğretim altyapısı kuracak adımları attıklarını dile getirdi.

YÖK Başkanı Saraç ile de bu konuyu konuştuğunu ve ülkemizdeki rektörlerden bu konuda ricası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu, gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor. Bunu aşmamız lazım ve aşacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.

YÖK Başkanı Saraç’tan, Mevlana Değişim Programı’nı, İslam dünyasındaki yükseköğretim sistemleri için ERASMUS benzeri hatta ondan daha ileri düzeyde bir değişim programı haline dönüştürmesini rica eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Programın yönetimine İslam ülkelerinin de dahil edilmesiyle çalışmaya uluslararası bir mahiyet kazandırılmasının da önemli olduğunu vurguladı.

Akademisyenler ve öğrenciler düzeyindeki değişim programının sadece bununla sınırla kalmaması gerektiğini, bir üst aşama olan ortak diploma programlarının devreye alınmasının da şart olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, “YÖK’ün batı ülkelerindeki üniversitelerle 250’yi aşkın ortak diploma programı bulunuyor. YÖK Başkanı’mızdan talebim, en az 15 üniversitemizin bu toplantıya katılan İslam ülkeleri üniversiteleri ile lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde ortak, çift diploma programları başlatmasına öncülük etmesidir.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin Yükseköğretim Sisteminin, 184 üniversitesindeki 7,3 milyon öğrencisi, 75 bin doktoralı olmak üzere 150 bin akademisyeni ile güçlü bir yapıya sahip olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı, YÖK’ün ülkemizin bu bilgi ve birikimini İslam ülkelerindeki yükseköğretim sistemleriyle paylaşması gerektiğini belirtti.

İslam toplumlarının, en zeki öğrencilerini ve en parlak beyinlerini batılı eğitim kurumlarına kaptırdığını söyleyen Cumhurbaşkanı, eğitimleri için batı ülkelerine çok ciddi paralar aktardıkları bu öğrencilerin akademik çalışmalarını bitirdikten sonra kendi ülkelerine dönmek, kendi insanlarına hizmet etmek yerine eğitim aldıkları yerlerde kaldıklarını belirterek, bu beyinlerin ülkelerine dönmelerini sağlayacak koşulların oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı.

Toplantının açılış oturumunun tamamlanmasının ardından Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde “Yeterlilikler Çerçevesi ve Kalite Güvencesi”, “Kredi Transfer Sistemi ve Hareketlilik”, “Kalite Güvence Ajansları, Tanınırlık ve Denklik” ile “Ortak Eğitim Öğretim Programları” başlıklı oturumlara geçildi.

Gerçekleştirilen oturumlara da katılan Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet Coşkun, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde başlayan bu çalışmanın hem İslam dünyasında hem de ülkemizde akademik camiaya önemli katkılar sağlayacağını ve üniversitelerimizin akademik kapasitelerinin artacağını” bildirdi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?