Okullar yine sorunlu açılıyor

Okullar yine sorunlu açılıyor

Bugün okullar açıldı.  Resmi ve özel okullarda, 25 milyondan fazla öğrenci ile bir milyona yakın öğretmen, sorunlarla dolu 2016-2017 eğitim-öğretim yılı için ders başı yaptılar.

Yıllardır var olan sorunlara bu sene yeni sorunlar eklendi.

2002 yılından bugüne ülkeyi yöneten AKP iktidarı, sorun çözmek yerine sorun yaratan bir eğitim politikası izlemeyi tercih etti.

Her bakan ayrı bir Ortaöğretime Geçiş Sınavı uyguladı. LGS, OKS, SBS ve TEOG iktidarın uyguladığı sistemler olarak bilinir.

Her zaman söyledik. İktidarların, bakanların ayrı eğitim politikaları olmaz. Ülkenin bir eğitim politikası olur ve iktidarlar o politikayı izler. Ortaya çıkan sorunlarını giderir.

AKP’de her bakanın ayrı bir eğitim sistemi oldu!

2013 yılından itibaren uygulanan TEOG ile yerleştirmelerde yaşanan sorunlar pek çok öğrenciyi ve veliyi mağdur edici sonuçlar doğurmaktadır.

2012-2013 yılında başlatılan 4+4+4 sistemi, iktidarın bilinçli bir sistem tercihidir. Ülkemiz eğitimini geliştirecek özelliklerden uzaktır.

Nitekim OECD raporlarına ve PİSA verileri de bu durumu göstermektedir.

Eğitim ve sınav sistemlerindeki bu sorunlar kadar fiziki sorunlarda oldukça fazladır. Müfredat sorunları çoktur. Ders kitaplarının içerikleri tartışmalıdır. Yandaş kadrolaşma oldukça fazladır. İkili sistemden kurtulmuş değiliz. Kalabalık sınıflardan da…

Okullaşma oranı özellikle kız çocuklarında ilk 4 yıldan sonra giderek düşmektedir. Kız çocuklarını okutmada bu yüzyılda sorunlar yaşıyoruz!

Laik ve bilimsel bir eğitim sistemimiz yoktur. Hatta bilinçli olarak bu özelliklerden uzaklaşılmaktadır.

Çağdaş bir eğitim planlamamız da yoktur.

‘Gelecekte hangi meslekten ne kadar yetişmiş insana ihtiyacımız vardır?’ sorusuna yanıt aranarak eğitimin planlanması yapılmaz.

Bu nedenle sayıları 300 binlere ulaşan atanamayan öğretmenler sorunu ortaya çıkar!

İşsiz mühendisler veya başka meslek sahibi gençler sokaklardadır…

KPSS ise hepten bir âlem.

KPSS sınavları hep şaibeli oldu. Şimdi iktidar sorumluluğu üzerinden atarak bu şaibelerden kurtulmaya çalışıyor.

Oysa o yıllarda yapılan tüm uyarılara kulak tıkıyordu…

Yolsuzlukların ve kopya olaylarının siyasal sorumluluğu iktidarın omuzlarındadır.

İktidar yıllardır, eğitim sistemindeki sorunları çözmek adına adım atmadı. Aksine sorunları bilinçli olarak artırmaya ve içinden çıkılmaz bir sorun yumağı haline getirmeye çalıştı.

Bunu da bilinçli olarak yaptı!

Amacı ise kamusal eğitimden vazgeçerek, bu alanı da özelleştirmek idi…

Daha önce KİT’lerde uygulanan stratejinin benzerinin uygulamaya koydu.  Anımsayalım; KİT’ler bilerek batırıldı ve sonra da “KİT’ler devlete yük, zarar ediyorlar, özelleştirelim” denmeye başlandı ve bu şekilde kamuoyu oluşturularak haraç-mezat özelleştirildiler.

Şimdi aynı plan okullar için uygulanıyor.

Özel okullara ve bu okullara giden öğrencilere yönelik desteklerin bir anlamı da budur!

Kendi okullarının ihtiyaçlarını gideremeyen, o ihtiyaçların karşılanması için velilerden; “kayıt bağışı”, “temizlik parası”, “güvenlikçi ücreti”  gibi paralar toplanmasına yol açan iktidarın, özel okullara ve öğrencilerine teşvik edici ödemeler yapması düşündürücüdür!

Düğüne giden oynar…

Hamama giren terler…

Tuluğuna güvenen zurnacı olur…

***

Bugün okullar açıldı.

Ders yılı yine ve yeni sorunlarla başladı.

15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL ile siyasal iktidar KHK çıkarma yetkisi elde etti.

İktidar çıkardığı KHK’lar ile pek çok okulu kapattı. Pek çok öğretmeni açığa aldı veya meslekten attı. Bu ihraçlar yeni sorunlara neden oldu.

İhtiyacı gidermek için mülakatla sözleşmeli öğretmen alımı gündeme getirildi.

KPSS siz öğretmen alımı gündeme getirildi…

Özetle, eğitimde de “At izi it izine karıştı.”

Bu sorunları da gelecek yazımızda ele alalım.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?