ÖĞRETMEN OKULLARININ KURULUŞU İDEALİST YOLCULUĞU VE YOK OLUŞU (1) |
Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Bugünkü sohbetimiz;
Öğretmen Okullarının kuruluşu ve işlevselliği üzerine olacak…
Hatta sohbetimizde anlatacaklarımızı bitiremezsek, devamını ardıl günlerde devam etmeyi düşünüyorum…
Bu konuyu neden bu kadar önemsiyorum?
Çünkü bende bir zamanlar bu okulda okudum…
Ve mezun olup ‘öğretmen’ oldum…
Onun için biz ‘Öğretmen Okulu’ mezunları;
Okulumuzun kuruluş tarihi olan 16 Mart tarihini önemseriz…
Ve ne zaman 16 Mart tarihi yaklaşsa;
Birdenbire öğretmen okulunda okuduğumuz yılları anımsarız…
Her neyse…
Sözü daha fazla dallandırıp budaklandırmadan;
Köylere-kasabalara öğretmen yetiştiren ‘Öğretmen Okullarının’ kısaca tarihçesinden söz edip, ondan sonra işlevselliğinden bahsedeceğim…
Bundan 173 yıl önce…
Yani 16 Mart 1848 tarihinde…
Erginlik yaşına kadar eğitim verecek öğretmenleri yetiştirmek için;
Darül Muallimin (Öğretmen Okulu) açılır…
Cumhuriyetin kuruluş yılı olan 1923 tarihini ölçü alırsak;
Osmanlı döneminden-yeni kurulan- Türkiye Cumhuriyetine 7’si KIZ, 13’ü ERKEK olmak üzere toplamda 20 Öğretmen Okulu devredilir…
1924 yılından önce ‘Öğretmen Okullarının’ öğretmen yetiştirme süresi;
İlkokuldan sonra 4 yıldır…
1924 yılına girildiğinde bu süre 5 yıla çıkarılır…
Cumhuriyet yönetimine adapte olmakta zorlanan ‘öğretmen okulları’ bir süre kapatılır ve daha sonra 1928-29 öğretim yılında (yeni harflerin ilanından sonra) yavaş yavaş uyum sağlar ve 1930’lu yılların başında deneme niteliğinde;
Köy Muallim Mektepleri
Eğitim Yurtları,
Köy Eğitmeni eğitim Kursları gibi kuruluşlarla öğretmen ihtiyacını hızlı şekilde karşılama yolları aranmış ve küçümsenemeyecek sonuçta alınmıştır…
17 Nisan 1940 tarihinde;
Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ile birlikte Köy Enstitülerini kurmuşlardır…
Ve–daha çok köyden aldığı- öğrencileri eğiterek ‘öğretmen’ yapmaya başlamış ve eğitip-donattığı ‘öğretmenleri’ tekrar köylerin aydınlanması için köylere tayin yapmıştır…
Ancak 1946 yılına gelindiğinde…
Parlamenter demokrasi yönetimine geçilmiştir…
Milli Eğitim Bakanı görevinden ayrılmış..
Ve onun yerine Reşat Şemsettin SİER gelmiştir…
Yavaş yavaş Köy Enstitülerinin kapatılmasına karar verilmiştir..
Ve 1950 yılında Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle birlikte de, 1954 yılında ülke sathında bulanan 21 Köy Enstitüsü tamamen kapatılmıştır…
Ve yolculuğa (biraz yumuşaklık ve esneklik kazandırarak) ‘öğretmen’ yetiştirmek için;
Tekrar ‘Öğretmen Okulları’ statüsüne geçilmiştir…
Ve bu Köy Enstitülerinin devamı niteliğinde yolculukta, çıkarılan bir yasayla 1970-71 Eğitim-Öğretim yılında son verilmiştir…
Son mezunlarını 1975-76 yılında vererek, Öğretmen okullarının defteri dürülmüştür…
Öğretmen Okulları statüsünün ortadan kaldırılıp son verildiği yılda yurt genelinde Öğretmen okulunun sayısı; 89 idi…
*** *** ***
Öğretmen Okulları;
Köy Enstitüleri kadar olmasa da…
Onların felsefi düşüncelerini sürdürmeye çalışırdı ülke sathında bulunan tüm Öğretmen Okulları…
Çünkü egemen güçler Köy Enstitülerini statü olarak kapatmışlardı ama…
Yetiştirdiği öğretmenleri henüz ortadan kaldırıp yok edememişlerdi…
Yani;
Köy Enstitüsü hamuruyla yoğrulan öğretmenlerin bir çoğu Öğretmen yetiştiren okullarda öğretmenliklerini sürdürüyorlardı…
Yani;
Köylere gidecek olan Öğretmenlere kendi felsefelerini aşılıyor ve idealist ‘öğretmenler’ yetiştiriyorlardı…
İşte;
Bizlerde bu okullarda yetişenlerdendik…
Yani; Köy Enstitülü öğretmenlerden el-alan, etkilenen öğretmen okulu öğrencileriydik…
Bizim okulumuzun resmi kayıtlardaki adı;
Giresun Kız İlköğretmen Okuluydu…
Statü olarak; ‘yatılı’ olarak okumak isteyen kızların sınavları kazanıp, masrafları devlet tarafından karşılanan statüye sahip bir okuldu…
Yani;
Biz erkek öğrencilerle birlikte bazı kız arkadaşlarımızın ‘gündüzlü’ tabiri yapılan ve kendi eğitim masraflarımızı karşılayan öğrencilerdik bizler…
Bizim eğitim görüp mezun olduğumuz Giresun Öğretmen Okulu;
1962 yılında kurulmuş olup, ilk kurucu müdürü; Ramazan TÜKENMEZ’dir…
(Birinci görselde paylaştığım öğretmenlerin en önünde duran gözlüklü şahıs)
Ülkenin hangi yöresinde olursa olsun;
Statü olarak ister ‘Kız Öğretmen Okulu’ adını taşısın…
İsterse ‘Erkek Öğretmen Okulu’ ibaresi taşısın…
Tüm ‘Öğretmen Okullarının’ eğitim felsefeleri tıpa-tıp aynı idi…
Ve bu eğitim felsefesinin ne olduğun da yarın anlatmak istiyorum…
Yarın tekrar görüşmek üzere…
Şimdilik hoşça kalın,
Hep birlikte hoşça kalalım…
En önemlisi de;
Yarın birlikte olacağımızı sanık unutmayalım…
NOT:
Birinci görsel; Giresun Kız İlköğretmen Okulu kuruluş yılında, kurucu müdür Ramazan Tükenmez mesai arkadaşları öğretmenlerle birlikte…
İkinci görsel; 1968-69 Eğitim-Öğretim dönemi Öğrenci Örgütü(Kabine) Başkanı Mustafa Sabit Karaibrahim ile Okulun Bando Takımı Majörü Hurşit Külekçi ve arka planda ise bir bayram öncesi öğrencilerin törene gitmeden önce hazırlık yaptıklarını gösteriyor…