‘Bizi de kandırdı, aldattı ve inandırdılar’ diye yakınanlara daha da sıkı bağlandınız.
‘Adamlar ne kadar doğru söylüyorlar’ diye alkış tuttunuz.
‘Babam yapar, onlar yapmaz’ diyecek kadar koruma gereksinimi duydunuz.
Sizleri yok pahasına kandırıp, aldatıyorlar diyenlere karşı geldiniz.
Her zaman olduğu gibi niye, neden, niçin sorgulaması yapmadınız.
Öyle inandırılıp aldatıldınız ki, hem de ‘körü körüne.’
Sizleri kimler inandırdı, aldattı ve kandırdı?
Mustafa Kemal’i, Anadolu’ya Padişah Vahdettin gönderdi diyenler,
Tüm yokluk ve yoksunluğa karşın, bağımsızlık mücadelesine başlayan M. Kemal’e inanmayıp, kurtuluşu ABD mandası ve İngiliz egemenliğinde görenler,
Çağdaşlığa giden yol olan Atatürk ilke ve devrimlerini kabul etmeyenler,
Okuma-yazma oranı yüzde bir-ikilerde olan toplumda, Arapçadan kurtarılarak Latin harflerine geçişi ‘bir gecede cahil kalındı’ diye şırınga edenler,
623 yıl hükümranlık süren Osmanlının 36 padişahından en fazla 8-10’una sahip çıkıp, diğerlerini yok sayan ‘yeni Osmanlıcılar’,
Son yıllarda, dedelerinden kalan mirasa sahip çıkmaya çalışan, ‘Atatürk’e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliğinde’ bulunan, ‘olmazsa da olurduk, İstiklal Savaşı olmadı, Yunanlılar Anadolu’ya girmedi, keşke Yunan kazansaydı, cumhuriyet reklam arası, camiler ahır yapıldı…’diye ortaya çıkan ‘Cumhuriyet Tarihi Yalancıları’,
Özelleştirme adı altında cumhuriyetin kazanımlarını yok pahasına satanlar,
Dünyanın en verimli topraklarına sahip bitki, ürün ve canlı çeşitliliği yönüyle ilk sıralarda yer alan, kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biri iken, üretimin alt düzeylere indirilmesine göz yumarak, yaklaşık 80 ülkeden tahıl, hayvan, meyve dış alımı yaptıranlar,
Çağdaş, bilimsel ve akılcı eğitim yapılan Köy Enstitülerinin kapatılmasını sağlayanlar,
Meclis kürsüsünden, ‘Ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm..Siz öyle güçlüsünüz ki hilafeti bile getirebilirsiniz’ dediği iddia edilenler,
Hiç uğruna başbakan ve bakanlarını, karşılığında,‘üçe üç’ yaklaşımı ile, ‘ne Amerika, ne Rusya, tam bağımsız Türkiye’ sloganı ile yola koyulan fidanları darağacına gönderenler,
‘Dün dündür, bugün de bugün’, ‘Size iki anahtar (ev, araba) vereceğim’ diyenler,
‘Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen’ diyenlere karşı çıkanlar,
‘Asmayalım da besleyelim mi?’ diyebilecek kadar küçülerek, 17 yaşındaki çocuğun idam edilmesinden sorumlu ve memnun olanlar,
Anadolu gerçeğinden habersiz, halkla bütünleşemeyen muhalefet yöneticileri,
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanları,
Kastelli, Yalçın, Jet Fadıl, Yimpaş, Kombasan, Deniz Feneri ve diğerleri,
Yurt içi ve dışında faaliyette bulunan bazı tarikat, cemaat ve inanç tacirleri,
‘Allah İle Aldatanlar’, Profesör unvanlılar ve bir dönemler baş tacı edilen FETÖ,
‘Ezan, vatan, bayrak..’ gibi değer ve kavramları slogan haline getirip nemalananlar,
Bireysel çıkarları uğruna seçim ittifakı kuran, ‘kuzu postuna bürünen kurtlar’,
’12 yaşındaki çocuk evlenebilir, annesinin dizini gören genç tahrik olur..ilk cep telefonunu Nuh Peygamber kullandı..okumuşları görünce beni afakanlar basıyor, cahilin ferasetine güvenirim…’diyebilen çağdışı, sapık düşünceye sahip olanlar,
Sizlere ‘bal tutan parmağını yalar, acı patlıcanı kırağı çalmaz telkininde bulunanlar,
Daha 27 yaşında iken ‘Çiftlik Bank’ şirketini kurarak 511 milyon liranızı tırtıklayıp, Uruguay’a kaçan Dombili Mehmet gibiler.
Daha yüzlerce madde ekleyebiliriz.
Bir gün olsa dahi sorgulamadınız, eleştirmediniz, neden-sonuç ilişkisi kurmadınız.
Sizde bu kafa varken ensenize daha çok şaplak inecek, geçmişten ders almadığın sürece kandırılma, aldatılma, inandırılma kovalamacısı devam edecek.
Sizleri, varlığını ülkesine adayan, gerçek yurtsever, Atatürkçü düşünce ve felsefeyi içselleştirmiş olanlar hiç aldatmadı, kandırmadı.