İKİ ÖYKÜ KİTABI VE BİR YAZAR

İKİ ÖYKÜ KİTABI VE BİR YAZAR

Bir yazar; Adı, İsmail ÇETİN

1966 Giresun/Eynesil doğumlu.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu.

Giresun’da özel bir hastanede psikiyatrist. Lisansını Sosyoloji alanında yaptı.

“BİLGE KRALIN ÜLKESİ” adı altında iki öykü kitabı.

Yazarın çocuk edebiyatına kazandırdığı, ‘Esrarengiz Yabancı’ ve ‘Bilge Prenses’ adlı birbirinin devamı olan öykü kitapları, 2018 Mart ayı baskısıyla aynı anda piyasaya sunuldu.

Sanatsal alanda ağırlıklı olarak, Türk Sanat Müziği tutkunu olduğunu bildiğimiz tıp doktorlarının, çocuklara yönelik öykü kitabı yazması uzak bir olasılık olarak görülebilir.

Uzmanı olduğu dalda duygu, düşünce ve anılarını yazsa hadi neyse.

Tıp eğitimi almış biri nereye kadar öykü yazabilir ki? diye düşünülebilir.

Ancak, okunmaya başlandığı andan itibaren yanılgıya düşüldüğü görülmekte.

Yanıtını, kitabın önsözünde, ‘..kaynağını kendi çocuklarıma anlattığım doğaçlama, özgün hikayelerden aldı…öykülerin çocuklarımın ilgilerini çektiğini görmek, kitap haline getirme isteği uyandırdı..’  ile ifade etmekte.

Eserin içeriği temelinden çatısına kadar sevgi, saygı, hoşgörü, barış, huzur, dostluk, paylaşım, dayanışma, doğruluk, güven, birlikte yaşam, hizmet, deneyimi bir sonraki kuşağa aktarma… gibi günümüzde hızla yok olmaya yüz tutan değerler.

Yazdığı öyküde tanıyı koyan tıp doktoru, tedavinin de nasıl uygulanacağını vermekte.

Önsöz dahil, giriş bölümünden itibaren çok akıcı, sevecen bir dil kullanılmış.

Seçilen sözcük, tümce, paragraflar çok yalın, sünger kadar yumuşak ve cıvıl cıvıl.

Konu anlatımı, bağlantı, betimleme, ifade, ana düşünce, sonuç çıkarma,…öylesine sevimli ki; okunurken kuştüyü yatak, yorgan ve yastıkta uyuyorsun havası yaratmakta.

Karanlıkta patlatılan havai fişeklerin etrafa dağıttığı görselliği andırmakta.

Öğretmen okulunda okuduğumuz Çocuk Edebiyatı dersinde işlediğimiz konuların içeriğine alabildiğine uygun bir öykü.

150 sayfadan ibaret, birbirini tamamlayan iki öykü kitabı okunmaya başlandığında locaya yerleşip, çocuk oyunu izliyormuşçasına, ya da çocukluğumuzda radyodan dinlediğimiz ‘arkası yarın, ıssız ada’ tiyatro oyununu dinliyor gibi duyguya kapılınmakta.

Elbette, ilk ve ortaokul sıralarında okuduğumuz Define Adası, Pinokyo, Polyana, Kaşağı, Yalnız Efe, Açıl Susam Açıl, Mutlu Prenses, Suna’nın Serçeleri…. Daha yüzlerce çocuk edebiyatına mal olmuş kitap;  bir Ö.Seyfettin, E.Cem Güney, G. Dayıoğlu, R. Ilgaz, K.Tuğcu olma iddiasında değil.

Ancak, bu kitap ve yazarları ile aynı şeritte yer alabilecek, özellikte.

Çocuk edebiyatı alanında yazılan kitaplar gibi, ‘bir solukta okunacak’ türde.

Öğrencilerin, heyecan ve keyifle okuyabileceği biçimde yazılmış.

Anımsadığım kadarıyla en son okuduğum çocuk kitabı ‘Bir Şeftali Bin Şeftali’ idi.

Aradan 45 yıl geçtikten sonra ‘Bilge Kralın Ülkesi 1,2’ yapıtlarını ara vermeden, bir nefeste okuduğumda hata yaptığımı anladım.

Hangi yaş grubunda olunursa olunsun, ara sıra bu tür kitaplarda okunmalıymış.

Ülkemiz nüfusuna oranla okunan kitap, dergi, gazete sayıları çok alt düzeylerde.

Öncelikle, ilk ve ortaokul öğrencilerinin rol modeli olan öğretmen olmak üzere öğrenci, veli, vatandaş okumuyor.

Her yönüyle okunmayı hak eden bu şirin öyküyü tüm çocuk ve anneler okumalı.

Eline, düşüncene sağlık.

Kaleminin mürekkebi kurumasın.

Bu bir başlangıç olsun. Devamını bekleriz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?