FINDIK, UMUT, CHP, ÜRETİCİ.

FINDIK, UMUT, CHP, ÜRETİCİ.

Fındık üreticisi 2016 yılında 375 bin ton rekolteyle tarihinin en düşük rekoltesiyle karşılaşınca 15.500 e kadar çıkan fiyatlar, vatandaşın eline kalan 2015 yılı mahsülünde piyasaya inmesiyle sezon sonunda 9 tl ye kadar düştü. TMO 10.5 tl fiyat açıklayarak müdahale alımı yapması üreticiyi memnun etti. 6.500 ton TMO 600 BİN TON Fındıkta borsada tescillenerek sezon kapandı. 2017 fındık rekoltesi 705 bin ton olarak lanse edilmeye başlanınca üreticiyi bir korku aldı. Bu fiyatlar7.5 tl ye kadar düşebilir korkusu. Bu esnada üretici bahçede fındığa yeni başlamışken Tarım Bakanı 10.5 Giresun 10 tl emant (500tl) kesintiyle rekolteyi açıklamadan fındık fiyatı açıklayarak fındıkçının 12.5 – 13 tl fiyat beklentisi içinde olduğu bahçede iken turfanda fındık fiyatlarının dahi yükselmesinin önünü kesmiş oldu.(DÜNYADA EKVETORA EN YAKIN FINDIK ÜRETİM ALANI GÖRELE . GİRESUN ) ilk çıkan fındıklar turfanda fiyatlarının dahi önüne geçilmiş oldu. TMO gün vermeye başlayınca gün bir anda Kasım’ın 15- 20 sine kadar uzayınca üretici fındığını TMO’ya verme imkânını kaybetmeye başladı bu esnada Tarım Bakanı Giresun’a gelerek lisanslı depo açılışını yaparak üreticinin fındıklarını lisanslı depoya emanete vermelerini, fındık borsasını artık Giresun’a açtıklarını ilan etti. Uçağa binerken rekoltenin 675 bin ton TMO’nun da 100 bin ton fındık alacağını açıklamasıyla piyasalar pozisyon alarak fiyatlar düşmeye başladı. Üretici lisanslı depoyu şartların ağırlığı nedeniyle tercih etmeyince TMO LİSANSLI DEPOYA kendi kriterlerinde fındık almak üzere gün vermeye başladı. İlk fındık verme günü alan Giresun Hamidiye köyünden İdris günaydın o gün yaşadıklarını kaleme almış. izniyle linkini paylaşıyorum.

DAĞIN FARE DOĞURMASI

Dün, yani 20 Eylül’de Güre yerleşkesinde bulunan ve yeni faaliyete geçen müesseseye, lisanslı depoculuk faaliyetine dahil olmak için fındık vermeye gittim. Olayın bir de 19 Eylül kısmı var; oraya girmeyeyim.

Saat sabah 8.45 te Giresun ticaret borsasının lisanslı depo adlı o devasa binanın önündeyiz. Babamla beraber. Bahçeler, bir kısmı babamın üzerine, bir kısmının da vekaleti onda olduğundan, babamın olması şart..

Sıraya koyup numara verdiler: 16 numaralı müşteriyiz.

Yaka kartı verip resmi işlemlerin yapıldığı yere gönderdiler. Alan geniş olduğu için bir hayli yol yürüyoruz. Orada sıra bekle, sonra resmi form doldurma işlemleri, sonra Denizbank’ a hesap açtırmak için Borsaya gönderilmemiz….

Borsada bilgisayar bozuk… Bir memur ve çalışan bir bilgisayar var fakat çok yavaş… Sistem açılmıyor! Saat 9 da vardığımız Borsadan babam saat 11 de çıkabildi, yirmi üç yere imza atarak!

Ben bir süre sonra arabanın yanındayım. Sıram geldi, numune alıyor görevli; elindeki aletle çuvalların tamamını deliyor neredeyse… Tepki göster, karşı koy… Neyse, bir kaç çuval kurtarabildim…

Kantara çağırdılar, araba tartıldı, birkaç yere imza… Randıman ölçümü yapıldı, birkaç yere imza…

Sıram geldi, bantlara çağrıldım, banttın biri bozulmuş, tamirci tamir ediyor… Diğerleri sağlam, işlemler yavaş işliyor. Fındığımı aldılar, savurdular epey bir bekleyişten sonra, birkaç yere imzadan sonra ilk gönderildiğimiz memurlara gönderildik yine… Sonuç alacağız. Saat 12…mesai bitti… Çalışanlar yemeğe gitti, biz bekliyoruz. Topu topu on kişi yokuz; borsa bir yemek veremedi… Sabah yemek yemeden gelmişiz. Bulancak Büyükada köyünden gelmişler; yakında lokanta yok, uzaktakine arabanla gidemiyorsun; arabayı çıkarmıyorlar. Neden; işlemler bitecek, bos arabayı da tartacaklar… Aç acına bekliyoruz…

Saat 13… Bilgisayar yavaş, sistem açılmıyor. Saat 13.30…Babama en az altı yere imza artırıyorlar… İşimiz bitti mi?

Hayır… Elüs alacaksınız. 50 tl verin ton başına. ..

Ne parası?

Hamaliye, randıman ölçüm ve diğer. ..

Kendimi tutamadım: Rahmetli Adnan Menderesi idam edenler, boğazına taktıkları ipin parasını ailesinden istediler. Devlet tuttuğu hamalın parasını üreticiden mi alıyor? Aferin devlete…

Saat 14…Sistem yavaş…

Saat 14. 10…Arabayı çıkarabilirmişim… İmza birkaç yere…

Daha işimiz var mı? Yemeğe gidebilir miyiz?

Gidebilirsiniz ancak işiniz bitmedi.

Ne var?

ELÜS…O çıkmadı.!(Elektronik Ürün Senedi (ELÜS), ticaret borsaları ile sözleşme imzalamış lisanslı depolar tarafından depoya giren ürünleri temsilen Elektronik Kayıt Kurallarına uygun olarak oluşturularak, Merkezi Kaydı Sistemde, mudiler (yatırımcılar) adına açılan hesaplarda izlenirler.)

Yemeğe gidiyoruz…Sonrasında, saat 15 te gelip.Elüsu alıyorum.

Nihayet…Çocuklar gibi şenim…

TÜCCARA VERSEYDİM

Daha önce emanete verdiğim tüccar arabasıyla gelir, hamalını gönderir, tartar, alır götürür, randıman ölçümünü yapardı. Eğer yanında ben de gitmişsem ve yemek zamanına denk gelmişse yemek ikram ederdi.

Peki, ne kazandım? 9.50 tl tüccarda, 10.50 TMO da… Ton başına 1000 tl…

Ton başı 1000 tl kazandık ama iki yevmiye 200, masraflar 50, yol ve nakliye 50, yemek parası 50…

Lisanslı depodan milletin haberi yok… Saat 15 e kadar 40 araba ya geldi ya gelmedi. Yüzlerce araba gelseydi veya millet randevu yoluyla emanet için müracaat etseydi ne olurdu bu kadar hantal işleyen bir sistem karşısında?

Bana göre 30 yıl önceki Türkiye’yi yaşadım dün. ..

Dağ fare doğurdu. ..

Bu arada CHP, ORDU- GİRESUN teşkilatları 18 Eylül’de Ordu’dan başlayan 20 Eylül’de Giresun Belediye meydanında saat 18 de Sayın CHP genel başkanının katılımıyla bir fındık mitingi yürüyüşü başlatması üreticiyi fındık ticareti yapanları umutlandırdı.

Üretici ve ticaretini yapanlar yürüyüşün son gününde Kılıçdaroğlu’ndan  yol kenarında fındık kurutan üreticileri ziyaret eder, ticaretiyle ilgilenenleri dinler, hiç bir tarafın memnun olmadığı fındığı ulusal basına taşır, hükümette bu feryada kulak vererek belki fiyatta iyileştirme yapar beklentisi içine girdi. Organizatörlerin eksikliği olsa gerek. Yürüyen insanlar miting alanına geldi. CHP lideri konuşmasını yaptı. FKB’yi ziyaret ederek üreticiyle yan yana bir görüntü veremedi. Giresun’dan ayrılırken olsun yol kenarında fındık kurutan üreticileri ziyaret ederek  “nasılsınız. haliniz nicedir.? Bu akşam yemeğinizi bölüşelim harmanda birlikte yiyelim, Allah ne verdiyse” deyip üreticinin ekmeğini paylaşmasını feryadını uzaklara taşımasını beklerdik.

Üreticiyle bir sofraya oturmayan üreticinin halinden ne kadar anlar diye üzülmüşken Görele’de pide yemeye uğraması Görele pidesi acısından güzel bir reklam olsa da üretici lehine bir görüntü ortaya çıkmamış Görele pidesi hak ettiği değeri bulmuş fındık üreticisinin son umudu da kaybolmuştur

Sosyal medyadaki sayfam da paylaştığım yazıda bu beklentilerimizin es geçilmesinin refleksidir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?