Salih Müslim denilen terörist,Suriyeli,PYD,YPG örgütlerinin başı,PKK nın Kandilde bulunan üst kurul liderlerinden biri.Sadece bu kadar mı.Hayır.!
Bu adam daha dün denilecek kadar yakın bir zamanda ülkemizi ziyaret ediyor.Başbakanlığa çıkarken yoluna kırmızı halı seriliyor.Oradan Cumhurbaşkanlığına geçiyor.Devletin başka işi yokmuş gibi… Kapılar kapanıyor.İçeride saatlerce baş başa konuşuyorlar.Ülkelere vizesiz girebilmesi için cebine hükumet tarafında “Yeşil Pasaport “sıkıştırılıyor.
O vakitler millet olarak ilgi ve alakayı seyredip okudukça; bu şişman ve tipsiz adama veryansın ediyorduk.
Nihayet PYD,YPG başı bu adam çeşitli ülkelere geçip oralarda temsilcilikler açıyor.Hatta Rusya tarafından devlet başkanlarına yapılan törenle karşılanıyor.Bir takım gizli anlaşmalar yapılıyor.. Moskova’ya da irtibat bürosu açılıyor.
Salih Müslim sene başında Çekya’da görünüyor.Bir gecelik tutuklanıp ifadesini alıyorlar.Bellki ifade değilde sohbet yapıyorlar.Bizde bir telaş sormayın .Netice alamayacağımızı bile bile yazı üstüne yazı,nota üstüne nota yolluyoruz..Salih Müslim’i bize teslim edin diyoruz.Yetmedi klasör klasör yazılar,kırmızı bültenler…Adam gecelik sohbetini bitirdi oradan Almanya’ya geçti.Bizim hariciye peşinde aynı yazıları Almanya’ya yazıyor.Müslim Almanya caddelerinde dünya basınına gerektiği kadar pozlar verip ver elini Norveç diyor.Devletimiz aynı evrakları bu sefer de Norveç’e gönderiyor.Müslim bu.Cebinde TC nin yeşil pasaportu var.İster Norveç’e gider,ister ABD ye gider.Keyfi ne derse onu yapar.
Nedense bizde devlet olarak buna benzer yamuk kimseleri; bulundukları ülkelere “derdest” edip gönderin deme huyu var.Aynı davetiyeleri bir vakitler “Çocuk Katili” Abdullah Öcalan için de yapmıştık. Sırası ile Suriye,Rusya,İtalya’ya,Yunanistan’a …Öcalanın peşinde kucağımızda dosyalar ile ülke ülke az mı dolaştık.Hele İtalya’da günlerce kaldı.Parmağımızı bile oynatamadık.İmdadımıza ABD yetişti de paketlenmiş vaziyette Kenya’dan teslim aldık.
Sadece Apo ve Müslim’in peşine mi düşüyoruz.Bu ikisinden daha meşhuru var.FETÖ diye bilinen ihtilalci bir örgütün başı, Hoca görünümlü cemaatçi Fethullah Gülen efendi.Onu da iki yıldır dost ve müttefik ABD den istiyoruz.Kimi uçak dolusu,kimi bavul dolusu diyor.Bir sürü evrak yolluyoruz.Cumhurbaşkanı,Başbakan,Dışişleri ve Adalet Bakanları devamlı peşindeler.İki devlet yetkililerince yüzlerce defa kafa kafaya konuşuldu.Hakkında her türlü istihbarat yapıldı. Kırmızı bülten yayınlayıp INTERPOL peşine takıldı.Ne yazık ki,ABD den tık yok.
Hararetle takip edip ülkeye getirmek istediğimiz Salih Müslim ve Fethullah Gülen’i bize kargolasalar ne yapacağız.Ülkemizde idam cezası kalkmış.Bunları idam etme imkanımız yok..Bize teslim ederlerken yüklü garantiler isteyecekler.Tıpkı Öcalan’da olduğu gibi.Onlar içinde denizin ortasında veya bir dağ başında bir ada,bir malikane tahsis edip,devlet bütçesinden ,iaşe verip,şehit ettikleri Mehmetçiklerin kardeşlerinin koruması altında mı tutacağız.Yoksa izbe
bir yerde,bir sokak arasında suikasta gitmiş mi diyeceğiz.
Ülkesine hainlik yapmış,veya devletimizi arkadan vurmuş,asi ve puşt adamlara ABD,Rusya,İngiltere gibi çağdaş ve demokrat ülkeler ne yapıyorsa,bizim de aynısını yapmamız gerekmez mi.
Yeni yeni aklımız başımıza geldi.Aponun, Müslimin eli kanlı yandaşları,şanlı ve kahraman ordumuzun kıskacında çırpınıyorlar.Afrin’de an itibarı ile dört bine yakın kayıpları var. Sırada Kandil,Menbiç var.
Kısaca hevesle yurda getirmek için çırpındığımız Salih Müslim ile Fethullah Gülen’i ülkemize alacağız almasına da, nihayetin de onlara ne yapacağız.Bilmemiz gerekmez mi….