Merhaba sevgili dostlar,
Merhaba değerli canlar,
Bugün siz değerli okurlarımla,
Siz değerli dostlarımla çok önemli bir konu üzerine sohbet etmek istiyorum…
Şaka yapmıyorum;
Gerçekten önemli bir konu…
Sizler; ’11 Ekim’ tarihinin ‘Dünya Kız Çocukları Günü’ olduğunu ve bilip-bilmediğinizi bilemem…
Ne yalan söyleyeyim; şahsen bende bilmiyordum…
Meğer ’11 Günü’de ‘Dünya Kız Çocukları Günü-imiş…
Yani; 2012 yılında Birleşmiş Milletlerin aldığı bir kararla dünyanın birçok ülkesinde de kutlanmaktaymış…
’11 Ekim’ tarihinin ‘Dünya Kız Çocukları Günü’ olmasını talep edip ve bu öneriyi getiren ülkelerde hangi ülkelermiş biliyor musunuz?
Hadi, tahmin edin bakalım bu ülkeler hangi ülkelerdir?
Neyse sizi fazla merakta bırakmadan ben söyleyeyim;
Böyle bir günün yapılması için öneri veren ülkeler;
Türkiye, Kanda ve Peru ülkeleriymiş…
Ülkenizin adını duyunca göğsünüz kabardı değil mi?
Kabarır elbet!
Üstelik sadece sizin değil, benimde göğsüm kabardı!
Nasıl kabarmasın birader?
Dünyada her saniyede bir kız çocuğu evlendiriliyormuş…
Dünyada 700 milyon ‘Çocuk Gelin’ oluyormuş…
Ve Avrupa ölçeğinde ise bizim ülkemiz 1. sırayı alıyormuş…
Neden böyle bir ‘günün’ icat edilmesini isteyen bu üç ülkenin gerekçelerini de hemen kısaca söyleyelim…
“Birleşmiş Milletler Bin Yıl Kalkınma Hedeflerine’ ulaşılması için öne sürülen gerekçeler ve benimsenen ilkeler şunlarmış;
-Kız çocuklarının kendilerini etkileyecek kararların alınmasına katılımı açısından kız çocuklarının desteklenmesi, güçlendirilmesi…
-Kız çocuklarına karşı ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi…
-İnsan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarının sağlanacağı…
-Ayrıca kararda, kız çocuklarının güçlendirilmesinde ailelere ve toplumlara büyük rol düştüğü de vurgulanmaktadır…
Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Dünya genelini kapsayan şu rakamı verdikten sonra da, kendi boy aynamıza bakalım istiyorum…
Ve sözü daha fazla uzatmadan da BM ve UNICEF’in dünyaya ilan ettiği rakamı sizlerle paylaşıyorum;
“Bugün dünyada 131 milyon kız çocuğu okula gidemiyormuş.”
(Bu dünya genellemesini yaptıktan sonra)
Şimdi gelelim bize…
Yani birde kendi ‘boy aynamızda’ kendimize bir bakalım şöyle..
UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuk fonu) araştırmalarına göre;
“Türkiye’de her yıl 130 bin kız çocuğu evleniyormuş”
(Ancak bu rakama göçmen konuklarımız Suriyeliler de dahilmiş)
Yine yapılan bir araştırmaya göre;
Son 20 yılda 15-17 yaş arası tam 522 bin -oyun çağındaki- kız çocukları evlendirilmiş…
Hatta bilenler biliyor da…
Bilmeyenler için söyleyecek olursak; Diyanet İşleri Başkanlığımızın 9 yaşına gelen ve buluğ çağına eren kızlar hakkında ‘evlenme fetvası’ vermişti…
Sanırım unutulmamıştır…
Efendim;
’11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’ gibi bir etkinliğin çıkmasına vesile olan ve ülkemizinde ‘tuzu’ olduğu bu özel günü için ileri sürülen gerekçede deniliyor ki;
“Kız çocuklarının güçlendirilmesi ve desteklenmesi” deniliyor…
Peki ‘güçlenmeleri’ için destekliyor muyuz?
Bundan sakına-sakın kuşkunuz olmasın;
Elbette destekliyoruz…
Hemde öyle bir destekliyoruz ki; beden ve kol kasları çabuk gelişsin diye okula göndermiyor ve mevsimlik işçi olarak çalıştırıyoruz…
Hali-vakti yerinde olanların çocukları okula giderken…
İtibarı yüksek, kaymak tabakanın çocukları özel kolejlerde ve daha da olmadı, yurt-dışında eğitim aldırırken kız çocuklarına…
Güçlenmesini istediğimiz yoksul kız çocuklarımıza çöp konteyner ve şehir çöplüklerinden atıklar toplatıyoruz…
Topladıkları ‘atıkları’ sattırıp aile bütçesine katkı sağlatıyor’uz!…
Akşam karanlığında ‘pazar yerine’ gönderip, pazarcının satamadığı çürük ürünleri toplatıyoruz…
Yani görüldüğü gibi çocuklarımızı okula gönderecek doğru-dürüst vakit bulamıyoruz!
Eh, okula gönderemediğimiz içinde, sizlerinde bildiği gibi “Okula gidemiyor, bari dinin öğrensin” diye ‘Tarikat Kurslarından’ birisine gönderiyoruz…
Gönderiyoruz ki;
9 yaşına gelmeden dinini-imanını öğrensin…
Öğrensin ki;
Kuma gittiği yerde dedesi yaşındaki kocasına iyi hizmet etsin!
Yani;
Dinsiz-imansız kalmasın….
Boşuna dememişler;
“Dünya da Man, ahirette iman” diye…
Efendim özetleyerek sonlandıracak olursak;
Ben kendimi bildim bileli bu ülkede çocuğunu okula göndermeyen birisine; “Çocuğunu okula neden göndermiyorsun” diye sormazlar.
Ancak, ‘Kuran Kursuna’ veya ‘Cemaat kursuna’ göndermeyenlere;
“Sizin oğlunuz veya kızınız hangi cemaat kursunu gidiyor” diye sormayı asla ve asla ihmal etmezler….
Üstelik bu soruyu kendi komşusuna veya ahbabına sormayı sorar da, her nedense bir kerecik olsun “Yahu bu zengin ailelerin kızları ve oğulları dini bilgilerini nasıl öğreniyor?” diye sormayı akıl etmezler…
Daha doğrusu -hangi ortamda olursa olsun- gündeme getirmezler.
Sahi sizce niye zenginler sınıfının ve kaymak tabakanın çocuklarının hangi tarikattan veya cemaatten olduğu hiç gündeme getirilmez?
Hani “bu ülkenin yüzde-doksan dokuzu Müslüman” deniliyor da, onun için bu saçma-sapan soruyu soruyorum…
Yoksa onlar bu yüzde-doksan dokuzluk Müslüman dilimine girmiyor mu?
Her neyse…
Konumuz din-iman konusu değil…
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü ile ilgiliydi…
Ben verebildiğim kadarıyla ‘belgelere’ dayalı bilgileri özetledim..
Bu konudaki kendi düşüncemi de araya sıkıştırıp dillendirdiğim kadarıyla dillendirdim…
Şimdi söz sırası sizin…
Buyurun…
Bu konuda mutlaka sizlerinde söyleyecekleri vardır…
Düşündüklerinizi çekinmeden sizlerde söyleyin…