Çan Kulesi İle Pontusçuluk Arasında Bağ Var mı?

Çan Kulesi İle Pontusçuluk Arasında Bağ Var mı?

 

Türk Ocağı Giresun Şubesi, Karadeniz Bölgesi’nde bölücü mihrakların Rum Pontus hayali ile yanıp tutuştuğunu öne sürerek; “Osman Ağa tarafından 1922 yılında yıktırılan Metamorfoz Kilisesi’nin Çan Kulesi’nin Keşap Durağı’na Giresun Belediyesi tarafından yeni baştan yapılıp diktirilmesi bir tesadüf müdür?” diye sordu. Başkanlığını Nazım Kuruca’nın yaptığı Türk Ocağı Giresun Şubesi’nden yapılan açıklamada çok ince mesajlar yer alıyor.

“Osman Ağa tarafından 1922 yılında yıktırılan Metamorfoz Kilisesi’nin Çan Kulesi’nin Keşap Durağı’na Giresun Belediyesi tarafından yeni baştan yapılıp diktirilmesi bir tesadüf müdür?

Kuruluşunun üzerinden 104 sene gibi bir süre geçen Türk Ocakları; parti siyasetinin üstünde kalarak ülkemizin, Türk-İslam dünyasının ve insanlığın problemlerine ilim, fikir, sanat ve kültür alanında çözümler arayan münevver Türk milliyetçilerinin kurduğu ve yaşattığı bir ülkü merkezidir. Giresun Türk Ocağı da bu düşünceler üzerine 1917 yılında kurulmuş ve faaliyetlerini sürdürmüştür.

Ülkemizin birlik ve bütünlük duygularına hararetle ihtiyaç duyduğu günümüzde iç ve dış mihrakların desteklediği örgütler ve onların iz düşümleri faaliyetlerini arttırarak sürdürmektedir. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesini hedef alan bölücü ve ayrıştırmacı faaliyetler son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne başkaldırı hareketine dönüşmüştür. Bölücü mihraklar Pontusçuluk hayalleri ile yanıp tutuşmaktadır.

FİKİR HÜRRİYETİ Mİ BÖLÜCÜLÜK YANDAŞLIĞI MI?

Türk milliyetçileri, fikir ve ifade hürriyetine, demokratik hukuk devletine sonuna kadar inanıyoruz ve bu değerlerin savunucusuyuz.

Bölgemizde sürdürülmek istenen Pontusçuluk faaliyetlerine bir şekilde katkı sağlayanların var olduğunu biliyoruz. Özellikle bilimsel çalışma yapıyoruz adı altında ‘akademisyenlik’ zırhına bürünerek ülke problemlerine çözüm üreteceğine bölücülerin ve Pontusçuların gönüllü sözcülüğüne soyunanların varlığını ibretle takip etmekteyiz. Yapıldığı ifade edilen bu akademik çalışmaların ülkemizdeki ilmi faaliyetlere ve ülkemizin problemlerine ne gibi çözüm önerileri getirmektedir?

AKADEMİSYEN VE AYDINLARA SORUYORUZ

Bu çalışmalar yapılırken hangi bilimsel kaynaklar kullanılmıştır ve bu bilgi-belgeler nasıl analiz edilmiştir?

Seminer ve panellere katılarak bölücülerin ve bölgemizdeki misyonerlik faaliyetlerinin hizmetine mi soyundunuz? Bu hizmetiniz karşılığında sizlere ne gibi vaatlerde bulunuldu?

Elde edilen iki eski Türkçe metni transkript ederek bilim olarak sunmanın sadece birilerine hizmet edenlerin anlayışı olabileceğini ifade ediyoruz.

9 Nisan 2016 tarihinde Ankara’da yapılması düşünülen ‘1. Dünya Savaşı Sonrası Trabzon Vilayeti ve Pontus Sorunu’ konulu panel baştan aşağı Türk Devleti’nin ve Milleti’nin bölünmez bütünlüğüne kast edici bir programdır. Bu panele katılanların katılımcı listesine bakıldığında ömrünü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değerleriyle mücadele ile geçirmiş sözde aydın taifesini göreceksiniz. Türk Devleti’ne ve Milleti’ne hakareti, aşağılamayı hatta küfretmeyi maharet sayan bu sözde aydınların ve onların iz düşümlerinin kimlere hizmet ettiğini Yüce Türk Milleti’nin takdirlerine bırakıyoruz.

Milli Mücadele kahramanlarını karalamayı, onlara hak etmedikleri sıfatları yüklemeyi maharet sayan bu emperyalist güçlerin sözcülerine her türlü platformda gerekli cevapları vereceğiz.

Gazi Osman Ağa’nın ve dava arkadaşlarının bizlere bıraktığı milli ve manevi değerleri eskisinden daha sıkı sahipleneceğimizi kamuoyunun dikkatlerine sunuyoruz.

1919 yılında İzmir’i işgal eden emperyalist güçlerin maşası Yunan kuvvetlerine karşı ilk sivil toplum tepkisini gösteren Giresun Türk Ocakları ve onun güzide mensupları günümüzde de milli meselelerde aynı hassasiyet ve duyarlılığa sahiptir.

Bunlar Birer Tesadüf mü?

  1. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Pontusçuluk faaliyetlerinin emperyalist güçler tarafından sürekli desteklenmesi…
  2. Doğu Karadeniz şehirlerinde kilise evlerinin açılmak istenmesi ve açılması…
  3. Osman Ağa tarafında 1922 yılında yıktırılan Metamorfoz Kilisesi’nin Çan Kulesi’nin Keşap Durağı’na Giresun Belediyesi tarafından yeni baştan yapılıp diktirilmesi…
  4. Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Giresun Belediye Başkanlığı yapan Kaptan Yorgi (1885-1904) hakkında sözde “bilimsel” çalışmaların artarak devam ettirilmesi…
  5. Doğu Karadeniz Bölgesi’nden 1990’lı yıllarda okutmak gayesiyle Yunanistan’a ve diğer Avrupa ülkelerine bölgeden fakir ailelerin çocuklarının gönderilmesi.

Giresun Türk Ocağı mensupları olarak bölgemizde sürdürülmek istenen Pontusçuluk faaliyetlerine katılan ve onlara destek verenleri şiddetle kınıyoruz. Bu faaliyetlere bilerek ya da bilmeden katılanların gaflet, delalet hatta ihanet içinde olduklarını biliyoruz. Ülkemizin birliği ve bütünlüğü konusunda hiçbir kurum ve kuruluşun hareketini beklemeden her şartta faaliyetlerimizi sürdüreceğimizi kamuoyunun dikkatlerine sunuyoruz.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bulunan bütün kamu kurum ve kuruluşlarını bu konularda daha hassas davranmaya davet ediyoruz. Bölgemiz üzerinde oynanmak istenen bölücülük oyunu karşısında daha uyanık olmaya ihtiyaç vardır. Özellikle ülkemizin güzide kurumları olan üniversitelere bu konuda önemli vazifeler düşmektedir. Türk toplumunun bilgilendirilmesi işini birilerinin kurduğu vakıflar ve dernekler değil bizzat üniversiteler üstlenmelidir. Yaşasın Türk Milleti, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti…”

Çan Kulesi Nisan 2016 (2)

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?