Gazeteci Zafer Çamaltı,lisanslı depoculuğun iflas etmiş bir model olduğunu iddia ederek” Lisanslı depoculuk gibi (olmayacak/iflas eden) sistemlere milyonlar harcanırken, Ferrero burnumuzun dibine kadar gelip istediği gibi oynayabiliyor. Depo yerine fındığı ürüne çevirecek fabrikalar kurulmalı”dedi.
Giresun basınının önemli kalemlerinden Zafer Çamaltı,Ticaret Borsası’nın lisanslı depoculukla ilgili projesini eleştirdi
Çamaltı”Çünkü piyasada ihtiyacın çok altında miktarda fındık kaldı. Fiyatın 20 lira sınırını bile aşması çok olası… Ferrero’nun ve diğer Avrupalı sanayicinin insafına bırakılan fındık üreticisi bu sıkıntıları yaşamaya hep devam edecektir. Çünkü biz fındığı hala ‘ham mamul’ olarak görüyor ve öyle satıyoruz. Ferrero ve Avrupalı sanayicinin insafından kurtulmak ve fındığın gerçek değerini görmek istiyorsak. Fındığı ürüne çevirmemiz ve ürün olarak satmamız şart. Lisanslı depoculuk gibi (olmayacak/iflas eden) sistemlere milyonlar harcanırken, Ferrero burnumuzun dibine kadar gelip istediği gibi oynayabiliyor. Depo yerine fındığı ürüne çevirecek fabrikalar kurulmalı ya da bu işi zaten yapan FİSKOBİRLİK gibi, üreticinin kendi malı olan bir kuruma bakış yeniden gözden geçirilmelidir.”dedi.
Çamaltı şöyle konuştu: “Son günlerde 10 lira sınırının altına düşerek, 9 lira 25 kuruş seviyesine kadar inen fındık fiyatı üreticilerin endişesini artırmaya devam ederken, Ordu Ticaret Borsası Başkanı Salih Güney’in yaptığı açıklama önemlidir. Fındık fiyatındaki düşüşün ana sebebinin; üreticiyi panikletip, elindeki ürünü ucuza sattırmak olduğuna dikkat çeken Güney, bir de uyarı yaparak Avrupa’nın önümüzdeki günlerde 150 bin ton iç fındık alımı yapacağının altını çiziyor. 2015 yılı ihracat rakamlarına göre, şu ana kadar 240 bin 137 ton iç fındık ihraç edilmiş ve karşılığında neredeyse 3 milyar dolar döviz girdisi sağlanmıştır. Burada rakamları değerlendirecek olursak; 240 bin ton iç fındık demek, 480 bin ton kabuklu fındık demektir.
Yeni sezona hızlı giren Ferrero, yaptığı alımlarla üretim ihtiyacını karşıladığı için alımı durdurdu ve piyasayı zorlayarak fiyatları en alt seviyeye düşürdü. Üretici ne kadar paniklerse; elindeki fındığı o kadar ucuza kapıp, milyarları vurmanın hesabı içinde yani… Eğer elinde fındık kalan üretici dayanabilirse, Avrupa’nın diğer sanayicilerinin de piyasaya girmesiyle fındık fiyatları yine zirve yapacaktır.
Borçlarını neredeyse tamamen ödeyen FİSKOBİRLİK, fındığın yeniden kurtuluşu olabilir. Fındıkta değeri belirleyen biz olacaksak, depo değil fabrika yapmalıyız. Fındıkla ilgili bölgesel teşviklerle her türlü yatırım desteklenmeli ve kaliteli üretimle yerli ürünlerin tüketimi ve ihracatı sağlanmalıdır. İşte o zaman tekelleşmeden kurtulacak fındık, rekabetin de artmasıyla değer üstüne değer kazanacaktır. Ordu, Giresun, Trabzon’daki Ziraat odalarını, Ticaret borsalarını ve Ticaret ve Sanayi odalarını asıl bu konuda projeler üretmeye ve uygulamaya davet ediyor ve altını çiziyorum; depo değil fabrika yapın…”