ATEŞLİ SİLAH

ATEŞLİ SİLAH

Tarih boyunca insanlar silahla yaşamayı destur edinmiş, kendini silahlıyken daha güçlü hissetmiş bir parçası, güç simgesi olarak yanından ayırmamış kendini güvende hissettiği, düşmanlarına korku, dostlarına güven verdiği. Dinimizce de sünnet olduğu üzere silahla yaşamayı kendine ilke edinmiştir.

Silah asla bir yaşama son vermek adına kullanılamaz, kullanılmamalıdır. Silahlanmanın amacı kullanmaktan ziyade düşmana korku salması, caydırıcı güç, dosta güven, ailede ise silah taşıyan aile büyüğüne hayranlık, güçlü rol model olarak çocuklarının örnek aldığı bir rol modelin ta kendisi olmasına sebep olmasıdır.

Ancak günümüzde T. C Devletimizde örf ve âdetinde silah bir yaşam biçimi olan halk silahsızlandırılmış, hafif silahların taşınması güvenlik güçleri hariç vatandaşlara men edilmiştir. Bu durum toplum açısından her ne kadar güvenli gözükse de uzun vade de hiç de böyle olmadığı görülmüştür. Günümüzde 36 yıldır mücadele ettiğimiz terör örgütleri insan kaynağını bu yanlış politikanın sonucu tedarik etmektedir.

Güney doğuda bir ilçemizde Kaymakam ve Karakol Komutanı halk günü yapmak adına ilçe köylerine ziyarete giderler. Amaç insanla devleti bütünleştirip kaynaştırmak halkın sorunlarıyla halleşmektir. Yolda tarladan dönen bir Anne, Baba ve 5 yaşındaki çocuklarına rastlayan heyet aracı durdurur, aileyle selamlaşır, çocuğa yanlarında getirdikleri hediyeyi verirken Kaymakam, çocuğa “Büyüyünce ne olacaksın” diye sorar .Çocuğun Kaymakama verdiği  cevap manidar dır. “Ben büyüyünce  pkk’lı olacağım” der..!!!

Baba üzülür, sıkılır özür diler. Komutan ve Kaymakam mesajı almıştır. Çocuk, babasının silahı olmadığından güçsüz olduğunu köye gelen silahlı militanların daha güçlü olduğuna inanmakta, kendisine rol model olarak militanları örnek almaktadır. TV dizilerinde silahlı sahnelerin kol gezdiği filmlerin boy boy ekranları işkal etmesi gündemdeyken, Baba eğer kaçak silah sahibi ise kolluk kuvvetlerinden çekinmekte, onlarla karşılaştığında korkup paniklemekte çocuğuna kolluk kuvvetleri evlerine gelipte kendine babanın silahı var mı? diye sorarsa onlara kesinlikle olan silahını yok demesini doğruyu söylememesini tembihlemektedir. Bu durum ise çocuk üzerinde kolluk kuvvetlerinin korkulan karşı taraf olduğunu silahlı militanların ise böyle bir tehlike arz etmeyen,  babasının korkmadığı güçlü silahlı babasına zararı dokunmayan örnek rol model olarak algılamasına sebep olmaktadır.

Oysa ülkemizde hafif silah taşımak gelişmiş dünya devletleri gibi kolaylaştırılsa baba cüzi miktarda bir bedelle ruhsatlı bir silah edine bilse ve bu silahı her yıl bağlı bulunduğu kolluk kuvvetlerine kontrol ettirmek için karakola gitmek zorunda olsa çocuk babasının karakola dostluk amaçlı gittiğine inanacak asker ve polisle daha fazla aile yasal işi için muhatap olduğunda ise çocuk üzerinde kolluk kuvvetleri korkulan değil, kendilerine yardımcı olan görevliler olarak göreceğinden korkunun yerini sevgi ve sempati alacaktır. Bu da ayrışma yerine birleşmeye vesile olacağından  bir sonraki  halk gezisinde rastladığımız çocuk  pkk’lı olacağım demek yerine ben büyüyünce asker – polis olacağım diyecektir.Büyüyünce devletten ruhsatlı silah almak istiyorsa kanunlara saygılı olması kötü insanları örnek olmaması çocuğa sıkı sıkı tembihlenecek.  Kolluk kuvvetleri acısından ise kaçak silah yerine ruhsatlı silahın takibi daha kolay olacak ülke içinde ekonomik açıdan silah sektörünün gelişmesine neden olacaktır. Öbür yandan Türk milleti için bir aşk kavuşana kadar değerli, ulaşınca da değerini yitirdiği için vatandaşlar hevesliğini aldığı silaha daha az özenerek Enerjilerini ve kafalarını daha verimli konulara yoracaktır. Eğer devletin  kurallarına uymazsa babası gibi silahı olamayacağı  ana ,baba tarafından çocuğa sıkı sıkı tembihlenecek,  güvenlik kuvvetleri kapıya geldiğinde çocuk hoş geldiniz , silahı görünce , “Babamında var büyüyünce sizden bende alacağım” diyebilecektir. Buda toplumsal barışın temelidir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?