ARKADAŞLAR ÜÇ DAKİKANIZI AYIRIP OKUYUN.!….

ARKADAŞLAR ÜÇ DAKİKANIZI AYIRIP OKUYUN.!….

Bugünü anlamak için dünü bilmek gerek. Okuyunca dikkatinizi çekecek bir yazı.

28 Şubatta bu Ülke nasıl soyuldu biliyormusunuz; Önce Pavyonda Konsomatrislik yapan bir bayanı bulup,Tesettüre soktular, sonra onu Sarık,Sakal,Cübbe,Kaportası uygun bir sahtekarın koynuna soktular ve Canlı yayında bastılar… Fadime Şahin hergün ekranlarda gözyaşı döküyordu…

Bir yandanda gerçekte esrar satıcısı bir uyuşturucu müptelası olan;

ALİ KALKANCI’ya sakal bıraktırılıyor, Cübbe giydiriliyor,ekranlarda Cinci Hoca diye kafa sallarken gösteriliyor, sonra başka bir kadını tuzağa düşürürken Gazete ve Televizyonlara yansıyordu…

Bizler ekranlarda Fadime’nin gözyaşlarını, Ali Kalkancı’nın kafa sallamasını, Ankara’nın ortasında toplu kafa sallayan sahtekarları izlerken, birileri 26 Bankanın içini boşaltıyor, bir yanda Hazine soyuluyor,Hükümet devriliyor, bir yanda Faizler %70 ve birileri malı götürüyor ve enfalasyon almış başını gidiyordu…

Bizlere bu tiyatroyu seyrettirenler çoktan MALI götürmüşlerdi bile… Önümüze İRTİCA

Yemini atmışlardı ve bizler sazan gibi üzerine atlamıştık…

Meşhur bir sözü var ya; “Eşşek eşşek olduğu halde,Aynı yolda iki kere çamura saplanmaz…” Ne garip;O günlerde insanlar faizler yüzünden Başbakanlığın önünde üzerine benzin döküp kendini ateşe verirken, Esnaf Başbakana Yazar Kasa fırlatırken,Gazeteler ve Tv’ler ne HIRSIZLIKTAN bahsediyor, ne de ülkenin soyulduğunu,

Nede 26 Bankanın içinin boşaltılıp İsviçre Bankalarına kaçırıldığını yazıyordu… Yaşadığım Ülkemden ümidimi kesmiştim,saldım çayıra deriz ya… Derken

Sn.R.T ERDOĞAN geldi : Hani yaşama gözlerini kapatmış bir insanın aniden gözlerini açması gibi bir şeydi… Bu ZAT hergün koşturuyordu, hergün açılışlar yapıyordu… Yollar, Hasteneler yapılıyor, yerin altından tüneller açılıp Kıtalar birleşiyor, Marmaray devreye giriyor, Yerli tank, Yerli Helikopter, Kanal istanbul, Hızlı Tren, 3.Köprü, 3.Hava Limanı, Dünyanın 2.Büyük Asma Köprüsü, Milyonlarca öğrenciye ücretsiz kitap ve tabeletler dağıtılıyor, Faizler %4 lere kadar iniyor, Herşey yolunda gidiyor, Engellilere maaş bağlanıyor, İlk defa bu ülkede insan yerine konuyor, Türkiye yeryüzünde ki mazlumların umudu olmuşken,bir sabah baktım 17 ağacın yeri taşınacak diye İstanbul’da sokaklar ateşe veriliyor, bir anda ülke karanlığa gömülüyordu…

Ama dilimiz yanmıştı;Bu işte bir iş vardı, Koç Ünversitesi yapılırken;

80 bin ağacı kesenler nasıl olurda Üniversitesini FİNAL döneminde tatile çıkarıp öğrencileri Taksime eyleme yollardı?

Nasıl olurda hergün 10 bin kumanya yollardı?

Duran adam SIRP çıkıyor,

Soyunan kadın Alman çıkıyor,

Gezicileri yönlendiren siyahlı kadın Amerikalı çıkıyor,

Konser veren piyanist Alman çıkıyor,

Almanya Sokakları yanarken ortada olmayan Claudia Roth Gezi Parkında en önde Polise hakaret ediyor.

Suriye’de milyonlarca insanın katledilmesini görmeyen CNN; 22 saat kesintisiz canlı yayın yapıyordu… Bu işte bir iş vardı,

Faizlerle anamızı ağlatan bir bankanın genel müdürü canlı yayında iş çıkışı toplu olarak Gezi Parktayız diyordu..?

Niçin?

Faizler yüzünden kendini yakan insanlara acımayanlar 17 ağaca mı acırdı?

Zevk için hayvanlara nasıl kurşun yağdırdığını anlatan Safarici Boyner; Gezi Parka iniyor ben çapulcuyum diyordu.

Sokakları ateşe Verenler,

Yüzleri gözleri sarılı olan eşkiyalar

Türkiye’nin en lüks otelinde ağırlanıyorlardı…

Olaylar her yanı sarmış;

Ve Sn.Erdoğan uçağa atlayıp sırtını dönüp Ortadoğu gezisine sessizce gitti.

O giderken evde oturmuş gözlerimden yaşlar süzülüyordu,

Çünkü seni Menderes gibi asacağız diyorlardı.

Rabb’im o günleri bir daha yaşatmasın.

17 Ağaç için Türkiye’ye 100 milyar doların üzerinde zarar verenlerin sözcüleri Bülent Arınçla görüşmeye gittiler.

Ne garip sokakları ateşe verenler dünyadan habersiz MALLARDI,

Ama sözcüleri 28 şubatta ülkeyi soyan ve Erbakan Hükümetini deviren Beşli Çete diye tarihe geçen ekibin temsilcileriydiler.

Görüşmeden sonra kameraların önüne geçmişlerdi,

Bütün Türkiye onlara kitlenmişti, Herhalde hükümetten

bütün Türkiye’nin ağaçlandırmasını istediler diye düşünmüştüm,

Hükümetten isteklerini sıraladılar…

Kanal İstanbuldan derhal vazgeçilecek, 3.Hava Limanı yapılmayacak,

3.Köprü yapılmayacak,

Hidro elektrik santralleri yapılmayacak.

Televizyon başında şok olmuştum, Ağaç kimsenin umrunda bile değildi. bunlar sanki Lozan’da ki İNGİLİZ HEYETİYDİ…

İnsanlar Sn.Erdoğan’ı anlamamıştı, Medya gerçekleri yazmıyordu…

Türkiye kendi boğazlarını denetleme hakkına sahip olmayan,

Hiç bir yabancı gemiyi denetleyemeyen, Para alamayan eli kolu bağlı bir ülkeydi.

İşte Sn.Erdoğan Kanal İstanbul projesiyle canını ortaya koyuyordu,

Eğer Kanal İstanbul’u yaparsa;

Bütün yabancı gemileri kanal İstanbul’dan geçirip hem denetleyecek, hemde milyarlarca dolar Türkiye para kazanacaktı,

İngiltere aylardı Sn.Erdoğan’ı tehdit ediyordu,

Kanal İstanbul’u yapamazsın,

Lozan’da verdiğiniz sözler var diye…

İngiltere’nin yapamadığını;

Bizden görünen Gezi Platformu Temsilcileri yapıyordu…

3.Hava Limanı Almanyanın pabucunu dama atacak,

Hava sektöründe Türkiye’yi Avrupanın merkezi yapacak bir proje,

Gezi Platformu derhal vazgeçilecek diyordu…

Sn.Erdoğan tamda bu sırada yurt dışından geri dönüyordu…

Gecenin bir yarısı ve insanlar sokaklara dökülüyordu…

Ve Sn.Erdoğan otobüsün üzerine çıktığında;

“FAİZ LOBİSİ BENİ TEHDİT EDİYOR” diyecekti…

İşte bu söz herşeyi,

Bütün meseleyi anlatıyordu…

Türkiye’yi geçmişte kendine borçlandırıp,

Maliyenin topladığı bütün vergiyi FAİZ olarak cebe indirenler,

12 yıldır Sn.Erdoğan’ın kesip ödemediği o paranın peşine düşmüşlerdi,

Bütün meselenin özü buydu…

Ve sokaklara dökülenler tezgahı görüyor,sanki dünyaya meydan okuyor “DİK DUR EĞİLME “diyordu…

Erdoğan dik durdu ve olaylar tam dindi, derken…

Bir sabah 17 Aralık Operasyonu yapılıyordu…

28 Şubatta kılıf İRTİCA,

Gezide AĞAÇ,

17 Aralıkta insanların en hassas olduğu noktadan vuruyorlardı HIRSIZ…

Yüzbinlerce Filsitnliyi katleden Netenyahu’ya OTORİTE,

Filistin Kasabı Ariel Şaron’a ÇIĞIR AÇAN LİDER diyenler,

Sn.Erdoğan’a Hırsız,

Haramzade,Diktatör,Yezid diyordu…

Polisin götürdüğü Para Sayma Makineleri,

Şike Davasında ki para dolu çantalar, Amerika’da ki bir uyuşturucu operasyonundaki fotoğraflar servis edilip,yem olarak önümüze atılıyor, Yatağın üzerine paralar serpiliyor, muhteşem bir ALGI OPERASYONU yapılıyordu…

Bizler Bu tiyatroyu seyrederken birileri HALK BANKASINA giriyordu…

Bütün gizli sırlarını,

Devletin en mahrem biligilerini götürüyordu…

Ne acı ki Kuzey Irak Petrolünün parasının Halk Bankasına yatırıldığı gün, Halk Bankasına operasyon çektiler…

Bir bakana verilen hediye yada rüşvet saat için ortalığı yıkanlar;

26 Banka soygununu görmeyen namussuzlardılar…

Yıllarca bu ülkenin iliğini kurutanları, Türkiye’den çalıp İsviçre Bankalarına götürenleri görmyenler,

İran’ın ALTIN Ticaretinden milyarları Türkiye”ye akıtan Rezza Zarrab’ı hedefe koyuyor,

Mütüş bir algı operasyonu yapıyordu.

Ve İran’ın Altın Ticaretinin önünü kestiler,

Yönünü Amerika’ya çevirdiler…

O kadar ALÇAKLAR…

Benim dünyadan hebrsiz arkadaşımda yazıyorlar;

Rezza’yı anlat,Rezzan’ın önüne yatarmısın

Eğer o parayı Türkiye’ye değil,

İngiltere’ye akıtsaydı;

Rezzan’ın önüne ben değil ama İngiltere KRALİÇESİ yatardı,

İşte siz bu kadar basiretsizsiniz..

Nelerden haberiniz var…

Önünüze attıkaları yemi sazan gibi yutarsınız…

Bizler 17 Aralık’la uğraşırken;

Asıl bomba 25 Aralık’ta patlıyor.

Savcı 40 kişinin tutuklanmasını istiyordu,

listenin ilk sırasında;

Kanal İstanbul,

3.Köprü,

3.Hava Limanı,

Marmaray ve Hızlı Treni yapan bütün firmaların sahiplerinin,kısacası Türkiye’yi uçuracak bütün projelere imza atan mütahitlerin tutuklanmasını istiyordu.

İşte gizledikleri asıl hedef te buydu…

Gezide başaramadıklarını 25 Aralıkta Hırsızlık kılıfıyla yapmaya kalkıyorlardı.

Hırsız görmek isteyen POAŞ’ın nasıl alınıp satıldığına baksın…

KPSS,

Polislik,

DİL SINAVI,

Sorularının nasıl çalındığına baksın…

İş Adamlarına şantaj yapıp haraç alanlara baksın…

Milletin yatak odasını röntgenleyip kayıt eden namussuzlara baksın…

MİT’e operasyon yapan HAİNLERE baksın…

Deri,Kurban Bağışları toplayıp, müslüman kardeşi açlıktan ölürken, Yahudi ve ABD kuruluşlarına bağışlayanlara baksın…

Anlamıyormusunuz..?

Neden İngiliz Medyası,

Alman medyası,

İsrail medyası,

Doğan medyası ve Cemaat Medyası topyekün Sn.Erdoğan’a saldırıyorlar?

Hiç mi düşünmüyorsunuz?

Bu ülke soyulurken,Hazinenin ve 26 Bankanın içi boşaltılırken,bu ülkeye çivi çakılmazken siz bu medyanın sesini çıkardığını duydunuz mu?

Menderes alnı secdeli ve sizden biriydi, Halkın adamıydı,

O’na 12 uçak dolusu ALTIN çalarken suç üstü yakalandı iftirasını attılar.

Sonunda Menderesi asıp Ülkeyi soydular…

Özal sizden biriydi,

Alnı secdeli bir adamdı,

Ona Diktatör dediler,tek adam dediler, zehirlediler ve ülkeyi soydular…

Ve Türkiye’nin başına gelmiş en DİK DURAN,Alnı secdeli Cumhurbaşkan’ına aynı iftiraları atıyorlar,

EŞŞEK BİLE AYNI YOLDA İKİ KERE ÇAMURA BATMAZKEN,

Biz halen mi uyanmıyacaz…?

Eskiden sosyal medya yoktu,

Tv’lerde insanlara gerçekleri anlatmıyordu,

Özal ve Menderesi yediler,

Ya şimdi?

Bütün Tv ve Gazeteler el altında yahudi ve İngiliz’lerin elinde bile olsa,

Sosyal medya var…

Hiç bir bahaneniz yok…

Tezgaha gelmeyin…

Önünüze atılan yemi yutmayın…

Bu ülkede Tam rahat bir nefes almaya başlamışken,sahip çıkmazsak,son

pişmanlık fayda vermez…

Bu gün size dürüstlük nutukları atanlar varya; İşte onlar asıl namussuzların ta kendileridirler…

Vesselam. .

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?