Giresun Limanı ipek yoluna açılan Kara denizin önemli kapılarından birisiydi. Batıdan ve Rusya’dan gelen teknoloji değeri olan ürünler Çine kadar giderdi. O bölgeden dönen kervanlar ise ipek ve ekonomik değeri olup Avrupa’da bulunmayan ürünleri getirirdiler. 6,5 km uzunluğundaki Hacı Abdullah Duvarı, dünyada ÇİN Seddi ve HADRİAN Duvarı’ndan ( HADRİAN duvarı ya da Roma Duvarı, modern İngiltere’yi doğu-batı doğrultusunda ikiye ayıran Roma İmparatorluğu zamanında taştan yapılmış bir settir. ) sonra insan eliyle yapılan en uzun yapılar arasında bulunuyor. 6,5 km uzunluğundaki Hacı Abdullah duvarı, ipek yolunun güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerinin hayvanlarının dış etkenlerden etkilenmemesi ve otlamaları için inşa edilmiştir. Dünya’da savunma veya korunma amaçlı insan eliyle yapılmış yapılar arasında bulunan ve harçsız yığma taş ile yapılıp günümüze kadar gelmiştir. Giresun’daki ‘Hacı Abdullah Duvarı’ 6,5 km’lik uzunluğu ve yapılış amacı ile dikkat çekiyor. Bu duvarın yapılmasındaki amaç İpek yolunun güvenliğini sağlamaktır.
Trabzon’da bulunan Rum Pontus Devletinin uç kolonisi Giresun’du Giresun ve Tirebolu sahilinden Anadolu’ya açılan güvenli ve ulaşımı kolay vadiler mevcuttu. Tuna nehri yoluyla ve kuzeyde Rusya’dan ve Yunanistan bölgesinden getirilen mallar karaya bu bölgeler den çıkartılır ve Anadolu ya gönderilirdi. O yüzden bu bölgede yoğun nüfus yoktu, yalnız ticaretle ilgili olan azınlıklar yaşıyordu. Yerli halk tarıma elverişli eğimi az olan bölgelerde yüksek kesimlerde yaşıyordu. Hacı Abdullah duvarının amacı Giresun limanı’na Gemilerle,, Avrupa ve Rusya’da üretilen o günün teknoloji ürünleri gelirdi ve güzergah Taşanlar, İki su, Kanlı han, Kümbet Şıh obası istikametin den Çıkrık kapı bölgesinde bulunan Hacı Abdullah duvar bölgesine gelir ve buradan iki kola ayrılarak bir tanesi Şehitler istikametinden Ş. Kara hisar, Suşehri ve Sivas istikametin den Anadolu’ya gitmesini sağlamak ve diğer istikamet ise Kurt beli, Alucra, Şiran, Kelkit, Demirözü ve Bayburt istikametinden Doğuya açılması sağlanıyordu. Hacı Abdullah duvarında bulunan güvenlik güçleri bahse konu güzergâhların yağmalanmaya karşı güvenliğini sağlıyorlardı. Dünyada bulunan bu yapıların başında ilk akla gelen ise Türk ve Moğol saldırından korunmak için Çinlilerin yaptığı ‘Çin Seddi’ ve İngiltere’de Roma İmparatorluğu’nun kuzey sınırlarını savunmak için yaklaşık 2 bin yıl önce inşa ettiği HADRİAN Duvarı. Bu iki önemli savunma yapısının yanı sıra ülkemizde de yaklaşık 400 yıl önce 6,5 kilometre uzunluğunda Hacı Abdullah Duvarı inşa edildi.

Giresun’un günümüzde Alucra ve Yağlıdere ilçelerini ayıran bir sınır görevi de gören bu kültür varlığı 1610 yılında inşa edildiği tahmin ediliyor. 6,5 kilometre uzunluğu, 1 metre yükseklikte olan duvarın üç metre genişlikte ve üç metre yükseklikte bir adet giriş ve ÇAKRAK köyü vadisine açılan çıkış kapısı bulunuyor. 400 yıldır ayakta kalan duvarın ilginç bir özelliği de harç kullanılmadan yığma taş ile yapıldığı dikkat çekmektedir. Bu nedenle 400 yıldır ayakta olması çok önemlidir, bu duvarın ilginç bir yanı batı kısmında Kilise söz konusuyken diğer tarafında yerleşim vardır. Yirmi ve yirmi birinci yüzyılda artık kurallar değişti doğudan batıya doğru sanayi ürünleri gelmeye başladı bunun nedeni ucuz işgücü olmasıdır. İkinci ve üçüncü sanayi devrimin de üretilen sanayi ürünleri, artık deniz yolu ve hava yolu kullanılarak gittiğini, Sanayide en büyük etkenin ucuz işgücü olduğunu görmekteyiz. Batı insan hakları ve pahalı işgücü nedeniyle dördüncü sanayi devrimini gerçekleştirmek için; AR GE ye yoğun ilgi gösteriyor, yoksa halkına artık refah sunamıyor. Gönlümden geçen bizim ülkemizde dördüncü sanayi devrimi başlatılabilsin, tabi bu yetişmiş beyin göçü ve AR GE (araştırma ve geliştirme) ile sağlanıyor.