14 Mayıs, ‘Demokrasi Bayramı’

14 Mayıs, ‘Demokrasi Bayramı’

Bundan tam 69 yıl önce Türkiye siyasal tarihinde ilk serbest seçimlerin gerçekleştiği 14 Mayıs 1950’in yıldönümünü geride bırakmış bulunduk. Siyasete katılım mekanizmaları bağlamında değerlendirildiğinde, bugün Türkiye’de bazı istisnaî ve marjinal akımlar hariç seçimlerin genel olarak toplum nezdinde bir demokrasi şöleni olarak kabul gördüğü gerçeği söz konusudur.
Halkçılar,dan ayrılan bir grup “Hürriyetçi Demokrat”, 14 Mayıs 1950’de bu millete harikulâde bir “Demokrasi Bayramı” yaşattılar.
Kutlanmayan demokrasi bayramı: ’14 Mayıs’
Türkiye’nin ilk seçilmiş başbakanının ve hükümetinin darbeyle indirildiği ve yıllarca ironik bir biçimde “Hürriyet Bayramı” olarak kutlanan 27 Mayıs’ı, demokrasi bayramı ilan etmek, Türkiye’nin tüm kurumlarıyla ve toplumuyla sivilleşip, demokrasiyi özümsediği şu dönemece büyük katkı sağlayacaktır.
14 Mayıs 1950, Adnan Menderes Liderliğindeki Demokrat Parti’nin İktidar Olduğu Tarih. Bugün, Aynı Zamanda Çok Partili Demokratik Hayata Geçişin Miladı Sayılıyor. Demokratların İktidara Gelişinin 69. Yıldönümü.
14 Mayıs, ‘Demokrasi Bayramı’ İlan Edilsin.
“Aziz milletimiz milli mutabakatın, gönüllü beraberliğin tek zemini; hiç kimsenin hiç kimseye hiçbir sebeple üstünlük taslayamadığı idare olan demokrasi ve onunla birlikte var olan refah kavramlarıyla 14 Mayıs 1950’de tanışmıştır. Bu tarih, insan olmaktan kaynaklanan zatına bağlı; dokunulmaz, vazgeçilmez bir niteliğe sahip temel hak ve hürriyetleri olduğunun yaşanmış en muhteşem halk hareketinin siyasi zemini ve adıdır.
Ensesinde boza pişiren elitist, jakoben zihniyete karşı iradesini ortaya koyarak yaptığı bir ‘Beyaz Devrim’dir. Demokrasimizin doğum günüdür. Öncesi zifiri karanlık, sonrası nurlu yarınlardır.”
“1946’dan sonra Demokratlar, dışarıya karşı göstermelik bir demokrasi peşindeki İsmet Paşa’ya ‘Biz demokrasicilik oynayamayız’ dediler. Oyların açıktan attırılıp, gizlice sayılmasından vazgeçildiği 1950’de ise millet zoru oyununu ebediyen bozdu. Böylece herkes tarihin şaşmaz kantarında ağırlığını öğrendi. Sonrası büyük Türkiye, müreffeh Türkiye için günde 3- 4 saat uykuyla en uzun 10 yıla sıçrayan rakamlarla sığdırılan 100 yıllık hizmet dönemidir.
Çarıktan medeniyete geçiş dönemidir. Milletin insan olduğunu anladığı dönemdir. Hürriyetlerine, ezanına kavuştuğu dönemdir. Milletin devletiyle barıştırıldığı dönemdir.”
Anadolu’nun iktidar olduğu gündür.
Bir dönüm noktası olarak ‘dörtlü takrir’ ile yola giren 69 yıl önce demokrasinin güçlenerek gelişmesine öncülük eden liderler, DÖRTLÜ TAKTIR İLE Celal Bayar, İçel milletvekili Refik Koraltan, Kars milletvekili Fuat Köprülü ve Aydın milletvekili Adnan Menderes’in Siyasette hiçbir lidere sahip olamayacağı sevgiye nail olmuşlardır.
“Menderes’in açtığı kutlu çığır, her türlü zorlamalara, baskılara rağmen milletimizin kafasından, gönlünden sökülüp atılamamıştır.
Menderes’in ulu çınar’ı yine, yeni ve yeniden verdiği sürgünlerle azametini koruya gelmiştir. Her dönemde, kim; ‘Biz o kökten geliyoruz’ demişse bu aziz millet onlara güç kuvvet vermeye devam etmiştir. Milletimiz kendisinin bir eksiği ve özrü olmadığı gibi demokrasisinin de eksiksiz ve özürsüz olması gerektiğini 1946 ruhuyla bir şafaktan bir şafağa haykırmaya devam etmektedir.” .
Türkiye’nin ara rejimlerle dar parantezlere alınmaması için; demokrasinin, sevginin, barışın, inancın, birlik ve beraberliğin bayrağını daha yükseklere kaldırılabilmesi için; 14 Mayıs’ların resmen ‘Demokrasi ve Adnan Menderes’i Anma Günü’ olarak kutlanması ve yeni nesillere güleç yüzlü başvekil Adnan Menderes sevgisinin aşılanması gereği apaçık ortadadır.
Anadolu insanının Menderes ailesini hiçbir zaman unutmayacak.
Bu derin muhabbet ve müspet kanaatin, İnd-i İlahi’de bir makbuliyet işareti olması temenni ve duasıyla, Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?