Türkiye yerel seçimlere gidiyor. Seçmenler 31 Mart 2019 günü yerel yöneticilerini seçecekler. İlimizde partilerin adayları da belli olmaya başladı.
İlk olarak CHP adayını açıkladı ve halen başkanlığı yürütmekte olan Kerim Aksu, partisinin adayı olarak açıklandı.
Daha sonra AKP, il başkanı Aytekin Şenlikoğlu’nun adaylığını açıkladı.
Ve MHP’de Hasan Yılmaz’ın adaylığını açıkladı.
Demek ki ilimizde ‘Cumhur İttifakı’ olmayacak. Bu ittifak içinde yer alan partiler ayrı ayrı seçime girecekler.
24 Haziran seçimlerinde merkezde ikinci sırada yer alan İYİ Parti henüz adayını açıklamadı. Sanırım yakında onlarda kamuoyunda adı geçen ismi açıklayacaklardır.
Sonra da kampanya başlayacak.
Seçimi kazanan ‘karşı mahalleden’ en çok ay alabilen aday olacaktır.
***
2004 yerel seçimlerinde CHP adayını ön seçimle belirlemişti. Hasan Karaibrahim, CHP adayı olarak seçime katıldı.
Kampanya sürecinde bir sohbette şu tespitte bulunmuştum.
“Kırsaldan göç ederek kent varoşlarına yerleşen seçmenler giderek artacak ve gelecekte yerel seçimlerde belirleyici olacaklardır. Seçildiğiniz takdirde bu yerlerde özel bir çalışma yapmak gerekiyor.”
Sonrada bu düşüncemi örneklerle daha da somutlaştırmıştım.
Hasan Bey, o seçimi SHP ve DSP’nin aldığı toplam oylardan daha az bir farkla kaybetti. AKP adayı Hurşit Yüksel seçimin galibi oldu.
O günlerde benzer bir sohbeti dönemin valisi Ali Haydar Öner ile de yapmıştık.
Bir gün sohbetimizde şu soruyu sormuştu.
“ 1974 yılında Giresun’da maiyet memuru olarak görev yaptığım dönemde ki Giresun ile bugünkü Giresun çok farklı. O günler de şehirde sosyal yaşam çok daha canlı idi. Ne oldu o günlerin Giresun’una .”
Bu sorusuna şu yanıtı vermiştim.
“12 Eylül sonrasında kentte ciddi bir sosyolojik değişim yaşandı. Kentten pek çok kişi göç etti. Kente pek çok kişi göç etti. Bu durum kentimizin sosyal yaşamını da olumsuz etkiledi. Kente göç edip gelenlerin kent yaşamına ve kültürüne entegre olması için valiliğin ve diğer kurumların etkin projeler uygulaması gerekiyor. “
Bu kez “ne yapılabilir” diye sormuştu.
Ben de ilk aklıma gelen bazı projeleri anlatmıştım. Olumlu yaklaşmış olsa da bunları gerçekleştiremeden ilimizden gitti…
Şehrimiz kırsaldan göç almaya devam etti. Kentten göç vermeye de…
2009 yerel seçimlerinde CHP’nin adayı Kerim Aksu oldu.
Seçim kampanyası döneminde bir sohbette kendisine 2004 yılında Hasan Karaibrahim ile yaptığım sohbette yapmış oluğum tespiti aktardım.
Valimiz Ali Haydar Öner’e bahsettiğim projeler konusunu dile getirdim.
Kırsaldan göç edip kente gelen bu seçmenlere yönelik sosyal- kültürel projelerin önemini anlatmaya çalıştım.
“Bize proje değil seçimleri kazanmak için oy lazım” yanıtını aldım. Oy alındı ve seçim kazanıldı.
On yıldır kenti yönetiyor.
Her belediyenin yapması gereken rutin belediyecilik hizmetlerinde sorun yok. Alt yapı ve üst yapı çalışmalarında da…
Fakat on yıldır kırsaldan gelerek kente yerleşenlere yönelik herhangi bir sosyal – kültürel proje uygulan(a)madı…
Ve şimdi o kent varoşlarındaki, giderek kent merkezlerine yerleşen, sayıları da göç nedeniyle artan o seçmenler seçimin kaderini belirleyecekler.
Kim daha çok o oyları alabiliyor ise seçiminin kazananı da o olacaktır.
***
Halen ülkemizin en tanınmış, en meşhur belediye başkanı kimdir? Herkes farklı yanıtlar verebilir. Bence bu sorunun yanıtı Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’dur.
“Komünist Başkan” olarak tanınan Fatih Mehmet Maçoğlu’nun tüm ülkede tanınmasının nedeni nedir?
Elbette ki uyguladığı projelerdir.
Hepsi de toplumsal-sosyal projelerdir.
Şehrimizin de diğer pek çok belediyenin de Ovacık Belediyesinden alacağı çok ders vardır.
2004 yılından bugüne benzer projelerden bahsediyorum.
İlimiz şartlarına özgü ve daha da çeşitlendirilmiş projelerin gerekli olduğunu söylüyorum.
Olmadı… Yapıl(a)madı…
Ve şimdi o seçmenler, yerel seçimlerde belirleyici olacaklardır.
Hem de ciddi oy potansiyelleri ile…